eva braun gibi bir afet-i devrana sahip olup, değerini bilememiş olan politikacı.
cidden çok merak ediyorum, bu kadar güzel bir kadın hep yanındaydı da cidden hiç mi cinsel çekim hissetmedi? benim çıktığım kadınlar idare eder güzellikteydi ama bu konularda çok kontrollü olan benim bile zaman zaman kontrolümü kaybedecek noktalara yaklaştığım oldu. eva braun güzelliğindeki bir kadının bana yakın davranmasını hayal bile edemiyorum bu sebeple.
bu arada suç aslında bu adamı kabul etmeyen sanat okulunda değil, babasında. "hobi olarak yine yaparsın oğlum" deseydi belki kendisini de emekli olunca resim kursuna yazılan memurlardan birisi olarak tanıyabilirdik.*
benzeri bir iyi geçinmeye çalışma durumu isveç için de geçerli. "bize saldırmayın da tüm madenlerimiz size feda olsun" demişler adamlar neredeyse.
ama isveç'in türkiye'den farkı, gizli üsler barındırmasıdır. türkiye'de de sscb'ye karşı bir üs yapılması planlanmışsa da tesadüf eseri nazilerin kucağına düşen belgeler sayesinde "canım siz sscb'ye saldırması için ingilizleri alacakmışsınız topraklarınıza, ne iş?" denen türkiye ikinci düna savaşı boyunca hem müttefiklerle hem de mihverlerle iyi geçinmek zorunda kalmıştır.
Ressamlığı bana göre fena değildir. İnsan düşünmeden edemiyor bu adam führer olmasa ressam olarak kalsa acaba ileride dünya barış ödülü falan alabilir miydi?
Naziler'den bahsederken bütün suçu hitler'e yıkmak da cahilliktir bence bu adamın yıkıcılığının etkisi yanındaki dalkavuk şizofrenlerle beraber artmıştır. Alman vatandaşlarının büyük Kısmı da bu işten kandırıldık diye çıkamaz bu yıkıcılık sadece kandırılmakla izah edilemez.
Cehaletin insanlığın en büyük düşmanı olduğu gerçeğinin doktoralı tezini vermiş insandır Hitler.
Anlıyorum ki şu bu şuizm buizmden çok, her zamanki gibi en büyük tek düşman var cehalet.
Sıkı bir milliyetçi, ruhsuz bir diktatör, acımasız bir katil ve nefret dolu bir Yahudi düşmanıdır. Nazi kamplarında yüzlerce, binlerce yahudiyi işkencelerle öldürmüştür.
dunkerque'te kendi sonunu hazırlamış olan politikacı.
savaş lineer bir şey değildir. dunkirk'te en ideal kararı vermiş olsaydı bile, fransızların karşı saldırı ihtimali hala vardı. zaten kendisi de bundan korktuğu için çok kararsız kalmıştır dunkerque'te yapacağı konusunda.
ileride bu kararsızlığı ve geç harekete geçmesi başına çok iş açacaktır yine.
zaten ne kadar iyi savaşsanız, ne kadar güçlü olsanız bile bir savaşa girdiğinizde yenilme olasılığınız her zaman mevcuttur. general patton, almanya topraklarına ayak bastığında bile "hala savaşı kaybetme olasılığımız var" demiştir bu sebepten ötürü.
döneminin nefretlerinden beslenerek "safi nefret" olarak peydah olmuş zihniyetin lideri ve sembol ismidir.
döneminde stalin tarafından "fransız ve ingiliz emperyalizmine karşı olduğu için" ilerici addedilen bu zihniyet aynı dönem batılı burjuva demokrasilerde "anti-komünist" cephe için işe yarar bir enstürman olduğu için tutuldu. döneminde bugünün demokrasi beşiği olan neredeyse bütün batılı devletlerde birer faşist parti kurulması manidardır.
birinci dünya savaşı sonrası fakirliğin diz boyu olan bir ülkede fakirlik ve nefretin içinde doğdu bu fikriyat bir canavarın nasıl bir bataklıktan doğabileceğine dair fikir verebilir.
Başa geldiği dönem ekonomi, askeri, bilim alanlarında çok iyi kadroları oluşturmuş zaman geçtikçe her şeyi ben bilirim furyasına katılıp yolda birlikte yürüdüğü çoğu kendi dalında başarılı kişiyi ya pasifize etmiş yada ortadan kaldırtmıştır.
diktatör, 2. dünya savaşının baş kahramanı ve almanya'yı 20 yıl yöneten...
"ben dünyaya insanları güçlü yapmak için gelmedim, onların güçsüzlüklerini kullanmak için geldim" mein kampf (kavgam)
kavgam adlı kitabın ciddiyetle okunması halinde savaşın önlenebileceğini düşünüyormuş sir winston churcill... oysa adam felsefesini zaten belli etmiş; "kendine bir dünya kurmak"
Yürüyen demagogtur. Tüm numarası etkileyici konuşması ve demagojidir. Etrafına "doğru" insanları seçerek Avrupa'nın içimden geçmiş, nasyonel sosyalist manyak.
demek ki, hakikaten adam tüm dünyayı "yahudi yok ki burada" yalanına inandırmış. amen filmindeki "ama yahudileri ülkeden kovmuştuk biz?!" diyen adam gerçekmiş demek ki...
kim olduğunu hemen herkesin bildiği diktatör. bunun için biyografi yazmak yerine bana ilginç gelen bazı şeyleri paylaşacağım:
- gençliğinde hayran olduğu mussolini'yi savaş yıllarında küçümsemeye başlamıştır. sebebi italya ordusunun beceriksizliği ve bu beceriksizliğe rağmen mussolini'nin savaş hakkında atıp tutmasıdır. zaten, daha sonra onu bir kukla haline çevirecektir.
