20 nisan 1889 doğumlu, tahmini 1,75 metre boylarında olan, şener şen bıyıklı (şekerpare filmindeki) avusturya asıllı politikacıdır. ikinci dünya savaşı sırasında dahil olduğu birçok askeri harekatın planlamasını -diktatörlüğünü- yapan zatı muhteremdir.
demokrasiyi amaç olarak değil araç olarak görmüş şahıs. almanya üzerinde hakimiyet kazanıncaya kadar dindar, ideal avrupalı gibi görünmüştür. savaşı kazansaydı aryan ırkından olmayan herkes çalışma kamplarını boylayacak, aryan ırkına yakışmayan her şey yok edilecekti.
bu sebeple müslümanların bu adamı savunması çok ilginç gelir bana. "kitapta yahudiler var" diye incil'in eski ahit kısmını çıkarttırmış bir adamın kuran'a el uzatmayacağını düşünmek saflıktır.
gerçi adamın sonsuz askeri gücü yoktu savaşı elbet kaybedecekti ama insan yine de nazilerin egemenlik sürmediği bir dünyada yaşadığı için şükrediyor.
günümüzde hala "adam yol yaptı" diye savunuluyor ilginç bir şekilde. adam otoban yapsa ne, yapmasa ne...
ilginç bir şekilde "ülkesinden nefret adam" imajı biçilmiş diktatör.
der untergang ile ilgili eleştirilerde hep görüyorum "adolf hitler'i ülkesini seven biri olarak göstermişler" tarzında eleştiriler geliyor filme karşı.
cidden adamın "almanya'dan nefret ediyorum, bütün almanları toplama kamplarına göndereceğim!!!" şeklinde hareket ettiğini falan mı düşünüyorlar nedir...
adam milliyetçi olmasa neden partisinin adı "nasyonal sosyalist alman işçi partisi" olsun?
bir de mein kampf'ı japonca'ya sansürlü çevirterek japonları çok fena kandırmıştır. japonlar hakkında söylediği alaycı sözler mein kampf'ın japonca çevirilerinde yoktur.
wannsee konferansı kayıtlarına göre ilk başta yahudi soykırımı planı yapmayan, yahudileri filistin bölgesine yerleştirmek isteyen ama ingiltere'nin ve kudüs müftüsünün karşı çıkması üzerine bu plandan vazgeçen ve yahudi soykırımı planını devreye sokan devrik nazi almanyası lideri.
nedense ülkemizdeki hayranları tarafından bu pek bilinmez. ingiltere karşı çıkmasa adam kendi eliyle israil'i kuracaktı.
Kendisini politikacıdan önce sanatçı olarak tanımlarmış. SaVaş yılları ve politika öncesi kendi yaptığı tabloları, kartpostalları satarak geçinmeye çalışırmış.
Viyanada 2 kez güzel sanatlar akademisi için sınavlara girmiş ancak başarılı olamamış. TAblolarında insana çok az yer verdiği için eleştirilmiş, ki mimari tarz çok öne çıkıyor tablolarında. Akademi sınavlarında kendisine mimarlık tavsiyesi verilmiş olsa da, öncesinde tamamlayamadığı eğitimi nedeniyle düşünmemiş.
homo sapiens'in evrimsel sürecini incelemiştir. doğa karşısında doğal seçilimle güçlünün ayakta kalıp daha güçlü bir ırk yarattığını, güçsüzün ise silinip gittiğini kabul etmiştir. ona göre, güçsüzlerle bezeli bir insan ırkı yok olmaya mahkumdur ve bu yüzden de aryan ırkı yok edecek tüm tehditler yeryüzünden temizlenmelidir. güçsüz ve kirlenmiş, kirletecek olarak gördüğü homo sapiensleri yok etme politikası gütmüştür hitler. yahudiler, çingeneler, akıl hastaları ve engelliler işte tam da bu yüzden, yani hitler'e göre insan ırkını felakete sürükleyecekleri düşüncesiyle yok edilmek istenmiştir.
milyonlarca yıldır doğanın yapmış olduğu şeyi, artık homo sapiens'in beynini kullanması ve tıbbı geliştirmesi ile yapamamaz hale geldikten sonra tekrar yapmak istemiş, buna mukabil dünya tarihinin en vahşet dolu katliamlarını gerçekleştirmiştir.
aynı zamanda, reichstag yangını ile gittikçe diktatörleşmiş, almanya'nın yönetim sistemini değiştirmiş, şansölye ve devlet başkanı makamlarını birleştirerek kendince iki başlılığı yok etmiş, %89 oy alarak başa geçmiş, ağzından çıkanın kanun olduğu bir nazi almanyası kurmuş, dünyaya hükmedeceğini sanmış, stalingrad'da top direkten dönünce savaşı kaybetmiş ve berlin'de bir çukurda önce siyanür içip sonra kafasına sıkarak intihar etmiştir, ayrıca bedeni stalin'in eline geçmesin diye de yüzlerce litre benzin döktürerek cesedinin yakılmasını vasiyet etmiştir.