yaparken çok keyif aldığım için olsa gerek, risotto milanese ile adımı yazdırıyorum. yemek yapmak eğlencelidir, çok da zor bişey değil. bulaşığa gelsenize.
bir üst versiyonu japon mutfağından yemek yapabilen erkektir.
ama sushi yapmam, onun ustaları varken benim haddime olmaz. zaten beceremiyorum da. futomaki yaparım. o, o kadar zor değil, alt tarafı yosunun içine koyduğunuz malzemeleri silindir yapıyorsunuz (zaten bu sebeple japon kültürü ile ilgili festivallarin vazgeçilmezidir).
bunun dışında domuz eti bulabilirsem souki, körili pilav falan yaparım. körili pilavda zaten bir şey yok da souki'yi özlüyorum bazen.
zaten shabu-shabu falan yemek bile sayılmaz. eti atıyorsun kaynar suya yiyorsun.
bir de beyaz fasulyeden yapabildiğim tatlı var ama sırrını paylaşmam. gidin öğrenin.
not: türkiye'de doğru düzgün udon yok. daha doğrusu udon yok. ondan japon yemeği yapmak zor bir iş.
ayrıca kasutera yapabilen elit hanımlar eklesin. *
Yemek yapmak dünyanın en abartılmış işlerinden biri. Şükür artık bin türlü tarif, video var da en kallavi yemeğin bile aman aman bir zeka ya da yetenek gerektirmediğini görebiliyoruz.
Erkek kısmı boşa yazılmış diyeceğim ama askerlik yaşı geçip hala çayını koysun diye anasını bekleyen danalar var. Erkek dana. Evet. Altı ayda bir adı havalı birşeyler pişirirler, en çok da bunlar ve bunların anaları konuşur "yemek de yapıyor hem nasıl" diye.
alet tutabilen, ego problemi olmayan, okumayı bilen ve google'dan haberdar erkektir.
nitekim günümüzde yapılmak istenen her yemek için yüzlerce tarife hatta yapım videolarına ulaşmak mümkün. tüm bu imkanlara rağmen erkek yemek yapamıyorsa ya herhangi bir alet kullanmakta tamamen beceriksizdir, ya da yemek yapmanın erkeğe ait bir iş olmadığı düşüncesine sahiptir. haliyle erkek erkektir egosu nedeniyle yemek yapma fikrine sıcak bakmıyordur.
yeni neslin böyle sıkıntıları daha az ve becerileri daha fazla olduğu için bu tür erkeklere sıkça rastlanır. lakin eski nesillerde ocağı nasıl açacağını bilmeyenlere bile rastlamak mümkün. yemeği geçtim, çay bile yapamazlar...
hakkında bu kadar yazan olunca başına bir şey geldi sandığım...
ne acıdır ki, toplumsal cinsiyet ayrımının günümüzdeki evrilmiş halinde "kadın yemek yapar, erkek çalışır" düşüncesi hakim olduğundan çevremizde görmeye hiç de alışık olmadığımız erkek davranışıdır. cinsiyetçi bir söylemdir. zira kadınların araba kullanamadığı önermesi ne kadar ayrımcı bir önermeyse; bir erkeğin yemek yapabiliyor olmasını övmek de o denli ayrımcıdır.
yemek yapan kadın görevini yapıyor iken yemek yapan erkek ruhunu yemeğe katıyor, ne romantik...
kafamızdaki etiketlerden ve toplumsal rollerden uzaklaşıp yeniden okunduğunda ne söylemek istediğim belki daha iyi anlaşılabilir.
hangi yemeği istersen tutorial var internette. tarif filan değil, bilal'e anlatır gibi anlatan videolar. yani yemek yapabilmek artık marifet değil. herkes yemek yapabilir. kadını erkeği bilmem. yapamıyorum yok. yapmak istemiyorum var yani.
Yemek yapabilen erkektir yani üzerine çok da şey etmemek lazım şimdi. Zira bunu bir yetenek, bir yücelik, bir asilzadelikmişçesine düşünüp hava atan arkadaşlarım var. Tamam ben yapamıyor olabilirim ancak yaptığınızla neden övünürsünüz? Hayır ben yiyemedikten sonra o övünme ne işime yarar?
Ruhlu erkektir kanımca... bir erkek yemek yapmayı seviyorsa mutlaka yemeğe sevgisini katar, çünkü yemek yapmayı isteyen erkek, sadece karın doysun diye yemek yapmıyordur... hem kendisine, hem yemekten faydalanacak kişilerin yemekten haz almasını istiyordur.
