yeni dönem genç aktrislerinden hazar ergüçlü'nün başrolünde yer aldığı bir film. müzeyyen ve ali isimli iki kardeşin birbirinden farklı ama bağlantılı imtihanlarını konu edinmektedir
birkaç kısa filmden sonra ilk uzun metraj için kollarını sıvamış senarist ve yönetmen emre erdoğdu'nun 2017'de vizyona giren filmi. uluslararası adana altın koza film festivali ve siyad'dan birçok ödül almış. erdoğdu bolulu. filme adını veren de, bolu'nun karlı doğası.
film, antalya'da ergenliklerini geçiren bir grup lise talebesi ve çevresindekilerin hayatını konu alıyor. sözlük anlamıyla uyumsuz* olan bu topluluğun uyuşturucu, alkol, ipsiz sapsız olma, geleceğe dair hayaller kuramama, eğitimi önemsememe, yok olmaya çalışma ve toplum içinde adeta görünmez olmaya çalışmaları ile böylelikle ortaya çıkan toplumsal kimliğe sahip olamamalarına dair can çekişmelerini izliyorsunuz. erdoğdu'nun kısa film olarak nitelendirilmeyen, yaklaşık 1 saatlik insanlık tarihinin ilk günü filminde de uyuşturucuya bağlı zaman hissini kaybetmekten bahsediliyordu. kar'ın özellikle başrol karakterlerindeki zamansızlığı da gözlemlemek mümkün. bu iki film arasında da 2 yıl mevcut.
erdoğdu'nun varoşun her yerde ve her şekilde var olabileceğine dair güçlü öngürleri var. bu hikaye antalya'da değil, belgrad'da geçseydi, hakkında uluslararası festivallerde "new serbian underground gem" şeklinde bahsedildiğini okuyabilirdik. hikayenin fazlasıyla illegalin içinde yer alması, genelgeçer izleyiciye "ben bunu izlemem" tepkisini verdirebilir. zaten filmin açılışından başka hiçbir sahnede yer almayan karın da metaforik olarak uyuşturucuya benzetilmesinin kökü buradan geliyor bence. erdoğdu, kendi kimliğini bulmak için çok geç, hayatın dişlileri arasında sıkışıp acı çekerek olgunlaşmak için ise bol bol vakitleri olan gençlerin hayatını tam ortalarına attığı, bomba etkili ali karakteriyle veriyor. "kötü mü iyiyi değiştirebilir, yoksa iyi mi kötüyü?" paradoksunu klişe bir başlangıçla ama etkili bir şekilde izleyiciye vermesi, filmi beğenenlerin şaşkınlıklarını gizleyememelerindeki temel neden. küçük bir uyumsuzluğun dev aynalarında büyütüldüğü, fantastik hayatların gerçek gibi pazarlandığı günümüz filmlerinde ve sikko lise dizilerinde, kar'ın önemsediği "yokluktan doğmak da, o yoklukta ortadan kaybolmak da mümkün" mottosunu alabilmek ise imkansız.
kuzey güney'de 80 bölüm, medcezir'de 70 küsur bölüm yer alarak ünlenmiş hazar ergüçlü filmin temel direği. ahlat ağacı için seçmelere girmesini, kar'da canlandırdığı müzeyyen karakterinden etkilenen nuri bilge ceylan'ın teklif ettiği ile ilgili birkaç şey okudum. atarlı-giderli karakterleri iyi canlandırabiliyor, ağzından küfür eksik olmayan ergenlerin dış görünüşüne de sahip. reha erdem filmi korkuyorum anne'de 8 yaşındaki halini gördüğümüz ozan uygun'un filmdeki iyi kontenjanını enine boyuna doldurduğunu söylemek mümkün. filmin son çeyreğinde kötünün etkisiyle özünü bulması seyirciye bu denli çarpıcı verilebildiyse, kurgu kadar, uygun'un iyi oyunculuğunun hakkını da vermek lazım. karadayı ve çukur gibi ünlü dizilerde yer almış halil babür'ün "mahallenin ipsiz sapsızı" rolü gerçekten başarılı. hemen hemen herkesin yetiştiği mahallelerde en az 1 adet olmak üzere bulunan bu tiplerden birini gayet gerçekçi canlandırmış; bir süre sonra hazerhan'dan tiksinmeye başlarsanız, siz de bu gerçekçilikten etkilenmişsiniz demektir. iki aile dizisinde henüz 15 yaşında olan doğaç yıldız'ın da hem yakışıklı hem piç olabilen ergen rolü kendisine cuk oturmuş. "ülkenin charlotte gainsbourg şubesi" olmasını istediğim arsevi özkurt, sevimli ama her türlü itliği de yapabilecek, korkutucu bir güzelliğe sahip nazlı bulum, şimdilerde ünlenmiş serhat parıl ve her zaman yan rollerde görmeye alıştığımız ümit çırak filmin ana karakterlerini canlandırıyor.
başarılı bir ilk film bu. küfür, cinsellik, uyuşturucu, kenar mahalle hayatı, paramparça aileler ve bu ailelerin çocuklarının yaşama tutunma çabaları ile aniden değişen koşullara ayak uydurmaları beklenmeyen, durağan olmayı uyumsuzluğa dönüştürmüş bireylerin gelişim dönemlerindeki bütün hatalarının sonuçlarını sadece ve sadece kendilerinin çekiyor olmasını erdoğdu, tüm çıplaklığıyla; sokağı ekrana yansıtarak başarmış. filmin etiketi 18 yaş üstü. bunun nedeni cinsellik değil, her cümle sonunu küfürle bitiren, uyumsuz, yitik ergenlerin acınası olduğu kadar, kimi insan için özenilecek ayrıntılar barındıran hayatlarını izliyor olmanızdır. bence bir şans verin.