1. anaokulundaki oyunları falan geçiyorum, harbiden birşeyler hissettiğimde 11-12 yaşındaydım.

    benden iki yaş küçük bir kız vardı. yaz gecesi çocuk parkındaydık. bununla bir itişme gülüşme başladı. beğeniyordum, kumral, uzun, ince falan ama tam adı yok tabi o beğenmenin.

    bu beni sırtüstü devirip, üstüme çıkıp öptü. filmlerden ne olduğunu şeklen biliyorum. bir süre öpüştük. sonra kıstırdığı yerde öptü o hafta beni. sonra tatilden döndük. ortaokulda aynı okula düştük bununla. bir iki "meraba"laştık ama öpüşmeyi falan hiç konuşmadık.
    #154132 son kurtadam | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0kavram 
  2. O zamanlar dördüncü sınıfa gidiyordum sanırım. Çekirdek ailemiz bütünlüğünü koruyamadığından, genelde babaannemin akrabaları oturmaya gelirdi eve, bundan ötürüdür ki babaannemin erkek kardeşinin torunu, benimle aynı yaşta olan damla ile çok yakınım.
    Sebebini hatırlamıyorum ama herhangi bir nedenden dolayı o gün ilk kez köye gitmek zorunda kalmıştım.
    Yaklaşık 45 dakika süren ve tanrının estetik yönüyle, dalıp gidilecek o heyecan verici manzaraları aşarak köye varmıştık.
    Arabadan indiğimde içimi tarif edemediğim bir mutluluk kaplamıştı, çocukluk işte sevdiğin bir oyun arkadaşını gördüğünde hemencecik mutlu oluveriyordum, fazla uzatmayayım o gün damla ile oynarken fazla sarmaş dolaş olmuştuk, en sonunda ateşli bir şekilde dudaktan öpüştüğümüzü hatırlıyorum, şöyle ki dedesinin bizi görmesinden korktuğumdan Damla'ya gerekli uyarıları yapıyordum, tabii ki o aksine tekrar dudaklarımızı birleştiriyordu.
    Yıllar geçmesine rağmen aklımda kalan küçük bir anı.

    Muhtemelen ''o yaşta yapılacak şey mi?'' diye düşünenler olacaktır, bunu bende düşündüm.
    O dönemde sosyal olarak gün geçirdiğim gerek çevre gerek televizyon gerek bilgisayar olsun, cinselliği her zaman beynime kazıyan etkenlerdi.

    Tanımına gelirsek; Heyecan vericidir, el ayak titremesi gayet olağandır en önemlisi olaydan sonra mutlu olmanızı sağlar.
    Not; Merak eden olursa Damlayı yıllardır görmüyorum ve hiçbir iletişimim yok.
    #131490 kitametam | 6 yıl önce
    0kavram 
  3. hiç unutmuyorum, 7.5 yaşındayım. mahalledeki yaş ortalamasında orta düzeydeyim. benden büyük selami falan var yani, o da 10 yaşında.
    genelde misket oynuyoruz ütmecesine. o 10 yaşındaki "abi" selami, her seferinde tokatlanıyor bana, başlıyor ağlamaya. teselli etmek için yaklaşıyorum ve...

    şaka şaka hikayenin selami malıyla hiç alakası yok.

    o zaman cesur ve güzel var. annemler gün yaptığında değişilmez aktivite kazak örme işiyle beraber. dr. taylor hayes forrester var bi de orada. hunter tylo. bugün bile koşulsuz evlenirim. bebeğim.

    bi sahne vardı hatırlamadım şimdi. baktım biri diğerinin kafasıyla bir bütün oldu. şimdi abla doktor ya, dedim muayene yapıyolar herhalde. tabi o sıralar terlemiş iç çamaşırı gibi diş değiştirdiğimden, az bir şey çakozluyorum mevzuyu.

    dışarı çıtkım elimde salça ekmek. selim var, ona biraz misket kaybetmiştim. selamiyi arıyorum eski stok sayıma ulaşmak için. sonra baktım yolda bizim ufaklık. o da 5-6 yaşında falan. dedim bir şey gördüm televizyonda, çok acayip deneyelim mi ? apartmanın girişine çektim, dişler patos makinası gibi benim o sıra, vampir etkisi yarattım ki vurdu bana itti.

