sporcularından, federasyonuna kadar türkiye'de spor adına olumlu olan tek şey kendileri. filenin efeleri'de şu sıralar yükselişte. diğer bütün branşlardaki klüplerimize, oyuncu yetiştirme ve başarı yakalama konusunda ibret olmalılar.
2016 yılında türkiye kadın voleybol liginin en değerli ekibi 10 milyon lira bütçe ile vakıfbank spor kulübü. aynı yıl türkiye erkek futbol liginin en değerli ekibi 158 milyon euro ile fenerbahçe (euro kuru 3.34)
vakıfbank spor kulübü türkiye'de en futbol ve basketbol kadar popüler olmayan bir branşta hemde türkiye gibi bir ülkede kadınlar kategorisinde yerli ve yabancı genç yetenekleri buluyor, onları yetiştirip dünya çapında sporcular haline getiriyor ve ülke sporuna başka hiç kimsenin yapamadığı katkıyı yapıyor. aynı şeyi fenerbahçe'de yapıyor eczacıbaşı'da. 10 milyon lira ve daha azı ile yapılmış bunlar!
ama her ne hikmetse kadın voleybolunda dünya'da bir ekol olmaya giden fenerbahçe konu futbol branşına geldiğinde on milyonlarca lira daha fazla bütçeye sahip olmasına rağmen o genç yeteneklere ulaşamıyor! (fenerbahçe'yi örnek verdim çünkü hem voleybolda hem futbolda hemde basketbolda öncü kulüplerden, yoksa yerine hangi futbol takımını koyarsanız koyun)
ben buradan şu sonuca ulaşırım futbol'da aşırı büyük liyakatsizlik var. ne federasyon ne de o dünya devi(!) kulüplerimiz buna ses çıkarmıyor. yok o öyle değildi de böyleydi de gibi saçma sapan bahaneleri ise yemiyorum artık.
filenin sultanlarının da yolu açık olsun. dünya voleybolunda türkiye ekolü oluşturmaya çok yakınlar ve bunu başaracaklar.