mortal kombat x'e göre oldukça geliştirilmiş olması, karakterlerin kıyafetlerinden xp kazanmayla gelişime kadar şu ana kadarki hiçbir mortal kombat serisi oyununda olmayan "oyuncunun oyun içinde geçirdiği zamana bağlı kazanımlar"ın oldukça önemli hale getirilmesi, online müsabakalardaki level farkının her şeyi değiştirmesi, "burada biraz gez de, oyun içinde kazandığın şeyleri harca" yönteminin krypt üzerinden ilerlemesiyle birlikte beklentilerin fersahlarca uzağında kalması, "birkaç ay sonra bu karakterleri vericez" mantığının merak ögesini artırmaması (hatta tam tersine, mesela, spawn'ın 17 mart'ta oyuna eklenmesini bekleyene kadar, herhangi bir karakterin üzerine düşüp o karakterin piri olmayı arşa çıkartmak daha az sabır istiyor) ve tabii ki cyrax, smoke, sektor*, goro gibi hem mortal kombat evreninin ana hikayesinde heyecanlandıran rollerde yer alan hem de benim yaş grubumdaki mortal kombat hayranlarının oynamaktan en çok zevk aldıkları karakterlerın oyunda yer almaması gibi sonuçlarını da düşününce; satın alınıp oynanmasını para tuzağı olarak görenlere de, müthiş bir zevk olarak algılayanlara da hak verdiğim oyun.
tanım çok uzadı ama derdimi az çok anlatabildim sanırım. atari salonlarında mortal kombat ultimate ile büyümüş bir neslin ferdi olarak, bir mortal kombat oyununda, oyunun içinde kaldığım sürede yaptıklarımla oynadığım karakterin hemen hemen her şeyini geliştirebileceğim ölene kadar aklıma gelmezdi. bunu yenilik olarak gören ergen ve ergenellalara karşı, işten güçten eve yorgun argın dönüp de birkaç saat oyunu oynamak isteyen yaşı geçkinlerin karşılaştığı online kapışmalar da, genellikle rusların odağında geçiyor. geçkin rusları, ilk roundu kaybettikten sonra 19'lu kombolar yapıştırarak karşılarındakini hacamat etmelerinden anlıyorsunuz. online kısmıyla ilgili en büyük eleştirim, 7-8 tane aktif online oyun modu olmasına rağmen, hiçbirinde oyun içi yazışma fırsatını bulamamak olurdu.
kendime göre oyunun artı ve eksilerini yazayım; bütün bunlar üzerine oyunu satın almak isteyen olursa, ona göre karar versin (oyunu satın almak isterseniz; ps için 600 lira, pc için 150 lira civarında ücret ödemeniz gerekiyor*).
- online modu yetersiz: rank kapışmalarında sizin levelınıza yakın leveldaki özellikle rus oyuncularla müthiş kapışmalar yaşayabiliyorsunuz ama 30 küsur levelken sıklıkla 60+ level oyuncular eşleştiğiniz için online moddan keyif almanız pek mümkün değil. king of the hill diye bir online mod var. sıraya dizilen oyuncular en üstteki oyuncuyu devirip krallığı kazanmaya çalışıyor. güzel sistem ama dizildiğiniz sıra genellikle en az 6-7 karşılaşma beklemenize sebep oluyor. oyuna özellikle güney amerika'dan bağlanan yüksek sayıda oyuncu var ve sizinle eşleştiklerinde ping en az 200 civarında seyrediyor. sık sık meydana gelen donmalar, fps sorunları ve tabii ki içine edilmiş oyun zevkiniz de cabası. kendinizle hemen hemen aynı bağlantı hızına sahip ve uzaklığınızın da pek fazla olmadığı oyuncularla eşleşme seçeneği olsaydı, tadından yenmezdi ama bu da yok. "golden gay" nickli bir oyuncuyla 10 dakikada ancak bitirebildiğim bir oyun oynadım; ki kendisinin de, benim gibi eski mortal kombat hayranlarından biri olduğunu düşünüyorum. yoksa, gene oyunda sıklıkla karşılaşılan şekilde, ikimizin de oyundan çıkmamız yüksek ihtimaldi. özetle, online modu bokasyo.
