1. modern çağda sanat resim, heykel gibi bilinir sınırların ötesinde üretimlere yöneldiğinden sanatçının ürünü de iş olarak tanımlanmaya başlanmıştır.
    #105044 laedri | 7 yıl önce
    0genel terim 
  2. argo'da para karşılığı seks yapan kadın.
    #105043 larden loughness | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0argo terim 
  3. Bir kuvvetin uygulanma noktasını hareket ettirirken harcadığı güç.

    Örnek kullanım: Erg, jul, kilogrammetre, vatsaat, kilovatsaat iş ve enerji birimleridir.
    #105042 tdk | 7 yıl önce
    0Fizik terimi 
  4. Gizli neden veya maksat.

    Örnek kullanım: Çoktandır köylünün şurada burada yayıp gezeceği ehemmiyetli bir iş, bir keramet gösterememişti. (R. H. Karay)
    #105041 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  5. Sorun, konu, mesele, maslahat.

    Örnek kullanım: Etrafın gülüşmeleri arasında iş anlaşıldı. (H. C. Yalçın)
    #105040 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  6. Yetenek.

    Örnek kullanım: Demek bende daha iş varmış ki ilin öğretmeni seçtiler. (M. İzgü)
    #105039 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  7. Bir kimseye özgü olan görüş, anlayış.

    Örnek kullanım: Bu, bir zevk işidir.
    #105038 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  8. İşlem.

    Örnek kullanım: İşimi görmediler.
    #105037 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  9. Emek, işçilik, ustalık.

    Örnek kullanım: Bu örtü, işi ağır bir örtüdür.
    #105036 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  10. Nakış, örgü, makrome gibi elde yapılan şey.

    Örnek kullanım: Komşu kadın elindeki işini dizine bırakıp geline döndü. (M. Ş. Esendal)
    #105035 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  11. Yapılan şey, davranış.

    Örnek kullanım: Yoksullara yardım etmekle çok iyi bir iş yaptım.
    #105034 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  12. Bazı deyimlerde yarar, çıkar anlamında kullanılan bir söz.

    Örnek kullanım: O, işini bilir. Bu, benim işime gelmez.
    #105033 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  13. Herhangi bir maksatla kurulan düzen.

    Örnek kullanım: İşlerini bırakmışlar, dükkânlarını kapamışlar, akın akın şehri terk edip gidiyorlardı. (Y. K. Karaosmanoğlu)
    #105032 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  14. Ticari anlaşma, alışveriş.
    #105031 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  15. Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek.

    Örnek kullanım: Sonunda bir iş buldum. (S. F. Abasıyanık)
    #105030 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  16. Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma.

    Örnek kullanım: Bu evin işi çok.
    #105029 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  17. Kamu yararına yapılan işler.

    Örnek kullanım: Güvenlik işleri.
    #105028 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  18. Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü.

    Örnek kullanım: İşler durgun.
    #105027 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  19. Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev.

    Örnek kullanım: Şimdi Mısır''a memuru olduğum bankanın bir işi için geldim. (Ö. Seyfettin)
    #105026 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  20. Bir değer yaratan emek.
    #105025 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  21. Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma.

    Örnek kullanım: İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. (S. F. Abasıyanık)
    #105024 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim