almanya'da yolculuk yaptık hızlı trenle. 270-298 km/saat civarında hız yapıyor. 300'ü görmedik. yolculuğun tek sıkıcı tarafı frankfurttan binip çantasından çıkardığı yemeği yiyen hintli kadındı. yemek dediğim de çanağın yarısı doğranmış çiğ soğan. çok rahatsız ediciydi. yüksek hızlı trene bu memlekette binmem. güven vermiyor. bizimkilerin üstünde ilerlediği raylar kırma taş üstüne beton travers olarak tasarlanmış. elin almanı beton zemin üstüne beton travers kullanmış. vardır bir bildiği.
ara durak olmayınca anca hızlı olan tren. ekspres tarzı bir şey olmadığı sürece yüksek verim alınamaz görüşündeyim.
istanbul sınırları içerisine girince pendik'ten söğütlüçeşme'ye 2 saatte anca ulaşmıştım geçen sene bindiğimde. arıza mı vardı bilemiyorum ama böyle olması saçma gelmişti bana.
Kaza iş yerimin tam karşısında olmuştu. o kazadan kısa süre sonra aynı yerde bir kaza daha oldu ki söz konusu yer "marşandiz" istasyonu. TCDD demir yolları merkezinin 100 metre kadar uzağı.
oradaki banliyö tren durağının adı "marşandiz" durağıydı. Kazadan sonra adını değiştirdiler, "motor" durağı yaptılar. güven veren bir tedbir.
kazanın öncesindeki aylarda sırtında "teknik servis" yazan uzun sakallı tipler tren içerisinde volta atar durumdaydı ki bu da iç ferahlatan bir durum. yolda falan arıza yaparsa tamirci var tren itmek zoruna değildik. Nefis hizmet.
Ama kaza geliyorum diyordu. heinrich kaza piramidi denen bir kavram vardır. Ölümcül bir kaza gelmeden önce irili ufaklı kazalar bol miktarda gerçekleşir. bu ufak kazalar piramidin tabanını oluşturur.
kazanın olduğu döneme doğru havalandırma arızası, kolu kırık koltuklar, çalışmayan anons sistemi gibi arızaları görmeye başlamıştık. sakallı teknik servis elemanları volta attığı için sorun etmiyorduk. (cüppeli ahmet hoca tipli insanlar. cüppe yerine teknik servis ceketi var)
şu an ne durumda bilmiyorum.
aklınızda olsun, bir şekilde bilet alıp bindiniz. sakallılar oradaysa, havalandırma çalışmıyorsa dönüşü otobüsle yapın.
Kadıköy - Pendik dolmuşunu andıran ve hızlı gittiği anların kayda alınıp "ehe işte şurda 3 dk hızlandı, diğer durakta da 8,5 dk kadar, hepsi bu kaaa ehi ehi" diye seyahat influencerlarının paylaşmasında herhangi bir engel yaratmayan ve benim açımdan çok da işe yaradığını düşünmediğim ulaşım aracı. Durduğu durak sayısı açısından tren yolculuğunun keyfine varamadım açıkçası, o nedenle minibüs -dolmuş hatlarını anımsattığı için de pek şehirdisina çıkmış gibi hissedemedim. Fiyatı evet daha uygun ama o özelliği bile çekilir kılmıyor maalesef ki kendisini (benim için) Wc'ler fena değil, uçak tuvaletleri gibi, cafesini eski İstanbul - Ankara treninin mutfağıyla karşılaştıramam bile, kıyas kabul etmez, kısacası normal bir cafe işte, vasat. her durakta yanınıza başka başka insanların oturması durumu var, gidene kadar çocuklu aileler, horlayanlar, telefonla sürekli lak lak yapan tipler de dahil bir sürü kişi indi bindi. Kısacası konforlu hissetmekten ziyade afakanlar bastı, bir daha Ankara'ya giderken falan YHT yasaklanmıştır bana, yeter o kaa.. He bir de atıyorum 09:38'de kalkacaksa evet tam o saatte kalkıyor ama çok da fifi ehh.. 5 saat civarı sürüyor yolculuk, gerek yok..
Yeni açılan ankara-sivas hattı ile birlikte şu anda İstanbul-eskişehir-ankara, İstanbul-konya-karaman ve Ankara-konya-karaman hatları kullanımda. Sivas hattı haricinde diğerlerini kullanmış biri olarak birkaç şey söylemek istiyorum.
Öncelikle beni en çok güldüren olay "bayan yanı"* uygulamasının olmaması. Niye buna güldün diyecek olanlara da şöyle söyleyeyim, TCDD anahat trenlerinde bayan yanı uygulamasını sürdüyor. Yani anahatta uygulanıp yht'de uygulanmıyor olması bence komedi. Yht'de ayrı ayrı biletlenmiş şekilde bir erkek ve bir kadın birlikte oturabilirken, anahat trenlerinde oturamıyor.