- türkiye'nin hatay'ı topraklarına katmasını, kendi amaçları için propaganda olarak kullanmıştır.
- paganizme ve metafizik olaylara aşırı bağlı biriydi. yahudi (genel olarak sami) nefretinin temel sebebinin de ibrahimi dinleri küçümsemesi olduğunu söyleyen tarihçiler çoktur. aynı zamanda, cermen paganizmini iktidarda olduğu yıllarda bir nevi restore etmiştir.
- charlie chaplin'in ''the great dictator'' izlediği rivayet edilir. aynı zamanda filmin türkiye'de yayına girmemesi için elçilik yoluyla inönü hükümetine baskı yapmıştır. film türkiye'de bu yüzden savaşın sonlarına doğru ancak gösterime girmiştir. (film 1940 yılında çıkmıştır.)
- hayati tehlikelerden kurtulmasıyla meşhurdur. en bilineni; 1. dünya savaşındaki topçu saldırısı ve 1944 suikastinden kurtulmasıdır.
- anne ve babasını erken kaybetmiştir. erken gençliğinde, geceleri ailesinin mezarlığında dolaşmıştır. bu durumun, kafa yapısını ve ruh halini bozduğunu iddia edenler vardır.
- savaşın sonlarına doğru, kendisinin de stalin gibi orduda tasfiye yapmadığından yakınırdı.
- yeğeni olan geli raubal ile ilişki yaşamıştır. geli, bu ilişkiyi intihar ederek sonlandırdı. bu intiharın da hitler'i sarstığı belirtilir.
- netice olarak günümüz siyasi yapısını oluşturan olayları başlatan adamdır. savaş sonrası oluşan birleşmiş milletler güvenlik konseyi hala yasal mercidir. aynı zamanda, savaş sonrası avrupa devletleri bir süper güç olmaktan çıkmışlardır.
tarihe adini katliamlarla yazdirmis, alman politikaci. Yahudilere napmissa adini duydukca korkup agliyorlar.bu ölüm korkusu degil daha farkli bir korku.
Kavgam adlı kitabının yazarıdır. Aslında gerçek bir liderdir fakat ırkçı kişiliği bunun önüne geçmiştir. Kendisi almanya’nın ipini çekse bile hâlâ belirli bölgelerde sevilir ve sayılır.
fikirleriyle, düşünceleriyle katıksız bir almandır. peki tamamen haksız mıdır? riskli bir beyanda bulunup tamamen haksız olmadığını söylemek istiyorum efenim.
aslında kendisinin en iyi portresini generallerinden heinz guderian çiziyor. adam hem kötü yanlarını, hem de şaşılacak yönlerini anılarında anlatmış.
guderian'ın söylediğine göre hafızası çok iyiymiş kendisinin. bir toplantıda birisini "6 hafta önce başka bir şey dedin, şimdi başka bir şey diyorsun" deyip haşlamış mesela.
iyi eğitim alamadığı için de bu açığını okumayla kapatmaya çalışmış. yine guderian'ın dediğine göre zamanının büyük bölümü okumayla geçiyormuş.
ayrıca kendisi hep sayılar üzerinden yapmış planını ki nazi almanyası'nı çöküşe götüren de bu olmuş. çünkü bir noktadan sonra makam/mevki kazanmak isteyen insanlar yalan yanlış raporlar sunmaya başlamışlar. martin bormann, heinrich himmler gibi adamlar sayesinde de zamanla hitler gerçeklerden kopmaya başlamış. zaten guderian da anılarında bormann ile himmler'e verip veriştiriyor.
bir yerlerde sscb'nin de yalan yanlış raporlar yüzünden çöküş dönemine girdiğini okumuştum. guderian'ın verdiği sayılar ve raporlar üzerinden hareket etme olayı bana bunu hatırlattı. demek ki devletlerde denetleyici kurum şart. denetleyici kurum da ahlaksızlaşırsa onu bilemem tabii...
edit: bu kaynak dışında internet üzerinde bu iddiayı destekleyici almanca ya da ingilizce başka bir belge/döküman tarafımca bulunamamıştır. dolayısıyla bir iddiadan öteye gitmemektedir.
Faşist, homofobik, cani gibi sıfatların yani sıra iyi bir komutan idi. Hitler’i severim demiyorum kesinlikle, benim anarşist görüşüme göre en rezil diktatörlerdendir ancak uyuşturucu bağımlılığı ve etrafında konuşlanan ben güvendiği ajanlar yüzünden savaşı kaybetmiştir. Neden iyi bir komutan diyorum. Renk körü askerleri uçak pilotu yaparmış ormanlık arazide düşman askerlerini görebilmeleri için.