adolf hitler, her biri 32 bin tonluk scharnhorst ve gneisenau gibi pahalı ve koruması zor zırhlıları atlantik’te savaştan geri çekerken, 12 şubat 1942 sabahı, onları fütursuzca, “bütün ingiltere’nin gözleri önünde” manş denizinden geçirtti.
büyük britanya’nın kraliyet donanması, 1942’nin başlarında hala mağrur, fakat yorgun gibi güçtü. son iki yılda dünkerk’te ingiliz ordusunu kurtarmış, bismarck’ı batırmış, denizaltılara teslim olmamış ve alman donanmasını yine kıta avrupa’sındaki limanlara hapsetmişti. ne var ki, son bir yıl içerisinde bismarck’ın topları hood zırhlısını havaya uçurmuş, rapulse ve yepyeni prince of wales japon uçakları tarafından batırılmış ve barham ve ark royal’ın yanı sıra, birçok kruvazörleri de akdeniz’in dibini boylamıştı. donanma bir yandan dünyanın dört bir yanındaki konvoyları denizaltı ve akıncılardan korumaya çalışırken, diğer yandan da alman filosunun atlantik’e (atlas okyanusu) çıkmaması için, bekçilik yapıyordu. bismarck’ın kardeş gemisi tirpitz, norveç fiyortlarında saklanıp fırsat kollarken, rastlantılar da fransa’nın atlantik kıyısındaki brest limanında, çok güçlü üç alman gemisini bir araya getirmişti:
nisan 1939: almanların 32 bin tonluk scharnhorst zırhlısı büyük törenlerle denize açılıyor;
i.hizliresim.com/...
her biri 32 bin tonluk scharnhorst ve gneisenau zırhlıları, 1941 başında kuzey denizine çıkıp kutup kışında ingiliz anavatan filosunu atlatmışlar; grönland yakınlarından güneye kıvrılıp atlantik’e açılmışlardı! o günlerin teknolojisiyle, bu gemileri bulmak, tamamen şansa kalmış bir durumdu. zaten onlarla muharebeye girebilecek çok az sayıdaki ingiliz gemisinin samanlıkta iğne arar gibi peşlerine düşmesi de anlamsızdı. böylece dev gemiler, atlantik’teki ingiliz konvoylarının üzerine saldıran birer boğa gibi, iki ayda 100 bin tonun üzerinde 20’den fazla gemi batırmışlardı. ne var ki, bu sürenin sonunda da, bakıma girme gereğiyle iki savaş gemisi de brest’e sığındı. kısa süre sonra da, bismarck batırılırken yoldaşı prinz eugen, brest’e kaçmış ve alman açık deniz filosunun en kudretli gemilerinden üçü brest’de bir araya gelmişti…
ingilizler bu gemilerin yaratabileceği göz önüne alarak, sürekli hava bombardımanına başlayıp isabet kaydedince, bunların kuzeye dönmesi öncelikli hale geldi. ne var ki, bu kez sürpriz yaparak geldikleri yoldan dönmeleri imkansızdı. ingilizler her gün havadan keşif yapıyorlar ve atlantik’e çıkış yollarında devriye bulunduruyorlardı. zırhlılar tekrar tekrar yaralanıyor, tamire giriyor; dönüşleri geciktikçe gecikiyordu. hitler başından beri, pahalı ve koruması zor zırhlılara karşıydı ve 1941 eylül’ünde sabrı taşınca, donanma komutanı amiral raeder’i ‘kurt ini’ adı verilen karargahına çağırttı. son sözünü söyledi: “zırhlılar hiçbir işe yaramıyor. böyle giderse bunların toplarını söküp kıyı mevzilerine yerleştireceğim. hiç değilse böylece, hava hücumundan kurtulmuş olurlar. atlantik’te sadece denizaltılar kalacak. tüm diğer gemileri norveç’te toplayacağım…”
