Hani böyle bazı insanlar olur, varlığı bile rahatsız eder. Yani aslında hiç bir zararı yoktur sana ama ne bileyim mıymıntıdır ya da işte kafanız uymuyordur muhabbeti çok pis geliyordur falan da o yüzden varlığı bile rahatsız eder seni bir süre sonra..
İşte anket başlıkların akıbeti de o olmaya başladı sanki bu sözlükte. İçinde işe yararlar var, çoğunluğun ilgisini çekebilecek veya belli bir ilgi alanına sahip küçük bir azınlığa hitap eden anketler var ve onlar bile vay amk diye karşılanıyor.
Tabi durum bu olunca yazar olanlar belli bir süre sonra anket başlık açmıyor. Açılanların bazıları siliniyor, bazıları da sözlüğün tozlu sayfalarında kayboluyor. Hal böyleyken sözlüğe her yeni gelen sistemdeki boşluğu fark ediyor. Nedir o? Elbetteki yıllarca ekşi ve benzerlerinde açılmış, binlerce entry ile doldurulmuş anketlerin burada olmayışı.
Şimdi kardeşim insan doğası, kabul etmek lazım. Tez canlıyız, bir yerde bir eksik görüyorsak hemen deliği kapatmak isteriz, değişikliği sevmeyiz. Sistemin kölesiyiz, kalıpların dışına çıkamayız. "inikken yerden yüksekliği" başlığı misal ekşide var ama burada yok; olmaz öyle şey.. Buradada olması lazım. Hemen açmalıyım o başlığı, ardından geceye bir şarkı bırakıp en sevdiğim 5 filmi yazmalıyım...
Neden?
Çünkü burada yok, daha açılmamış bu başlıklar..
E tamam da niye açman lazım? Yani neden burada da olmak zorunda bu başlıklar?....
Netekim böyle bir hastalık işte bu. Bir üst level olanı zaten başlık açma hastalığıdır. Benzer başlıklar birleştirilince "açtığım başlığa niye dokunuyorsun?" diye fırça atanlar vardı. Sırf o yüzden meta sözlük'e "girdiler yazarın, başlıklar sözlüğündür" diye kural eklemek zorunda kalmıştı dedeler. Yani bu işte ilginç bir hastalık ya, ilk ben olmalıyım kaygısıyla iniltili olduğu kadar sevgilisinin evine taşınırken diş fırçasından başlayıp yavaş yavaş tüm eşyalarını transfer etmeye benzer.