1. aslı farsça olan hint-avrupa kökenli bir sözcük 'çeşniden' (tatmak) sözcüğünden gelen , osmanlı sarayında önemli bir rol üstlenen çeşnigir, çeşnigirbaşı, çeşnici, gibi sözcüklerin de başlatıcısı.

    bu çeşnigirler eskiden yapılan yemekleri, saraydaki -padişah dahil- önemli kişilere sunulmadan önce tadıyorlar. tabii bu tadımın iki yönü var. birincisi ve asıl olan lezzet kontrolü, sunulan yiyeceği/içeceği mükemmele ulaştırmak için atılan son adım gibi düşünülebilir.
    bundan çok daha önemli olan asıl işlevleri ise bu yiyecekleri/içecekleri saray büyükbaşları yemeden/içmeden önce, zehirli olup olmadığı yönünde kontrol etmek.

    cidden ciddi bir iş. herkesin yapamayacağı bir iş, büyük cesaret gerektiriyor. kaç tanesi böylece bok yoluna gitmiştir kim bilir.

    bunları yazarken aklıma 'ın geliyor nedense. i.o. anar uzun süredir yazmıyor, ben de onu okumaktan caymıştım kendini tekrar ettiğini fark edince. aynı duyguları paylaştığımızı biliyordum. ne olursa olsun puslu kıtalar atlası, türk edebiyatı için öylesine bir mucize kitap ki benim gözümde, yazar ölünceye kadar bir daha bir şey yazmasa da, benim için değeri hep yücelerde olacak.

    hep merak etmişimdir, 'un adı sında döndüğü zaman, belki de ondan daha donanımlı olan i. o. anar, neden böyle bir ödüle, aday olarak dahi layık görülemedi diye.
    o. pamuk'a hakkını her anlamda teslim ederim. siyasi görüşü, bağlantıları, şusu busu bir yana, pamuk, iyi bir yazardır, yaratıcıdır. hiçbir eserinde kendini tekrar etmemiştir. edebiyatın deneysel yanlarından hiç kaçmamıştır. ve adam 'nun arkadaşıydı yahu.
    bunlar çok ''li konular. kişi olarak değer vermediğimiz sanatçılar vardır, her zaman da olacaktır ama bu onların haklarını teslim etmeyeceğimiz anlamına gelmez.

    daha çeşni sözcüğünün diğer anlamlarından söz edemedik.
    çeşni ve aynı kökten gelen sözcükler ve benzerlik içeriyorlar. çeşni; çeşitlendirmek, çeşit katmak demek aslında.
    çeşninin kendi başına; özellik, farklılık anlamları da var.
    herhangi bir yiyeceği/içeceği daha lezzetli hale getirmek, tadını arttırmak, lezzetini arttırmak anlamında fiili de var.

    kubbealtı, Darphanede ayar tayini, diye bir anlamını daha yazmış mesela. ben o az kullanılan diğer anlamlarını başka girdilere bırakarak, dün yazdığım başlıklı bir yazıdan örnek bir cümle alarak konuyu burada sonlandırayım:

    "isteğe göre domates veya acı biber sosu, baharat olarak da karabiber ve kimyonla lendiriliyor."
    #256603 hero | 4 yıl önce
    13genel terim 
  2. külçe haline getirilmiş herhangi bir değerli madenin ayar tespiti için, külçenin üç farklı noktasından alınan numune grubu. üç farklı noktasından alınma sebebi de metallerin eritme aşamasında yüzde yüz bir homojen karışım oluşturamama ihtimalidir. alınan numune grubu üzerinden ayar tespit edilir ve ayar raporu düzenlenir. düzenlenen raporda maden oranları 1000 lik değer üzerinden milyem adıyla birimlendirilir. örnek:

    altın: 580 milyem
    gümüş: 120 milyem
    platin: 0

    anlamı: külçemizin 1000 gramında 580 gram altın, 120 gr gümüş bulunmaktadır. kalan 300 gram alaşım göz ardı edilmiştir.
    #256622 nicholai rosicky | 4 yıl önce
    4genel terim