yazarlarının ve hatta yönetiminin de başka sözlüklerde (başka dediğime bakmayın he, bizzat yine buranın kardeşi olan meta sözlük) ** bok kelimesi kullanılarak bok atıldığı sözlük oluyor zaman zaman. bu kelimeyi kullandığım için üzgünüm ama sahibi etmişse benim de açıklarken kullanmam sorun olmaz diye düşündüm. şimdi o girdi orada yaklaşık 2 aydır duruyor, haberimiz yok sanılmasın, ama gün gelir ve silinme ihtimali doğabilir olacağı için ekran görüntüsü de almıştım neyse ki. ekran görüntüsü şurada : ibb.co/... dünkü anlamsız ve ara ara hadsizlik sınırlarını aşan tartışmamsı mesajlardan sonra özellikle gidip baktım, hala duruyor * girdi 'şimdilik' burada : metasozluk.com/... o girdiye laf etmememizin ve pek de umursamamış olmamızın sebebi de yapan kişinin çömezliğine verip alttan almamızdan kaynaklanıyor. yoksa baştan aşağı terbiyesizlik kokan bu abuk tavra değil yeni yetme sözlük kullanıcısı buranın gediklisi olsa ses çıkarırız, ondan biz de çok eminiz. he ama her şeyin de bir sınırı vardır di mi, o sınırı aşma lüksü de kimsede yok.
şimdi öncelikle burası hakkında bir 'bok' bilmeden atıp tutmak kadar ergence bir tavır yoktur bu 1. orama da ilgi burama da ilgi modundan bir türlü çıkılamadığı için saçmalığın daniskasını mütemadiyen bitmeyen bir tavırla uzatmak hadsizliktir bu 2. ekran görüntüsünden görüleceği üzere özellikle belirtilen: 'yönetim bunlara haddini bildirmiyor' cümlesinden yola çıkarak, dünkü tartışmada 'bok' diye ima ettiğin kişilerden biri olan yazara yönetimin haddini bildirdiğini düşündü muhtemelen. komik ve komik. neresinden baksan çocukça, neresinden baksan ergence, neresinden baksan tutarsız ve arsızca. kimse bir başkasını bezdirmiyor, ama yaptığınız tavırların eleştirildiğini görmeye o kadar alışık değilsiniz ki siz bunu ''ayhhh bu bana taktı, bak nasıl da her girdime damlıyor, laf sokuyor'' olarak algılarsınız. normaldir, bu kadar ilgi manyağı olup böyle düşünmemek anormal olurdu asıl. zümre yerine koymak, kendini iyi sanmak vs? wtf!! burayı anlayamadık çünkü bir o kadar saçmaydı. kulzos'ta birilerine yakın olmak, yönetimle kanka olmak, birisiyle eş dost olmak kimseleri bir yere getirmez, yükseltmez ya da alçaltmaz. bu sığ bakış açısı ve hezeyan ise anca sizin gibilerine gülmemize yol açar daha fazlası değil. bir de çoğu kişi adına konuşulmuş! çoğu kişi durumdan sıkılmış durumdaymış da vsmiş, herkesi çok tanıdınız, hemen 2 haftada çözdünüz, samimi oldunuz, bir de onlar adına konuşmanız kalmıştı! yani her şeyi o çok bilmiş gaganızla bu denli fütursuzca söylüyor olmanız ve buna hadsizce cesaret ediyor olmanız hiç normal değil, onu hatırlatayım. ''kulzos'un önünün açık olmadığı aşikar'' göndermesiyle de ''bensiz sözlük bir hiç tağam mııı'' modu da ima edilmiş. siz akil adamsınız ya, büyük beyinsiniz ya herkes size soracak hangi sözlüğün yolu açık, hangisi 3 güne kapanır falan. * ayrıca buradaki tüm girdileri silip gittikten sonra tekrar gelmek, buranın her ne olursa olsun devam ettiğini görüp , ''bok'' atılan yere tekrar gelmek de aşırı tutarlı hareket cidden. demek ki neymiş? önü kapalı değilmiş. kimsenin gidip dönmemesiyle de burası bitmez, önü de kapanmaz, kendinizi nimetten saymamak lazım.
yaa kıssadan hisse; sanıyorum bundan önceki kulzos ile ilgili yazdığım girdide de bahsettiğim gibi 'burası ergen eyleyeceğimiz ve mütemadiyen şımartıp pohpohlayacağımız bir yer değil' her şeyin farkında olup ses etmiyorsak da vardır bir bildiğimiz, bunu anlamayıp bir de üstüne üstüne hala aynı şeyleri yapıp, farklı sonuçlar bekliyorsanız da o limiti aştığınız belirtilir, kusura bakmayacaksınız.