    bela okunmaz çok ayıp
    #131475 mangetsu | 6 yıl önce
    0kavram 
  4. Yıllar evvel bir kasım ayında iç egenin şirin bir ilçesinde gerçekleşti. Okuldan saatler evvel kaçmış varacağımız yere varıp bir yemek yedikten sonra oturduğumuz çay bahçesini terk etmiştik. Demir bir köprüye varana kadar ormanın içinden geçen tren yolu rayları boyunca el ele yürüdük. Orman, çeşitli ağaçların kurumuş yaprak renkleri ile oluşmuş bir tablo gibiydi ve bizde yürüdükçe daha çok dahil oluyorduk bu tabloya. İlçeden iyice uzaklaşıp demir köprüye yaklaşırken durduk. Beton bir kenar bariyerine oturup az nefeslendik. Heyecanımı yenip yüzümü ona döndüm, yapmak istediğim şeyi ben biliyordum ama söylemenin hem zor hem yersiz olacağı ve büyüyü bozacağını düşündüğüm için söylemedim. Sabit bir şekilde gözlerine bakarken usulca eğilip yanağına bir öpücük kondurdum. 5 saniye kadar bekleyip tekrar hamle ettiğimde ne yapacağımı anlamış gibi dudaklarını biraz büzdü. Gözleri teslimiyet ile kapanmıştı. Yüzünde tebessüm ile korku arası gelip giden karmaşık duygular hakimdi. Eğilip dudaklarından öptüm. Bir süre acemice bekledik sonra gördüğümüz bildiğimiz kadarı ile öpüştük... Tren sesi uzaktan duyulup kendimize geldiğimizde akşam saatleri olmuştu. Hiç konuşmadan bir süre yürüyüp evlerimize dönmek üzere yola koyulduk.
    #131470 tekiladam | 6 yıl önce
    0kavram 
  5. 5-6 yaşlarımdayken komşumuzun oğlu olan Ozan ile gerçekleştirdiğimdir. karton bir kutuya girip denemiştik allam ya. tabii bilmiyoruz ben içimden “ıyy tükürük” diyorum ve yıllar sonra konuştuğumuzda o da aynı şeyi diyormuş öğrendim. sonra annelerimiz yakalamıştı ikimiz de bir güzel dayak yemiştik. şimdi kendisi 1.90 boyunda aşırı yakışıklı ve kaslı bir şey olmuş. insanlara barnağımla gösterip “evet ya şu çocukla öbüşmüştüm ben” diyorum ama 6 yaşındaki çelimsiz ve sümüklü halini anlatmıyorum çünkü niye anlatayım yani.

    evet yaklaşık 20 yıl önce kavramını ben bulmuştum.
    #118778 keskelimonolsaymisim | 6 yıl önce
    2kavram 
  6. ilk dogdugumda annemin yanagima kondurdugudur. Gecenlerde anlatiyordu anlatirken gozleri doldu garibanin. Evde dogurmus beni, basi kalabalik bi suru, ebe, anneannem falan derken ben dogmusum, sonra sarip vermisler, bi baska kokuyordun sen der hep (ben ikinci cocuguyum annemin) dayanamadim hem optum hem de kokunu icime doldurdum der.

    Ben de ilk cocuk olunca korkumdan 2-3 gun opememistim icimde dert olmustu. Aman bi sey olur aman mikrop kapar falan sadece uzaktan kokluyordum, ikincisi olunca, daha ameliyathanede cikinca hemen yikadilar, burnu, gobegi derken temizligin yapildigi masaya egildim yanagi ve cenesinin birlestigi yere belli belirsiz bi opucuk kondurdum, kokusu hala burnunda canimin icinin.
    #118777 11001 | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0kavram 
  7. şimdi gibi hatırlıyorum. içten içe hoşlandığım, sevdiğim, mektuplar yazıp çekmecede tuttuğum insanın evine akşam yemeği için davetliydim. yurtta kaldığım için, ve aşırı zayıflığımdan dolayı sık sık akşam yemeğine davet ederdi ancak sürekli ertelerdim. yeterince beslenmediğimi düşünürdü. düşünmesi bile beni güzelleştiriyordu.

