İlk düşünüldüğünde bu kadar anlamı olduğu farkedilmeyen bir sözcüktür efendim kendileri. Pula benzeyen küçük parlak nesnelere de benzetme sıfatı şeklinde kullanımı vardır. Bunun en yaygın şekli de pul biber tanımlamasıdır.
posta sistemini kullanıldığı ilk dönem baya pahalıymış mektup yollamak. bir mektup almak bir işçinin bir günlük ücretine denk geliyormuş. efsaneye göre 1800 ortalarında zengin bir abi çıkıp demiş ki"niye alıcı ödüyor gönderen ödesin" sistemin bu şekilde değişmesi esnasında gelen mektubun parasının ödendiğini belirtmek için üstüne pul yapıştırılmaya başlanmış. bu zengin abi'nin hizmetçisi sevgilisinden gelen mektupları parasızlıktan alamayıp güneşe tutarak içini görmeye çalışıyormuş bunu görünce sistemi değiştirmiş.
bazı balık türlerinin derisinin üstündeki koruyucu dokuyu oluşturan parçaların her biri. balık pulu inceliğinde parlak süsleme unsuru, payet. posta iletilerine ücretin ödendiğine dair yapıştırılan özel basılmış kağıt. ki bunların koleksiyonu yapılır, kız düşürülür.