he bir de bir sözlüğü kendi içinde eleştirirsin (bok gibi yazarlara sahip sözlük diye tanım girersin sonra o yazarlar kimler bir de onları açıklarsın, hani en anarşist biziz ya, doğrucu davutuz ya) * başka sözlüklerde gidip senin ettiğin tabirle ''bok atmak'' en hafif tabiriyle terbiyesizliktir. sinsice, korkakça ve aptalca içinde kalanları söyleyemeyip, orada bağıra çağıra çemkirip bir halt başardığını sanıyorsan, kendine yakışanı yapmışsın demektir.
bir şiirle bitirmek istiyorum :
sen bana bok demişsin, oysa çıkan ağza yaraşır, gül desen de ne mana, çıktığı zihinle atışır.
ben iki gün girmeyince coşan, alev alev yanan, kaos'un zirve yaptığı bir ortam oluşan sözlük. Yine her şeyi en son ben görüyorum, yine her şeyi en son ben duyuyorum. kaos'a canlı kanlı şahit olamıyorum.
ihtilal çıksa benim her şey bitince haberim olur. gerçi canlı kanlı şahit olsam ne olur, ne yapabilirim* Yanan ateşe atacak odunum mu var, söndürecek suyum mu var? yoo...
Bir köy kadar ölü. Sanal izolasyon için birebir. Not defterine yazacağın günlük şeyleri buraya yazıp stres de atabilirsin. Yaklaşık aynı etki olacaktır.
kızlara köpeklik edenlerin, bir kızdan saldır emri almasıyla, kuduz köpek gibi millete salça olduğu sözlüktür, kaçıncı hesabıyla giriş yaptığı belli olmayan lavukların, millete delikanlılık dersi verdiği yerdir aynı zamanda, yönetim ise bu başı boş köpek sorununa çözüm bulacağına, ısırılan adama neden ısırıldın diye hesap soruyor.
sahil kasabası benzetmesini ilk kim buldu bilmiyorum ama bu ismi hak ediyor.
ben ekşi sözlükten geldim. Orası trafiği, kalabalığı, tinercileri ile tam bir şehir görüntüsü veriyordu. oradan buraya gelince gerçekten ankara'dan ege sahiline taşınmış gibi hissetmiştim.
daha az gündem, daha az politika, daha az atışma, daha az trollük, daha az ırkçılık, daha az cinsiyetçilik... yani bütün insani kusurlardan daha az var burda.
benzetme yaş ortalaması açısından da yerinde, nasıl ki sahil kasabasının yaş ortalaması yüksek olur, buradaki yaş ortalamasının ekşi sözlüktekine göre daha yüksek olduğunu sanıyorum.
ama küçük bir kasabada yaşamanın dezavantajlari da var. aynı küçük yerlerdeki gibi iki kişi arasındaki kavga bir anda büyüyor, herkes taraf olmasa da kavgadan herkesin haberi oluyor, herkesin huzuru kaçıyor.
ben kendim şahit değilim ama bir miktar gruplaşma olduğu da hep söyleniyor. herkesin birbirini tanıdığı bir yerde dedikoduların olması da şaşırtıcı olmaz. bunlar insanın olduğu her yerde olacaktır denebilir. doğrudur, biz nereye gidersek gidelim kusurlarımızı da oraya götürüyoruz.
dedikodularının kurbanı olduğum için kendimi açıklama zorunluluğu hissettiğim sözlük.
uzun zamandır buradayım sanıyorum, bu süreçte birçok sözlük yazarını uzaktan yakından tanıma fırsatım oldu. ki zaten buradan tanıyıp hayatıma dahil ettiğim birçok insan oldu, şanslıyım ki bu konuda en iyi dostları da seçtim valla.
kimseyle alenen tartışmaya girmedim, kimsenin kalbini kırmamaya çalıştım. birkaç yılı aşkın süredir, sanıyorum ki pandemi ortalarındaydı süreyi oradan hesap edebilirsiniz, nasıl olduğunu anlamadığım bir yazar tarafından metaforik tabirlerle bir şeylere atfedildim. kendisini sadece o zamanlar bir ara radyoda görüyordum, onun dışında özel bir iletişimim olmadı. olaylar girdilerinde fark ettiğim detaylarla gelişti. kimseyi kimseye şikayet etme huyum olmadığından kendisini pek umursamadım. yazdığı hikayelerle olsun, attığı mesajlarla olsun bu süreçte biraz yıprandım. türkiye'de kadın olmak zordur, bilirsiniz, daha önce gerçek hayatta başka bir "sapık" tarafından takip edildiğim düşüncesi aklıma geldikçe daha çok yıpranıyorum. sonuçta güllük gülistanlık bir yerde yaşamıyoruz takdir edersiniz ki, siz yolda yürürken aniden samuray kılıçları çekilebiliyor.
sözlükte yatıp kalkan biri olmayarak gerçekten umurumda tutmak istemedim kendisini. ki zaten uzun zaman geçti diğer hesabının kapanmasından. ancak yeni hesabına geçmişken benimle tekrar iletişime geçmek istediğini belirten bir mesaj attı. "tekrar" dediğime bakmayın, öncesinde rahatsız olduğumu belirtmekten başka bir iletişimim olmamıştı. yine aynı üslupta bana yazmamasını söyledim. senden gelen emir fermandır diyerek konuyu kapattı. sonra adımı "sapığa" çıkarmışsın diye mesaj attı yine oralı olmadım. sonra olaylar dün ve bugüne taşındı.
bir zamanlar sözlüğü arka bahçesi gibi kullanan biri olarak, bazen aklıma geldikçe bile yazdığım girdilerden kendi adıma utanıyorum, uzun zamandır kişisel başlığımı kullanmamıştım. nereden estiyse bilmiyorum yazmak istedim. sabah uyandığımda yorumların karışmış olduğunu görünce insan gerçekten üzülüyor, taş değilim ki sonuçta.
tekrar söylüyorum, zerre umurumda olmayan birinin ne duasına inanırım ne bedduasına. aklımın işi olmaz derler ya, hah işte gerçekten aklımın işi olmaz. ama siz psikolojik süreçlerden geçerek toparlandığınız "sapık" muhabbetlerinden zar zor kurtulmuş biri olarak birinin size "gerçek bir sapık" dilemesini en gamsız insan olsa bile kaldıramaz diye düşünüyorum.
kendisine evrenden sağlıklı düşünme talep ediyorum. umarım zihninde yaşadığı gerçek dışı olaylar yüzünden ne kendisini yıpratır ne de çevresindekileri bıktırır.
ben ise olması gerektiği gibi kendi alanımdan bilgilerle sözlükte yazmayı devam edeceğim. herkese teşekkürler.
İki sene sonra can sıkıntısından tekrar gelelim özledik dedik
Oylama sistemi gösteriyor ki, köyden afaroz edilip kovulan, istenmeyen kişi köye geri gelince hatırlanır ya. Pasif olarak onu yapıyorlar resmen ahahah
Benim söylediğimin aynısını başkası söyleyince full pozitif oy, ben söyleyince karışık oluyor. Benim söylediğimin zıttını söyleyince başkası yine adamına göre muamele olaraktan ya pozitif oy alıyor, sevilmiyorsa pek yine negatif oy alıyor.
İnsanoğlu yine subjektif her zamanki gibi. Ama ne ard yaktıysak zamanında, bir iki kişi var her yazdığıma neredeyse eksi atan. Ardının acısı geçmemiş hala :))
Bu arada tam şu anda bulunduğum Çeşme Dalyan gibi sözlük. Kocamanlarla dolu sessiz, sakin sahil kasabası. Ama sözlük daha fakir olabilir ekonomik skalada bilemedim.
Neyse, sen! Ardı yanık dostum!
Ben bitti demeden bitmez!
Kendini tuvalete kapattığında bulduğun huzur gibi bu sözlükte huzur buluyordun!
O huzuru dar etmeye geldim fikirlerimle!
Yine mi bu ya uff diye ağlamaya devam edebilirsin!
Ehehe şakası bir yana ne boş yaptım be. Neyse sustum. Bye.
bahar aylarının gelmesiyle birlikte yazarlar arasında sexual tensionı artan sözlük, bu kadar talep varken kulzhub vb platformlar kurulabilir * hatta dj'imiz falan da varken burning man tarzı festivaller de yapabiliriz bence.
Çöle dönen kısımlarını, yükselen yeni trend olan güneş panelleri ile donatıp türkiyenin %13,765'lik enerji ihtiyacını karşılayacakmış. Şimdi lityum iyon piller düşünsünmüş.