Gelelim hız meselesine... Şimdi mevcut hatlarda Max hız 250 km/s civarında. Ben en fazla 252 km/s görmüştüm birkaç saniyeliğine. Ancak şöyle bir durum var ki şu anda TCDD envanterinde bulunan YHT setleri 350 km/s hıza kadar ulaşabiliyor. Ancak TCDD güvenlik riski nedeniyle bunu 250 km/s ile sınırlandırmış. Sebebini bilmiyorum. Trenler her zaman bu hızda gitmiyor. Konya Selçuklu'dan Eskişehir'e giderken, veya Ankara hattında polatlı'dan sonra falan hep 250 km/s ile gidiyor. Ama hız trenin bulunduğu mevkiye göre değişiyor.
business class sınıfı hariç koltuklar otobüs koltuğu gibi. Ekonomi sınıfı koltukların hepsi 2+2 düzeninde. Koltuk önlerinde açıp kapamalı şekilde, üzerine bir bilgisayarın sığacağı büyüklükte masa diyebileceğimiz bir parça var. Koltuk aralarında da minik bir çöp bulunmakta. Koltuk araları anahat trenlerine nazaran daha dar. Ayrıca her vagonda tuvalet var ancak içlerinde mutlaka birkaç tane arızalı çıkıyor.
Gelelim bagaj meselesine... İnanması güç ancak büyük boy valiz ücretli... Birkaç ay önce zihnim beni yanıltmıyorsa 50 tl idi ücreti. Ücreti trene binmeden önceki kimlik kontrolünde nakit veya kartla ödeyebilirsiniz. Vagonlardaki büyük boy valiz alanı kısıtlı. Ara duraklardan binerseniz yüksek ihtimalle valiz yeri bulamayabilirsiniz. Küçük boy valizleri de mümkünse baş üstü dolaplara koyun. Host veya hostesler bagaj kısmında küçük boy valiz görürlerse baş üstü dolabına koymanızı rica edebilirler.
Bilet fiyatları otobüsle benzer fiyatta ya da daha uygun. Öğrenciler için %15 indirimli aynı zamanda. Bileti açığa alma ve iptal etme seçenekleri de fena değil. Mobil uygulama güzel çalışıyor.
Şu anda YHT envanterinde biri mavi diğeri beyaz renkte 2 farklı YHT seti bulunuyor. Beyaz set 6 vagonlu, mavi set 8 vagonlu. Bana sorarsanız mavi set daha konforlu. İçi daha ferah, koltukları daha rahat.
Gecikmeler... İlginç şekilde anahat trenlerinde sıkça yaşadığım gecikmeleri yht'de pek yaşamadım. Genellikle bileti aldığınız saat hangi saatse o saatte veya birkaç dakika geç geliyor. Zamanında toros ekspresi'nde yaşadığım gecikmelere nazaran baktığımda yht'nin birkaç dakikalık gecikmesini önemsemiyorum açıkçası. Benim başıma gelen tek kötü olay bir keresinde Karaman-istanbul seferinde trenin arıza vermesiydi. Orada da Konya'da farklı bir tren ayarlamışlardı 1 saat kadar gecikme olmuştu yalnızca. Bunun haricinde çok bir gecikme ya da arıza yaşamadım.
Açıkçası genel olarak tren yolculuklarını seviyorum. Anahat da olsa YHT de olsa farketmiyor. Tıngır mıngır giden o meşhur TCDD vagonlarının da bendeki yeri ayrıdır. Bundan dolayı tren her zaman otobüsten üstündür benim için.
Ama tabii bir boeing 777-300er'a tren dahil tüm ulaşım araçlarını feda ederim, o ayrı.
Eskişehir'den istanbul halkalı'ya aktarmasız 4 saatte giden tren. ben de şaşkınım. bildiğin gidiyor, hem de marmaray üzerinden. en son Eskişehir-ankara hattına binmiștim yıllar evvel. o zamandan beri trenler değişmemiş. hala erkek yanına kadın olarak bilet almak mümkün değil.
bir de yanınızda avazı çıktığı kadar bağıran çocuk ve telefonundan başını kaldırmayan anne kombinasyonuna denk geldiyseniz tadından yenmiyor.
edit: bavulunuz belirli bir büyüklüğün üzerindeyse para ödüyorsunuz. şahsen 12 tl ödedim, gıkımı çıkartmadım. trene binince de bavulu koyacak yer kalmayınca kapı yanına iliştirdim. görevli gelip bavulun sahibi kimse alsın buradan diye çemkirdi. yanına gidip o zaman yer gösterin lütfen dediğimde o da sizin sorununuz diye cevap verdi. böyle de süpersonik çözümler... kucağıma alırım artık dev bavulumu. bazen nasıl katil olmuyorum şaşırıyorum, gerçekten.
kısa bir süre önce deneme şansı bulduğum, şu an için istanbul - ankara ve ankara - konya arasında işleyen hat. istanbul'dan çıkışı biraz uzun sürüyor ve arifiye-bilecik arasında bir hayli yavaşlıyor hızlı trenimiz. ancak onun dışında 200-250 kilometreyi görüyor. tgv ya da japon hızlı trenleri beklemiyorsanız bence tatmin edici. bilet fiyatları da otobüs ve uçak fiyatlarına göre daha makul. istanbul - eskişehir arası 3 saat 20 dakika, ankara'ya da 4 saat 50 dakika kadar sürüyor. biletler için aşağıdan tık tıklayabiliyorsunuz:
