ölü ozanlar derneği adlı film tarafından hayatımıza girmiş latince deyim. "anı yaşa" olarak yaygın biçimde kullanılsa da "bakış açını değiştir" benim favorim.
carpe diem gözlemlediğim kadarıyla ya da tanıdığım insanlarda algılayışları şu şekilde ; '' anı yaşamak '' yani hesapsızca, tutarsızca, hiç bir gelecek kaygısı gütmeden, nerde sabah orda akşam diyerek yemek, içmek, sevişmek, umarsızca yaşamak anlamında algılıyorlar...
oysa ki carpe diem ; ne yapıyorsan ( yemek, içmek, sevmek, sevişmek, izlemek,okumak, gezmek, gülmek hayata dair hangi kavramlar varsa işte ) yaptığın şeyin farkında olarak, hissederek, hakkını vererek yapmaktır...
günümüzdeki sloganvari kullanımın aksine erken ortaçağ döneminin (aşağı yukarı 11. yy.) iki ünlü dünya görüşü arasında gidip gelen yazınsal ve düşünsel ifade. erken ortaçağın iki görüşü memento mori (öleceğini anımsa, ölümü aklından çıkarma, ona göre yaşa) ve memento vivere (yaşadığını anımsa, hayatını unutma). carpe diem ise "eline geçeni ye, önüne geleni düz, sorumlulukları göz ardı et" emri değil, aksine kilisenin ölüm ve yaşamı vurgulayıp durmasına adeta bir karşı geliş. ille de ölümü ya da yaşamı sürekli akılda tutmak ve yaşamını bunlara ya da bunların herhangi birine göre yönlendirmek değil, "kendimi ikisiyle de ifade etmiyorum" demek gibi bir duruş. şimdilerde genel çerçevesi farklı çizilse ve ortaçağ'da, rönesans'ta ya da aydınlanma döneminde farklı yorumlansa da carpe diem aslında ilk kez i.ö. horatius tarafından söylenmiş kabul ediliyor. horatius bir şiirinde "bugünü yaşa ve gelen güne olabildiğince az güven" derken bu cümleyi kullanmış.
Romalı yazar horatius'un gönüllü gittiği philippi savaşında, savaş meydanı gerçeğiyle karşılaşıp da kalkanını bile fırlatıp kaçtıktan sonra şiar edindiği yaşam felsefesi:
"biz konuşurken, kıskanç zaman uçacak, günü kopar..."
Carpe diem latince aslında ingilizcede geçtiği gibi seize the day = günü yakala ifadesinden çok daha etkilidir, zira "carpe = kopar, al" anlamındadır. Ayrıca popüler kültürde sanıldığı gibi "memento mori" ile yanyana değildir.
Hepsinden ötesi, genellikle anlaşıldığı gibi "vur patlasın, çal oynasın" anlamını da taşımaz, tam tersine, horatius'un ömür boyu içinde taşıdığı ölüm gerçeğini barındıran bir ifadedir, bir anlamda gelecek konusunda güvensizlik ve umutsuzluk taşır.