- tower sistemini mortal kombat x benzeri bir halde tutmaya çalışmışlar ama zamanlı towerların bazıları adeta ömür törpüsü. bilmem ne tower 48 saatliğine açılıyor, tıkladığınızda ise, içinden, hepsini birden geçmeniz gereken en az 4 tower daha çıkıyor. sanırım levelınıza göre zorluk seviyeleri değişiyor ama 30 küsur leveldayken bile hard zorluktaki towerları en az 5-6 denemede geçebiliyorsunuz. bazı zamanlı towerları oynayabilmeniz için online olarak bir destekçi bulmanız ve endurance şeklinde karşınızdaki tek ve zorluk seviyesi very hard olan rakibi geçmeniz gerekiyor. ergenseniz, 1 saat içinde müthiş zevk alarak bu işi halledebilirsiniz ama yaşınız geçkinse, birkaç denemeden sonra ağzınızdan nefis küfürler dökülmesi garanti. özetle; zamanlı tower sistemi görünüşte süper ama oynanışta çok çok zor.
- online karşılaşmalarda rakibinizin sıklıkla oyundan ayrılmasına karşı bir yaptırım yok. bir arkadaşım yeni tekken'de böyle bir durum olduğunda, anında ceza kesildiğini ve söz konusu hesabın günlerce oyundan uzaklaştırıldığını söylemişti. mk 11'de ise, ruhu ergen olanların "lakeofthehell ended the game" uyarılarıyla sıklıkla karşılaşıyorsunuz. eğer siz de benim gibi yaşı geçkin gamerlardansanız, sinirden köpüreceksiniz bol bol. aklınızda olsun.
- krypt mantığı güzel ama buradan kazandıklarınızla birlikte oyun içinde gelişmeye çalışmak çok fazla etkili değil. yani; oyunu ne kadar çok oynarsanız, o kadar gelişmeniz mümkün. "sen biraz gez burda, bi' şeyler topla; ki oyundaki karakterin gelişsin. hadi koçero" diyen oyun sizi kandırıyor aslında. keşke krypt'te gezerken biraz da olsa xp alabilseydik ve böylece oyundaki karakterimiz kendiliğinden gelişebilseydi...
- mortal kombat evreninin en fazla komboya bağlı oyunu bu. özellikle online karşılaşmalarda fark ettiğiniz üzere, 10+ kombo yapamadığınız rakibinizi yenme ihtimaliniz bulunmuyor. türkçede "ölüm yapma" olarak kullanılan, şimdi ise fatal blow olmuş olan yapı ise, biraz daha normale döndürülerek her karşılaşmada en fazla 1 kere uygulanabilir hale getirilmiş. sadece fatal blow'la ilerlemeye çalışmak, sürekli korunmada kalarak rakibin açıklarını yakalamak ve karşılaşmaları bu yöntemle kazanmak mümkün değil. komboları sürekli akılda tutup değişik varyasyonlarla bunları her rakibe uygulamaya çalışmak gerekli. el-göz koordinatınız kadar, oyundaki tepki süreniz çok önemli. özetle; kombo yoksa, "uzaktan bi' şeyler ata ata yenerim ben bunu" diye bi' şey de yok.
- oyunun grafikleri tam bir oyun havasında; gerçekçi değil, tam bir oyun. özellikle mortal kombat x'e göre gerçekçilik noktasında büyük zaafları var. fatality ve brutalitylerde bu nokta toparlanmış biraz ama oyunda kullanılmış renklerin sirk aşırılığında olması ve oyunun oldukça mat görünümü beni çok kötü etkiledi. belki de bu yüzdendir ki; oyunu birkaç saat oynadıktan sonra bir süre ara vermek zorunda kalıyorsunuz, zira gözleriniz yanmaya başlıyor. dev ekranda, ekranın ve oyunun hemen hemen bütün renk ayarlarını birkaç kere değiştirerek saatlerce oynamış biri olarak bunları yazıyorum. mortal kombat oyunlarının, gerçekçilik hissini uzun süre önce kaybettiğini düşünüyorum. mortal kombat trilogy ve mortal kombat ultimate bile son 5-6 yılda satışa sunulmuş mk oyunlarından daha gerçekçiydi ve daha fazla adrenalin salgılatıyordu bana.
yeter bu kadar gömdüğüm. geleyim artılarına.