Yemek yapmayı çok severim lakin bu görevleri evde annem üstleniyor ve bana yemek yapmak pek düşmüyor.
Geçenlerde kendim ve babamı mutlu etmek için yaptığım iki kişilik yemek soframı atayım. i.hizliresim.com/...
1- döşü gıllılık. 2- buğday tenlilik 3- kıroyum ama para bendecilik
noğoldu apışıp kaldın? Tabiy ki bunlar değil be olm, onlar bu çoğönemli tespite ulaşmaması gerekenleri engellemek içindi. Şindi sebepleri sayıyorum. Bakıyo musun? Hah.
1- yemek yapmayı sevmek. (öyle ekmekle kanepeye uzanıp film izlemek kadar sevmek değil) 2- daha sağlıklı yemek yemek istemek. (yemek yemek de ne acayip bişey yav. eheh o diyil de sağlıklı yemek demek öyle yemeğin herhangi bi hastalığı olmasın, yaşına göre diri olsun gibi bişey diyil. Bİldiğin iyi malzemeler, hijyenik filanlı şeyler) 3- mecburiyet. (bunun içine birsürü şey giriyor. hatunları kötü aletlerine emel etmek de dahil)
Şindi bunlardan biri ya da birkaçına sahipseniz, yemek yapan erkeksiniz. Ha deyilsiniz diyelim. BU sizin için ölüm mü? Tabiy ki hayır! Artık herkes yemek yapabilen erkek olabilecek! İşte size abşeypır!1!
abicim, neredeyse bütün yemekler aynı başlıyor yahu, yapıverin bi zahmet. Yağı koy, soğanları kavur, salçayı ekle sonra ana malzemeyi pişme sırasını bilerek doldur içine. Kıs altını. Tamamdır. Sadece bu bilgiyle bile, nohutudur, türlüsüdür, kurufasulyesidir, taze fasulyesidir yaparsın. Ha yok ben fantazi erbabıyım sevişmek için yatak bile aramam diyosan, o zaman işte kuş konmazına, külbastısına, enginar yaprağına yatırılmış ördeğine giricen. Ona girdin mi zaten gelir bi elini öper, engin tecrübelerinden bi çatal alırız. ne alıcaz ya? Kimsin sen? Ne oldunuz siz ya kim oldunuz?!!=!
Önemli Not: Yalnız ümmet-i muhammet, cemaat-i müslimin, romalılar, gardaşlar, apaşlar, arkadaşlar, ortodokslar, protestanlar ve katoolikler, ateyizler, butperestler, budapeşteliler, çemişgezekliler, urfalılar ve tabii ki istanbullular, el lezzeti diye bir şey vardır. Yani aynı yemeği aynı malzemelerle, aynı yöntemlerle, aynı zaman ve materyallerle iki kişi yapar. İkisi de farklı olur. Ne olursa olsun bu el lezzeti erkek, kadın dinlemez. Sonra vay ben duymadım, yok ben cin ali bile çizemem demeyin. Elinizin lezzetine ekmek bandırtmayın beni şimdi.
tek başına hayatta kalmanın şartlarından birini yerine getirebildiği için çok da abartılmasını doğru bulmuyorum. biz erkekler de hayatı yaşıyoruz ve sürekli klozette oturup "anneee, bittiiii" diye bağıran çocuklar modunda geçmiyor ömrümüz, bilin istedim.
ağzının tadını bilen erkektir. mesele sadece başının çaresine bakmak değil, öyle durumlar için bir sürü kebapçı ve yemeksepeti.com gibi çareler var, asıl mesele 'lezzeti yakalamak'
öyle hayal kurup da 'ne güzel, keşke benim de öyle sevgilim olsa' diye düşünen kızlar, biraz daha düşünmeye devam edin çünkü işler sanıldığı gibi değil.
yemek yapmayı seviyorum, iş yerinde yaşanan bin bir türlü gerilimi alıp götürebilen bir aktivite. öyle aman aman abartılacak bir yetenek de değil, analitik çalışan bir beyne sahipseniz çok kolay. bir sürü tarif ezberlemenize gerek yok, bir kaç tane temel kural var onları bilmek ve bol bol deneme yanılma yapmak yeterli.
