aslında resmiyet kazandırmaları iyi olmuş. japonca için resmi bir romanizasyon sistemi olmadığı için herkes kafasına göre takılıyor ama çince'de bir standart tutturulmuş. çhc'nin dil konusundaki güzel işlerinden birisi.
temellerini cizvit misyoneri matteo ricci atmıştır.
1950 yılında abd'den çhc'ye göçen zhou yougang tarafından bugünkü hali verilmiş kendisine. bu arada zhou yougang aslında bir dilbilimci değil, bankacı.
çin halk cumhuriyeti'nin, insanlar (hem kendi halkı hem de yabancılar) daha rahat çince öğrensin diye, çinceyi basitleştirmekle birlikte attığı en önemli iki adımdan biridir. "e madem latin harflerine çevirmişler, neden hala garip garip karakter çiziyorlar" diye düşünmekte haklısınız. ama aslında pinyin romanizasyon sistemi dillerini tam olarak karşılamıyor.
çincede aynı ses farklı karakterlere karşılık gelebilir:
mā 妈 anne (başında dişilik radikali 女 var)
má 麻 kenevir, kendir, keten
mǎ 马 at (şekli ata benziyor zaten)
mà 骂 azarlamak (tepede bir çift kızgın göz var)
bu kelimelerin tonları(vurguları) farklıdır. insanlar konuşma dilinde kelimenin anlamını tonundan çıkarır. ancak dilde sadece 4 ton (ek olarak bir de tonsuz sesler var) olduğundan dolayı, bazı durumlarda karakterlerin sesi de, tonu da aynıdır. pinyin romanizasyonu bu soruna çözüm getiremez.
bu durum konuşmada sorun çıkarabilse de, konuşma dilinde içerikten ayırt edilir. ancak yazı sisteminde karakterler farklı olduğu için oldukça nettir.
eğer pinyin romanizasyonu yazı sisteminde de kullanılsa bir karışıklık çıkarır ve insanlar yazı dilinde bile içerikten anlam çıkarmak zorunda kalırdı.
öte yandan, karakterler şekilleriyle bir şeyler anlatır (benim üstte yazdığım gibi). radikaller (karakterin neyle alakalı olduğunu bildiren kısımlar) olmadan, sadece pinyin romanizasyonuyla yazılmış çincede, anlamı ayırt etmek imkansız hale gelir.
şimdi gelelim ekstrem bir örneğe (sadece eğlence amaçlı):
ilk iki míng bir insan ismi (çincede eğer soyad-ad kullanılmıyorsa, ilk isimler ikileme yoluyla söylenir.)
ikinci iki míng, "kesinlikle" anlamı katıyor. (aynı şekilde çincede belirli koşullar altında sıfatlar ve zarflar ikilenir.)
beşinci míng ve ilk bái birlikte, "anlamak" anlamına geliyor.
sonra gelen ikili bái aynı şekilde insan ismi (ikileme yoluyla.)
sonra gelen xǐ huān tā kısmı "ondan hoşlandığını" anlamı katıyor. yani bu cümle "ming ön isimli birisinin, bai ön isimli birisinin kendisinden hoşlandığını anladığını" belirtiyor.
yabancıları çıldırtmak için, espri anlayışı çok iyi olan çinliler tarafından ara sıra yabancılara sorulur bu cümle. bana kalırsa bu cümleyi ne karakterle yazma, ne de pinyin romanizasyonu kurtarır. ama yine de cümlenin, özne +(zarf) + yüklem+ nesne şeklinde oluşması gerektiğini az çok düşünebiliyorsanız, anlamını çıkarabilirsiniz.