+ story modu mü-kem-mel. krypt ile birlikte ilerlediği zamanlarda, oyundaki bazı karakterin neden kullanılabilir olmadığı anlayıp üzülüyorsunuz. özellikle robotların (smoke-cyrax-sektor) başına neler geldiğini, tahtını neden bırakmadığını anladığınız goro'nun hüzünlü gülümsemesini, kenshi'nin göz bandının yıllarca yanlış anlaşıldığını, reptile'ın hastalığının uzantılarını görüp heyecanlanmamanıza ihitmal vermiyorum.
+ mortal kombat evreninin en rekabetçi oyununu yapmışlar. ister towerlarda fink atarak kendi kendinize gaza gelebilirsiniz ister online modda herkese meydan okuyarak heyecanlanabilirsiniz isterseniz de krypt'te boş boş gezinmenin keyfini başarılı ve derinlikli grafiklerle birlikte müthiş bir hazza ulaştırabilirsiniz. oyun sizi içine çekecek ve "daha yeni başlıyoruz yahu, nereye böyle?" diyerek uzun saatlerinizi kendisine esir edecek. mortal kombat 11 oynarken sıkılmak diye bir şey söz konuu bile olamaz.
+ cetrion ve kollector gibi karşımıza ilk kez çıkan karakterlerin kimin nesi olduklarını ve neden bu oyunda yer aldıklarını anlamak keyif veriyor. evet, "ne gerek vardı bunlara şimdi?" nidasını ben de çok attım ama "hikayeleri derinleştirilmiş oyun keyfi"nin üzerine hiçbir şey tanımam.
+ kombo mantığı oyunun temel dinamiği olsa da, "uzaktan çuv çuv eder, bu ben bu rakibi yerim" diyerek kendi kendinizi gaza getirmenize bağlı oyun stratejiniz, bundan önceki bütün mortal kombat oyunlarında olduğu gibi, gene keyf veriyor. sırf bunun için cetrion üzerine büyük vakit harcadım (elime hemen hemen hiçbir şey geçmedi. ne kendimi ne de karakteri geliştirebildim). oyunun "istediğini seçmekte ve yönetmekte özgürsün" kısmının değişmemiş olmasını halâ körü körüne seviyorum.
+ fatal blow'un her oyun için sadece bir kere kullanılabilir olması nefis. mortal kombat x'i birlikte oynadığım arkadaşlarımın her round "ölüm çektim, sıçtım ağzına" bağırışlarından gına gelmişti. artık her karşılaşmada bir kere bunu çekmek zorundayım, mutluyum.
+ 2020 mart'ına kadar oyunun gelişimi devam edecek. spawn da katıldıktan sonra, birkaç gelişim daha olabileceğini düşünüyorum. spawn'ın son karakter olarak oyuna eklenmesine benim kadar üzülen çok az kişi vardır ama belki de mart ayında güçlü karakterlerden biri olarak gelecek olan spawn, oyun hakkındaki beklentileri de arşa çıkarabilir. bu beklenti bile tek başına büyük bir artı benim adıma.
oyunun bazı karakterleri önceki mk oyunlarına göre itin götüne sokulmuş (mesela, shao kahn ile oynayan çok az oyuncu var çünkü görünüşünden başka hemen hemen hiçbir artısı bulunmuyor), bazılarına ise hak ettiğinden kat kat fazla değer biçilmiş (geras, sonya, kung lao ve kano bu noktada başı çeker). bability gibi eski mk oyunlarının vazgeçilmez yönlerinin bu oyunda da yer alabileceğini düşünüyordum ama mercy hariç, hayal kırıklığına uğradım. sektor'ün olmadığı bir oyunu oynamamam bile gerekir ama nalet olsun içimdeki mk sevgisine.
fena oyun değil ama beklentilerinizi online kapışmalar ya da karakter gelişimi üzerine kurarsanız, büyük hayal kırıklığı yaşarsınız. ps için bu oyunu bu fiyatlara satın almayın. pc için 150 lira civarı makul görünüyor.