1. (bkz: )
    #265682 son kurtadam | 4 yıl önce
    0film 
  2. (bkz: )
    #257281 chamomile | 4 yıl önce
    0genel terim 
  3. dünyanın en iyi bilimkurgu-Korkusu olmasının yanında, ardından gelen filmler, çizgi romanlar, romanlar, oyunlar ile büyük de bir kurgu evrendir.

    30-35 tane romanı var. hangisi iyi, hangisi uyduruk bir bilen anlatmış olsa, anlatsa...
    #253012 bere | 4 yıl önce
    0genel terim 
  4. Ridley scott tarafından yönetilen zamanın ötesinde, gerilimli ve dehşetli bilim kurgu filmi.

    Daha sonra aliens, alien 3 ve alien resurrection olarak seri yakın bir çizgide devam ettikten sonra, sözlükte başlık açsak topa tutulacağımız şekilde, yani aliens vs predator ve aliens vs predator: requiem olarak devam etmiştir. Bu iki filmi de topa tutabiliriz zaten.

    Tam emin olmamakla birlikte yeni bir üçleme ile seri genişletilecekti.

    Prometheus ve alien: convenant çekilmiş, vizyona girmiş ve hatta eskimiş bile, seriye dahil edebilmek konusunda hala emin değilim.

    -
    -
    -
    -
    #229014 sekeseke | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0film 
  5. ing. uzaylı
    #63093 la sagrada familia | 7 yıl önce
    0genel terim 
  6. 1979 tarihli filmi. tarihin belki de en iyi " gerilim " filmlerinden birisi.

    sinema tarihinin en ünlü uzay gemilerinden 'nun, uzayın derinliklerinden yankılanan ve her 12 saniyede tekrarlanan bir ses nedeniyle mürettebatı rotanın yarısında uyandırmasıyla başlayan, neredeyse film boyunca hiç bir şey göstermeden, konuşmadan ve müzik çalmadan insan sinemada nasıl gerdiriliri gösteren başyapıt. Alien 'ı ilk gördüğümüzde filmin bir saati dolmuş oluyor, ikinci görüşümüzde de belki üzerine bir 15-20 dakika daha geçiyor neredeyse.

    Scott 'un başarısı muhtemelen mekanları gerilimin ana etmeni olarak kullanması. Nostromo 'nun içinde havalandırmadan çıkan o ses çoğu sahnede müzik kullanımına bile gerek bırakmadan tempoyla uyumlu şekilde tedirginliği, tekinsizliği arttırarak insanı geriyor. Veya Ripley 'in topuklamaya çalıştığı sahnelerde sürekli çalan sirenler, yanıp sönen ışıklar, patlayan borulardan çıkan buharlar aksiyona çalan heyecanı körüklüyor. Müziğin etkisi ise minimumda. Yani konsantrasyonu ayakta tutan Alien 'ı göremememizin verdiği tedirginlik ve geminin yarattığı tekinsiz atmosfer. Misal, Kane 'in yumurtaları bulduğu bölümde, o tekinsiz ve bilinmezlikle dolu mekanda zaten ne olacak diye bekliyorsunuz istemsizce. Ortam o kadar iyi hazırlanmış ki buna, adeta kane in başına gelecekleri (bkz: ) biliyorsunuz. Ancak bu hazırlık fayda etmiyor ve bum... Filmin minimum müzik - diyalog olan sahnelerde en büyük numaralarından birisi de sahnelerde sizi korkutan ani patlamalar.

    Sevimli yaratığımızın baba rahmine girmesiyle birlikte, kuralları koyan mother ın uzantısı olarak görebileceğimiz ash ın, yaratığımızı tanımlarken sonunda ahlak kelamını ettiği tanımını değerlendirirken, aslında "alien" ı yaratık olarak değilde, diğer manada yani "" olarak okumakta da fayda var.

    (yaratığı kast ederek) ...hayranlık duyuyorum. Doğallığına hayranlık duyuyorum. Sağ kalmaya kararlı, vicdan, pişmanlık ya da ahlak kuruntularından arınmış. (bir androidden mükemmeliğin tanımı)

    Burada bahsettiğimiz mükemmeliğin, ahlakla ilişkisinde, sistemin sahibi kimliksiz "Mother" ın mürettabatı gözden çıkarılabilir gördüğü ahlak anlayışında da görebiliyoruz. Bize göre kusurlu iken, Ash, onun üzerinde bulunan Mother ve mükemmelliğin tanımı Alien. Diğer taraftaysa aslında ne olduğunu (bile) bilmedikleri bir " yabancıdan " korkan gemi mürettebatı. Bu vurgu, aslında izleyiciye de yapılmış durumda. Belirttiğim gibi neredeyse 1 saat boyunca doğru düzgün karşılaşmıyoruz yaratığımızla, ne olduğunu göremiyoruz, bilemiyoruz...

    Ash 'in (bir yerde Mother 'ında tabi) ahlak tanımıyla, insanoğlunun ahlak anlayışı arasında temel farkın en net oraya çıktığı an ise, Ripley 'in tüm itirazına rağmen, yaratığın gemiye girmesine neden olan durum, yani Kane 'in gemiye alınması. Ripley, buna karşı çıktığı için mürettebattan tepki görüp hemcinsinden tokat yerken, bu aslında kimseyi geride bırakmama düsturunun, yani insani bir duygunun ve ahlak anlayışımızın da dışa vurumu. Kimseyi geride bırakmıyoruz, buraya kadar tamam, ancak bu sahnelerde otoritesine karşı gelinen, hatta hemcinsi tarafından tokatlanan; lakin ipleri eline alması gerektiğinde 180 derecelik dönüşle eli sliahlı, maskülen bir askere dönüşen Ripley oluyor, ahlaki sorumluluk hissinden Ripley'i tokatlayan lambert ise salya sümük. Filmin sonunda kurtulansa, erkekten doğma Alien'ı öldüren kadın asker Ripley.

    afiş
    #2430 fly | 8 yıl önce
    0film