Tam bir belgesel aşığı olan şahsım üzerimde belgesel etkisi yaratan, haliyle de daha ilk dakikadan beni yakalayan film. diyaloglar çok sade ve akıcı yazılmış. bahsedilen her konunun uzmanı var ve konuyu kendi uzmanlığı çerçevesinde ele alıyor, gerekli açıklamaları yapıyor. bu yönüyle gerçekten büyük haz verdi bana.
senaristin arada bilinçli muziplikler yaptığını da yakaladım ya da öyle sandım. söz gelimi, 14.000 yaşında olduğunu iddia eden adama dalga geçen bir ifadeyle "did you have a pet dinosaur?" diye soran öğrencinin, seyircinin cehaletine gönderme yapmak için o soruyu sorduğunu, yüzündeki dalga geçen ifadenin amacının da seyirciye tatlı bir nanik yapmak olduğunu düşünüyorum. o öğrencinin dinozorların o dönemde var olmayacağını bilmemesi imkansız; ancak filmi izleyen seyircilerin bir çoğunun bu konu hakkında en ufak fikri bile olmayacağını düşünürsek, o saçma sorunun oraya gayet bilinçli yerleştirilmesi uygun olurdu. zaten john oldman da yine alay eder gibi "they were a little bit before my time." cevabını veriyor, sadece gülüp geçmiyor, seyirciyi ayak üstü bilgilendiriyor.
filmin geçtiği odaya ise bayıldım. göz yormayacak basitlikte döşenmiş bu odadan, filmin bir noktasında mevcut eşyalar da uzaklaştırılıyor ve insanlar birbirlerine daha yakın durmaya başlıyorlar, çünkü oturacak yer azalıyor. o andan sonra diyaloğun içine daha da çekildiğinizi hissediyorsunuz. zamanla ortam soğuyor, karakterler üşüdüğünü belirterek daha da yakınlaşmaya başlıyorlar. onlar üşüdükçe hikaye ve tartışma daha ürpertici bir hal alıyor. ve giderek hava kararıyor, bir noktadan sonra ortamı bir tek şömine ateşi aydınlatmaya başlıyor. artık filmin sonuna gelirken sohbete beethoven'ın 7. senfonisi eşlik etmeye başlıyor. o dekoru ve akışı (ifade etmek için kullanılan özel bir terim varsa bilgisizliğim nedeniyle özür diyorum) akıl eden, kurgulayan kim varsa aklına / emeğine sağlık.
din, tanrı, hristiyanlık tartışması ise içerik olarak daha dolu olabilirdi; ama gerilim açısından enfesti. o bölümü iki kere izledim. gerçekten iyi iş çıkarmışlar.
psikiyatristin kasvet iyice üstümüze çökmüşken birden ışığı yakıp müziği kapattırıp "this has gone too far. i don't believe you're mad, but what you're saying is not true. that leaves only one explanation. the time has come when you must admit this is a hoax, a lie. isn't that true, john? give these people closure." demesi üzerine john "it was all a story" diyerek seyirciye istenen sonu sunuyor.
keşke burada bitirselermiş dedim aslında. ama devamı da var. devamıyla da güzel olmuş.
--
spoiler --