ilk başlarda tarif ile gidiyorsunuz ama işin mantığını öğrendiğinizde sadece elinizdeki malzemelere bakıp onlarla neler yapabileceğinizi, pişirdikten sonra nasıl bir lezzeti yakalayabileceğinizi tahmin edip onu yakalamaya çalışıyorsunuz. analitik beyin dedim ya, bir süre sonra yediğiniz şeylerin içinde hangi baharatlar olduğunu, nasıl bir teknik ile pişirildiğini de anlayabilir hale geliyorsunuz.
ama kadınlar için söylüyorum, yemek yapabilen bir erkek ile birlikte olmanın olumsuz yönleri de var. madde madde özetleyelim de okuması kolay olsun:
1- çok bilmişlik: örneğin, eşimin yaptığı yemeklerde eksik bir şey yaptığında neyi eksik yaptığını söyleyebiliyorum. (eşek değiliz herhalde, önce bir 'ellerine sağlık' diyoruz)
2- aynı anda yemek yapma zorluğu: eşimle birlikte aynı anda mutfağa girdiğimizde birbirimizin elinin ayağının altında dolanıp birbirimizin işini aksatıyoruz. düşünün, siz tam ocağa tavayı koymuş üzerine de yağı dökmüşsünüz, üzerinde çiçekli önlük olan bir adam size 'o tava bana lazımdı yaa' diye çemkiriyor.
3- rekabet: ilk maddede yazdığımdan farklı bir şey bu. her erkeğin içinde olan yarışma, rekabet etme dürtüsü. elimde değil, lezzeti eşimin tutturduğundan daha iyi tutturabildiğim her yemekte haneme yemeğin lezzetine göre artı puan yazıyorum. bırakayım da hatun kişi takdir etsin değil mi? yok. erkeğiz ya illa ki bir şımarıklık olacak.
4- çaresizlik: erkeklerin yaptığı yemek türleri bellidir ve daha sınırlıdır. bir süre sonra o konuda uzmanlaşırlar ve o yemekleri sizden daha iyi yaparlar. siz de bu işi ona bırakırsınız. sonuç olarak bir süre sonra erkeğe bıraktığınız o yemek türlerinde lezzeti tutturmada ortalamanın altına düşersiniz. günlük hayat için bir sorun değildir, ama iş misafir ağırlamaya gelince eşinizden yardım istemek zorunda kalırsınız. hele ki eşiniz şehir dışına çıktığında 'kızları çağırayım da kız kıza takılalım' dediğinizde aileye ait spesiyalitelerinizin önemli bir kısmı da şehir dışına çıkmış olur. strese girersiniz.
5-feminen görünüm: dazlak olmama rağmen, o çiçekli önlüğü taktığımda eşimin hoşlanmayan bakışlarını fark edebiliyorum. yemek yapmak bizim toplumda kadınlar ve kadınlık ile özdeşleştirilmiş. bu nedenle ister istemez bir süre sonra bir erkeği yemek yaparken izlemek size itici gelebilir. (çiçekli önlükten ben de memnun değilim ama en azından mavi çiçeklisini bulabildim. piyasadaki önlükler kadınlar için; pembeli membeli yanarlı dönerli. hello kitty bile var, çok fena; delikanlıyı bozar. bir keresinde aliexpress ten erkek önlüğü aratayım dedim, karşıma ön tarafına penis monte edilmiş önlükler çıktı. tövbe edip mavi çiçekli önlüğe razı oldum. )
özetle, her şey ayarında tutulduğu sürece iyidir gençler. erkek dediğin muhtelif yollarla başının çaresine bakabilecek, yumurta kıracak menemen makarna falan yapabilecek, hafta sonu kahvaltıyı hazırlayabilecek ama mutfağı sizin için boks ringine, boğa güreşi arenasına dönüştürecek kadar da iyi yemek yapamayacak.
*** 2017 Düzenlemesi: İki yıl önce metasozluk girdisi olarak yazılmıştı. Bu günkü durum biraz daha farklı.
Boşanıp 1+1 eve yerleştim. Minimal yaşamın getirisi ve götürüsü yemeklere de yansıdı.
Mutfak eşyaları paylaşıldı, düdüklü tencere ve mavi çiçekli önlüğün velayeti eşimde kaldı.
Yemek yiyecek kimse yoksa yapmanın da anlamı yokmuş, be kadar az yapmaya çalışırsam çalışayım yemek artıyor ve saklayacak yerim yok.
Bir de yaz mevsiminin insanı sokağa davet eden cazibesi var ki evi gece yatısı için kullandırıyor. Kışın daha çok yemek yapılıyor.