Her bir dörtlüğü ayrı bir anlam içeren şair, matematikçi, astronom...
En beğendiklerimden bir kaçı, günümüzü anlattıklarına inanıyorum.
Celladına aşık olmuşsa bir millet İster ezan, ister çan dinlet İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet Müstehaktır ona her türlü zillet.
Dünya üç beş bilgisizin elinde Sanırlar ki tüm ilim kendilerinde Üzülme, eşeği eşek beğenir Bir hayır var sana bana kötü demelerinde.
Felek ne cömerttir aşağılık insanlara Han, hamam, dolap, değirmen hep onlara Kendini satmayan adama ekmek yok Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya.
Her gün biri çıkar, başlar ben, ben demeye Altınlarıyla gümüşleriyle övünmeye Tam işleri dilediği düzene sokar Ecel çıkıverir pusudan: Benim, ben diye.
kaderciliği, cennet-cehennem, ahiret, dünya hakkında yazdığı birçok şeye katılmasam da şuan konuşulan konuları daha o zaman konuşması ve sorgulaması bile kendisinin ne kadar dahi ve bilge olduğunun kanıtıdır.
Bir de günlük yaşam, sofular, hacılar vs vs hakkında o kadar güzel yazmıştırki kendisine hayran olmamak mümkün değil.
Çağının çok çok ötesinde bir şair, filozof, düşünce adamıdır.
Dünya dediğin bir bakisimizdir bizim Ceyhun nehri kanlı gözyaşımızdir bizim Cehennem boşuna dert çektiğimiz günler, Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.
Şarap güllere çevirsin sabahimizi; Çalalım yere şan şeref kulahimizi, Nemize gerek bizim uzun dilekler, Uzun saçlar, çalgılar sarsın havamızı.
Sarhoş oldum mu aklım azalır, Ayıldım mi sevincim dağılır. Ne sarhoş ne ayık bir hal var ya, En güzeli öyle yaşamaktır.
ey kör, bu yer bu gök boştur boş sen onu bırakta gönlünü hoş tut hoş şu durmadan kurulup, dağılan alemde hepi topu alacağın bir nefes o da boştur boş..
Bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben, Şaşkınlıktan başka şeyim artmadı yaşarken. Kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi, Niye geldik kaldık, niye gidiyoruz bilmeden.
11. yüzyılda yaşamış, iranlı şair, filozof. yaşadığı dönemde sultanlara, devlet yöneticilerine, softalara, din bezirganlarına güzel laflar hazırladığını da rubailer’ inden öğreniyoruz. günümüze kadar ulaşan rubailerinin ( dörtlükler) çoğunun kendisine mal edilerek başkaları tarafından da yazıldığı bilinir. fakat bunlar ömer hayyam’ ın taşlamalarına gölge düşürmemiş daha çok anonimleştirmiştir.
Hayatın amacını binlerce yıl öncesinden bize anlatan şair, Filozof.
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
Denklemler üzerine çalışmalar yapmış, astronomide doğruluk olarak mükemmele çok yakın, günümüzde kullandığımız miladi takvimden bile hassas ve şu an hala iran'da bir benzeri kullanılan celali takvimi tasarlamış bilim insanı.