alman savaş gemileri ya en kısa sürede kuzeye gelecek ya da sökülecekti. her gemisini gururu sayan raeder, hitler’i yatıştırmak için derhal bir plan yapılacağını söyleyip vakit kazanmaya çalıştı. iki zırhlı tamir olurken aralık ayına kadar vakit geçer ve rusya’daki savaşın hay huyu arasında, hitler belki bu işi unuturdu… ne var ki, hitler konuyu bir takıntı haline getirmişti; “savaşın kaderi norveç’te belirlenecek; ingilizler aptal değillerse, bize norveç’ten saldırırlar” diyordu… işte bu takıntı yüzünden, rusya’da milyonlarca kayıp veren almanların, tek bir tabura bile büyük gereksinimleri varken, 400 bin askeri savaşın son gününe kadar norveç’te pinekletmeleri de, hitler’in büyük askeri hatalarından biri olacaktı… bir süre sonra raeder’i tekrar çağırtan hitler, onun lafı dolaştırıp durduğunu görünce, “o halde bütün gemileri manş kanalından getirin” dedi. amirallerin bin bir itirazı vardı; ama emir kesindi. ayrıca hitler, hiç beklemedikleri böyle bir hamle karşısında, ingilizlerin şaşıracaklarını ve etkili tedbirler geliştiremeyeceklerini öne sürdü. amiraller farklı düşünüyorlardı; ama çaresiz, gemilerinin sökülmesi yerine aralık 1941’de, ‘ingiliz kanalı’ dedikleri manş denizinden geçiş için hazırlığa giriştiler. operasyon için 11-12 şubat 1942 tarihi uygun bulundu. gemiler hava kararırken 7:30’da harekete geçecek, uzun kış gecesinden yararlanıp manş’a yaklaşacaklar ve ondan sonra da karşılarına ne çıkarsa ona göre tedbir alıp kuzeye ilerleyeceklerdi.
öncelikle, dar bir kanaldan geçmelerine yetecek kadar mayın taraması yapıldı. kritik saatlerde ingiliz radarlarını bozmak için her gün süreyi birkaç dakika artırarak, elektronik savaş tedbirlerine başlandı. ingilizler gerçekten de son güne kadar, bunu kötü hava koşullarının etkisi sanacaklardı; radar o dönemde daha emekleme çağındaydı. bunların yanı sıra büyük bir hava şemsiyesi planlandı ve başına, almanya’nın en tecrübeli avcı pilotu adolf galland getirildi. ancak brest’te çok sayıda mayın gemisiyle destroyerin toplanması ve artan faaliyetler, ingilizlerin dikkatini çekmekte gecikmedi. bir operasyon hazırlandığını sezdiler; ama gemilerin hangi yöne açılacağını bilmiyorlardı. 11 şubat akşamı hava kararırken gemiler demir aldılar. saat tam 7:30’da, gemileri liman dışına çekecek römorkörlerin pervaneleri dönmeye başladığı dakikada, hava akını sirenleri çalmaya başladı. gemiler derhal durdu ve suni sis yapıldı. tam iki saat boyunca, ingiliz uçakları dalgalar halinde geldiler. saat 9:30’a kadar hareket edilmezse operasyon iptal olunacaktı. nihayet 9:14’te akınlar bitti ve şans eseri hiçbir isabet almamış olan gemiler derhal yola çıktılar. üç zırhlı, on kadar destroyer ve çok sayıda torpidobottan oluşan filo gecenin sessizliği içerisinde kuzeye ilerlerken filo komutanı amiral ciliax, tam gece yarısı hoparlörlerle mürettebata durumu açıkladı. eve dönecekleri için, ilk başta sevinen denizciler saatler geçtikçe manş kanalında kendilerini bekleyen muharebeleri düşünüp giderek gerginleştiler: ingilizler hala durumdan haberdar olamamışlarsa, sabaha kadar muhakkak öğrenecekler ve karşı kıyının göründüğü dar kanalda hazırlanacaklardı...
