1965 yılında britanya ile deniz kaynaklarını paylaşma anlaşmasını kopartarak, kopartmış ülke.
1963'de aramaya başlamışlar, bakmışlar petrol var gibi, kavga çıkacak, "iki kara parçasının tam ortası" gibi makul bir formülde anlaşmışlar. 1970'de petrol rezervlerinin büyüklüğü kesinleştiğinde altyapıları hazırmış yani.
opec'e katılmayıp, kendi fiyatını ve pazarını kovalayarak ayrıca gelen parayı da yemeyip zor zamanlar ve gelecek kuşaklar için petrol fonuna koyarak ulusçuluğun pırlanta gibi bir örneğini de vermiştir. petrolünü kendi fiması norsk hydro çıkartır, kendi firması statoil işler.
prensesleri (doğumla ünvan alan prensesleri, 5. harald'ın tek kızı) Mertha Louise fizyoterapisttir. mezun olduktan sonra mesleğini yapmamış ama kendi işini kurmuştur.
bu nedenle, vergi vermesi gerektiğinden norveç içinde "yüksek saygınlık" (royal highness) ünvanını kaybetmiştir. norveç dışında bu ünvanı kullanabilir. Sonradan hayvanlarla ve meleklerle konuştuğunu iddia edip 2004 yılında new york'a taşınmış ve kitap yazmış. iksir vs. okulu kurmuş. prenseslik ünvanının düşürülmesi için kampanya başlatılmış.
2007 yılında kendisi hakkında yazılan bir kitabın satışını durdurma talebiyle dava açmış ve mahkemeye çıkan tek norveç hanedanı üyesi olarak tarihe geçmiştir.
hafiften bir "allah akıl fikir versin" vakası yani.
artık göçmenlere zorunlu "kadınlar da insandır" dersi koymuş ülke.
ırak'lı bir doktorla konuşuyorlardı. adam "başta hakaret kabul ettim, kendimi aşağılanmış hissettim, biz hayvan değiliz demek istedim" diyor ve ekliyor "sonra ev arkadaşlarımın dersi hayretler içinde izlediğini, mini etek giyen kadınların sex aranmadığını öğrendiklerinde gerçekten şaşırdığını gördüm". röportajın sonunda kendi gibilerin arada kaynamasına razı olduğunu ve memnunluğunu ekliyordu.
isveç'ten farkı bu tip durularda politik doğruculuk, sevgi popülizmi vs. yerine gerçekçi, akılcı durabilmesi norveç'in.
dışişleri bakanlığı, yurtdışında eğitim gören vatandaşlarına "abd gibi sağlık hizmetleri yetersiz ülkelerdeyseniz şu sıra norveç'e dönmeniz yerinde olur." tarzı bir duyuru yapmış olan ülke.
yetmişli yılların sonunda volvo şirketinin yüzde kırkına karşılık denizden çıkardıkları petrolün yüzde onluk kısmını öneren ülke. isveç teklifi reddetmiş. isveç'in reddettiği teklifin bugünkü değeri 85 milyar dolarmış.
volvo'yu da 2010 yılında çinliler 1.5 milyar dolara aldı. kaçan balığı siz düşünün.
güneyli ve batılı-kuzeyli vatandaşlarını, içinde biraz yaşadıktan sonra, davranışlarıyla kolayca birbirinden ayırt edebileceğiniz ülkedir. italya'daki kuzey-güney ayrımının bir nevi tersine çevrilmiş hali mevcuttur.
gözlemlediğim kadarıyla bu anlamda ülkenin greenwich çizgisi lillehammer kentidir. lillehammer'in güneyindeki bergen, stavanger, oslo gibi büyük ve zengin şehirlerde yaşayan insanlar daha mesafeli, sosyal anlamda soğuk ve katılarken, batı kıyısından yukarı çıkmaya başladığınızda bunun değiştiğine tanıklık edersiniz. molde - ålesund taraflarından itibaren insanlar daha rahat ve daha sıcak gelmeye başlar. bu kısımlarda aile bağları çok daha kuvvetli ve tanımadığınız insanlarla konuşmak daha kolaydır. biraz daha kuzeyde trondheim'a vardığınız zaman torvet meydanında sizden ateş isteyen insanlarla kendinizi bir anda arkadaş olmuş olarak bulabilirsiniz. trondelag taraflarındaki insanlar norveç içinde zaten alkol, tütün ve rock'n roll'a olan düşkünlükleriyle meşhurdur ve zannımca kordonu, arnavut kaldırımları ve sıcak insanlarıyla (norveç standartlarında) bir izmirli'nin norveç'te kendini en evinde hissedebileceği kent trondheim'dır. biraz daha kuzeyde, havanın altı ay hiç kararmadığı bodø - narvik civarlarında bu daha da kuvvetlenip aydınlık yaz gecelerine güzel sohbetler sığdırmanıza sebebiyet verebilir.
sonuç itibariyle kuzeydeki insanlarını her şartta güneydeki insanlarına yeğlediğim ülkedir.
çoğu protestan ülke gibi, kralının kilise lideri olduğu ülke.
yarın bir gün norveç kralı olmak isterseniz norveç kilisesi'ne üye olmanız gerekiyor. aklınızda bulunsun da, sonra bürokratik işlemlerle krallığınız yanmasın.*
Refah düzeyi yüksek, kuzey kutbuna yakın olmasından mütevellit alıp kafayı dinlemeyi düşünebileceğim kadar tenha olduğunu sandığım (ki koca ülkede 5 milyon kişi yaşıyor) oldukça fotojenik belki de tüm bu nedenlerden dolayı götün götün yanaşmayı isteyebileceğim kuzey ülkelerinden bir diğeri. Tabi bunlar hayaller, bir de norveç'le en yakın ilişkimin en fazla football manager'de norveç ligini açıp, tromso'yu falan almak olabileceği gerçeği var. Gerçi bunu dile getirmek bile bir huzurla kaplıyor içimi... (bkz: huzur islamda )
ekonomisinin %57'lik bir kısmını petol ürünlerinden gelen gelirle oluşturan ülke. ikinci dünya savaşı ertesindeki şahlanışı da bu sebeptendir esasında.
16. yüzyıldan 19. yüzyıl ortalarına kadar danimarka ile aynı bayrağı kullanmış olan ülke. bu iki ülke bir konfederasyon ile birbirine bağlıymış.
daha sonra bu birlik bozulunca isveç haçı olan mavi haçı danimarka bayrağı üzerine yerleştirmişler. böylece norveç bayrağı ortaya çıkmış.
isveç haçı'nın yerleştirilme sebebi ise, norveç ticaret gemilerinin akdeniz korsanları tarafından tanınmaması ve norveç'in isveç korumalığında ticaret gemilerini akdeniz'e sokmasıymış. bir teşekkür mahiyetinde isveç bayrağını da bayraklarına eklemişler.
bu arada internette "8576565 tane bayrağı içerisinde barındırıyor" dense de, tam olarak öyle değildir. norveç bayrağının kırmızı ve mavi tonları kendisine hastır. mesela çad ve romanya bayrakları da aynı gibi duruyor ama renk tonları farklı.