2 sene önce bırakıp gittiğim sözlük. tabii ki tamamen bırakmadım ara ara bakıyordum ama bir şey yazmıyordum. en kötü zamanlarımda bana iyi gelmişti bu sözlük. güzel dostlar, zeki düşmanlar edinmiştim hoştu. kötü zamanlardan geçerken belki yine iyi gelir umuduyla.
dün yaşanan erişim problemi kulzos'un hizmet aldığı hosting firması olan güzel hosting'in sunucuları fiziksel olarak bir merkezden diğerine taşımasıyla alakalıdır. sevgili hosting firmamız işlemden önce kesinti olacağına dair bize haber verme gereği duymadığından bizim de haliyle haberimizin olmadığı bir hadiseydi bu. dün gece sorduğumuzda mevzuyu canlı takip edebileceğimiz bir link attılar bize...
ha bu taşıma esnasında yaptıkları sadece fişi çekip tekrar takmak olduğundan sunucudaki bu kapanıp açılmanın yarattığı sorunları çözmek de bizim tarafa kaldı. ve tabii elbet yine sevgili @canarslan12 sıkıntıları çözdü.
Eskiden işlek olan küçük sahil kasabası. Şu anda toz ve kovboy filmerinde yuvarlanan şeyler uçuşuyor. Mülteci de gelmemiş baya baya herkes taşınmış havası oluşturan yer. Onda da 10 kişi varsa 8i ağır dertli (ben başta olmak üzere).
Fırsatı olan birbiri ile dertleşsin. Seçimden sonraki enkaz durumu ve bunun sadece ekonomiye değil insan ilişkilerine olan yansıması (birden değil kümülatif bir toplumsal çöküş elbette) bizi bu hale getirdi.
Para yok ya da zar zor yetiyor ya da borç harç içindeyiz. Tamam diyorsun bir şekilde hallederim aç durmamak dışında. Ama sosyal hayat olmuyor bu sefer de ya da sosyal hayatın ve ortamın kısıtlanıyor.
Düzgün insanlar bulayım hayatımda olsunlar istiyorsun gerek sevgili gerek dost olarak, herkes çıkarcı puşt ya da dengesiz ruh hastası çıkıyor.
Sizi çok iyi anlıyorum sözlük ahalisi. Hepsini yaşıyorum, yaşadım ve muhtemelen yaşayacağım.
Depresyon artık standart ruh halim, biraz iyi hissedersem normale dönüyorum ben de. Mutluluk, gerçek anlamda olanı uzun süredir yok.
Boş vaatler, umutlar veremem, hepimize sabır diliyorum.
ülkede olumlu şeyler yaşandığında hareketli, eğlenceli ve kaliteli. memlekette olumsuzluk öne çıktığında sessiz ve sakin. seçimlerden sonra iyice ıssızlaştı. gün gelir tekrardan şenlenir buralar.
Benim otodidaktik üniversitem, ağlama duvarım, entelektüel kürsümdür.
Şurada aktif olarak dört yıl geçirdim, tüm zamanlarımın bir izi var, bu sözlüğe her zaman minnettar kalacağım.
Keşke kuruluş amacını daha çok katılımla gerçekleştirebilseydi, bir an yapar gibi oldu ama sonra yine sönümlendi. Fakat elimizde hep böyle gideceğine dair bir kehanet yok, bir gün gerçekten daha çok katılımla amacını gerçekleştirir umarım.
Sözlüğe ve Sözlüğe gelip geçen tüm emek veren kaliteli insanlara teşekkür ediyorum, bana kattıkları için. Umarım hayatlarında güzel günler görür, herkes.
Bir yere gittiğim yok (kimsenin umrunda değil tabii ki de :)), sadece bu güzel pazar gününde bir şeyler esti böyle.
Umarım uygarlık tarihi bitene kadar yaşarsın, güzel sözlük.
e belli ki ben sol pencereye baktığımda o başlıktaki tüm girileri değil (galatasaray ve tip örnekleri gibi yani) sadece o başlıkta son yazılan/son 24 saat içinde yazılan girileri (yani yazlık örneğinde olduğu gibi) okumak istiyorum.
hostingi bir yıl daha uzatılmış sözlüğümüz. maşallah kol gibi olmuş artık o da. hep bu fahiş fiyatçı marketler yüzünden. sizi gidi üç dört beş harfliler sizi.
eylül ayında da domain yenilemesi gelecek unutursam hatırlatın. :P