    gittik. ailesi yatıya gitmiş. kimse yok. mutfağı çok küçük olduğu için yardıma gitmiyorum. tek kişi bile zor sığıyor. sadece bir ocak ve kap kacak yıkamak için lavabosu var. siz düşünün artık. yıllardır o mutfakta yaşayacağıma hayal edemiyorum. görür görmez içime hafakanlar bastı. sofra hazırlanıldı. yemekler yenildi. muhabbet edildi. heyecandan, karnımdan sesler geliyor. gurul gurul. mahcup oluyorum. utanıyorum. sürekli karnımdaki sesleri bastırsın diye sesimi yükseltip konuşuyorum. "seni duyuyorum bağırmana gerek yok" diyor. kıpkırmızı oluyorum.

    sofra kaldırıldı. bulaşıklar yıkandı. bu sefer yardımcı oldum. artık türk kahvelerimizi alıp karşılık oturmak ve bir an önce yüzüne doyasıya bakmak istiyorum. bitter çikolatasıyla kahveler geldi. oturduk. karşılıklı bakışıyoruz. yüreğimde bir tren istasyondan kalkmış gibi hareketli, tez canlı ve düdüğünü öttürüyor durmadan. alanımızdan, edebiyattan, sanattan konuşurken, kahvemi bitirip yanına geçiyorum. elimi saçlarına yaklaştırırken boynuna dokunuyorum. usulca yaklaşıp dudaklarından hafifçe öpüyorum. korkuyorum. tedirginim. tokat atmasını, beni itekleyip evden kovmasını bekliyorum ama yok. tepki de vermiyor. dudakları kıpırtısız. tamam diyorum. gözlerimi açamadan öleceğim. bir daha göremeyeceğim ve benimle konuşmayacak diyorum. diyorum ama iyi ki de öpmüşüm. onu öpüşümden ayrılığa kadar 6 yıl bölüştük hayatı.
    #92500 pia | 7 yıl önce
    0kavram 
  8. bir de bunun ilk elli öpücük tarzı olanı vardır. her gün ilk öpücük etkisi yaratır. güzel bir filmdir.
    #89714 kizagan | 7 yıl önce
    0kavram 
  9. Birkaç gün önce yaşadığımdır.
    Garip. Yani birini ağzından öpmek, ona izin vermek,onu bu kadar samimi görmek.
    Duygu yüklü. Utansanız da içten bir ses "yap,yap" diyor.
    His fazlalığı yaratıyor cidden de, fazla fazla her duygudan var.
    Garip bir mutluluk.
    Sevdiğim biriyle yaşadığım için de çok mutluyum.
    Öyle "ah başım döndü." Vs olmadı, sordum onda da olmamış. Yani biraz utandım tabi,azıcık ama ona güvenim çok yüksek.
    Doğal bir şey, olması gereken olmuş gibi hissettiriyor. İki tarafın da böyle hissetmesi doğru sanki.
    "Ben bunun çok doğal olduğunu düşünüyorum. Yani seni dudağından öperken çok doğal hissettim ve çok güzeldi."
    #89673 iflaholmazmetalci | 7 yıl önce
    0kavram 
  10. asla unutulmayacak ve her zaman hatırlanacak olan tatlı bir anıdır. şimdi gözlerimi kapatıyorum ve anımsıyorum. 14 yaşındayım. ilk kez bir erkek ona gösterdiğim ilgiye karşılık vermiş. havalardayım. sitenin sote yerlerinde, görüş açısının sıfıra indirgendiği noktalarda buluşuyoruz. biri görebilir diye heyecanlıyız. elleri belimde. göz gözeyiz. sonra gözler kapanıyor, gerisi malum.
    #48402 paratoner | 8 yıl önce
    3kavram 
  11. (bkz: )
    #16842 kesret | 8 yıl önce
    0dizi