hayır trollemiyorum, tespit yapıyorum. dünya edebiyatının klasikleri arasında sayılan 19. yüzyıl romanlarının pek çoğunda fakirliği ve sefaleti tanımlamak için yazarlar uzun uzun tasvirler yapmışlar. girdikleri her fakir mekanda genel görünümün ardından, hatta kimi zaman ondan bile önce bir takım koku bileşimlerini uzun uzun anlatarak okurun zihninde bir şeyler canlandırmaya çalışmışlar. okuduklarımdan aklımda kalanlar: haşlanmış lahana, yıkanmamış çamaşır, rutubet, küf, domuz yağı, tüten soba kokuları. bir dönem yazılmış romanların hemen hepsinde bunların bir ya da birkaçına rastlamak mümkün. günümüz edebiyatı artık tamamen bambaşka konulara taşındığı ve yaşam koşulları da değiştiği için o kadar sık rastlanmıyor.
kirli giysi. böyle bir eleman vardı sınıfta. kadın -arkadaşlarının söylediğine göre- yurtta duş yapıyormuş ama korkunç kokardı. o yün kazakların altında terlediğinde iki sıra yanına oturamazdık. sonradan arkadaşları farketti ki hep aynı giysileri, temiz vücudunun üzerine iki günlük gömlekleri haftalık kazakları giyiyordu. şişmandı bir de kat kat giyinince kombo oluyordu.
"giysisi yok ondan kokuyor" dediler, dedikodular, konu hakkında konuşmalar kesildi. yine de yalnız, kapanık bir tipti. daha da yalnız kaldı. bu yazı da umulmadık bir yere gitti. teşekkürker.
liste başında ağız kokusu gelir. çünkü aç kalan insanın açlıktan ağzı kokar. ikinci sırada ter kokusu gelir. çünkü fakir insanın bütçesi her gün duş almaya yetmez. soğuk suyla duş alsa, doktor ya da ilaç parasını nereden bulacak. ter kokusunun bir de aynı kıyafetleri yıkayamadan defalarca giymek zorunda kalmasıyla ilgili bir boyutu daha bulunur. haliyle fakir insan, açlık kokar, alın teri kokar. varsın koksun. hiç de utanmasın. çünkü utanması gereken o değil, onun yanındakiler. halini görüp yardım etmeyenler.
aslında bu koku fakirlik değil kültürsüzlük ve eğitimsizlik kokusudur. genelde fakirlerin eğitim düzeyinin düşük olması böyle bir yanılgıya yola açıyor olabilir. bir paket sigaraya günde 15 lira veren biri, düzenli duş almıyorsa, dişlerini düzenli fırçalamıyor ya da bir deo stick'e 10 tl verip düzenli kullanmıyorsa, bunun sebebi fakirlik değil eğitimsizlik veya kültürsüzlüktür. gayet fakir bir adamım, ama her gün düzenli duşumu alır, dişlerimi düzenli fırçalar, deo stick sürmeden ve parfümümü sıkmadan dışarı çıkmam, çiçek gibi de kokarım. tam tersi, ayda 40-50 bin tl paralar kazanıp, bozuk peynir tenekesi gibi kokan birçok adam da tanıdım ayrıca. korelasyon ve nedensellik arasındaki çizgi aslında o kadar da ince değil, görmesini bilene.