ingilizler her ihtimale karşı, her gece brest açıklarında radarlı devriye uçuşları yapıyorlardı. o akşam saatlerinde havalanacak uçağın radarı bozulmuş, ikinci uçak da arıza yapınca üçüncüsü kaldırılıncaya kadar üç saat geçmişti. gece yarısı devriyesinin de radarı bozulmuş ya da ingiliz yetkililer hatalarını örtmek için, sonradan böyle bir bahane uydurmuştu. şafak devriyesi ise, kötü hava koşullarını bahane ederek üssüne erken dönünce, alman filosu bütün gece keşfedilmeden kuzeye ilerlemişti. diğer yandan akdeniz’de on yedi denizaltı yitirmiş olan donanma, brest devriyesini üç denizaltıdan bire indirmiş, o da bir hücumu savuştururken gemileri tespit edememişti. sabah saat 12:00’ye doğru, kanaldaki operasyonların merkezi olan dover kalesi, birden arı kovanı gibi kaynamaya başladı. amiral ramsay üç alman gemisinin kaleden görülebilecek kadar yakında olduğunu anlayınca, acil tedbirler peşine düştü. ilk aklına gelen, ara sıra fransa’daki alman demiryolu toplarıyla fuzuli düellolar yapan ve eski zırhlılardan sökülen büyük kıyı toplarıydı. bunlar birkaç atış yaptılar; ama hiçbir işe yaramadılar. ancak bu atışlar almanlara tespit edildikleri konusundaki ilk işareti vermiş oldu. daha sonra torpidobotlarla hücum edildi. ne var ki, 27 mil sürat yapabilen ve motorları ısınmamış olan bu botlar 32 mil süratle giden filoya zarar veremediler. esasen çok daha iyi silahlanmış olan süratli alman e-botları ve destroyerler bunları zırhlılara yaklaştırmadı.
ingilizlerin kraliyet donanması, 1942’nin başlarında epey kayıp vermiş durumdaydı: alman zırhlısı bismarck’ın toplarına engel olmakta hayli güçlük çektiler;
i.hizliresim.com/...
üçüncü tedbir olarak, yakınlardaki 6 eski swordfish torpido uçağı havalandı. bunlar en fazla 90 mil yapabilen, kumaş gövdeli ve çift kanatlı uçaklardı. komutanları esmonde, kesin ölüme gittiklerini bilerek havalandı. bunları korumak için alelacele görevlendirilen 5 avcı filosundan 4’ü onlarla buluşamadı. tek filo ise, tüm gayretine rağmen onları koruyamadı. gemilerin köprüsünden bu 6 uçağı seyreden almanlar onlara büyük bir saygı ve acıma duydular. yirmi geminin uçaksavar ateşiyle, hepsi düşürüldü. ingilizler telaşla, ellerindeki her şeyi bölük pörçük savaşa sürmeye başladılar: art arda havalanan beaufort filoları gemilere tek bir torpil bile isabet ettiremezken, halifax, hampden ve wellington’ların bombaları da boşa gitti. yüzlerce uçak, aralarında hiçbir koordinasyon olmadan hücum ediyor ve boşa kayıp veriyorlardı. birçok ingiliz uçağı kendi gemilerini bombaladı; ama şanssız (veya o anda şanslı) günlerinde oldukları için, onlara dahi isabet kaydedemediler. nihayet 5 ingiliz destroyeri almanlara yetişmek için mayınlı bölgeden geçmeyi göze alıp saldırdı; ama onlarda ağır kayıpla püskürtüldüler. o gün şans almanlardan yanaydı; hitler ingilizlerin şaşkınlığını doğru tahmin etmişti. gemiler ‘ingiliz kanalı’nı geçip kuzeye doğru gözden kayboldular. ingilizlerin ise her zamanki gibi gururu yaralanmıştı…
bibliyografya:
fi tarihi
popüler tarih - 62
mehmet tanju akad - gayrinizami savaş