kısa adı kgf olup 1991 yılının temmuz ayında kurulmuştur.
asli görevi işletmelerin finansman ihtiyacını karşılamaya yardımcı olmak ve Türkiye'nin büyümesine ve kalkınmasına dolaylı olarak destek vermektedir.
Şirketlere veya şahıs firmalarına belirli bir ücret karşılığında ve dönemsel olarak değişen marjlarda kefalet imkanı sağlarlar.
Bulunduğumuz dönemde en çok kullanılan çeşidi PGS-HAZİNE (hazine destekli portföy garanti sistemi) olarak bilinen sistemdir. Bu sistemde başvuru sahibi firma kredi başvurusunu anlaşmalı bankalardan birine yapar. Banka değerlendirmesi sonucunda kgf kefaletli kredi tahsisi uygun görülen firma için banka tarafından KGF kefalet sistemine giriş yapılır ve kgf onayına gönderilir. Bu aşamada genel olarak yanlış bilinen bir şey vadır. O da kredi talebinde her ne kadar kgf kefaleti olsa da bankanın bu başvuruyu reddedebileceğidir. KGF banka tarafından kendisine gönderilen talep ile ilgili olarak sadece evrak ve şartlara uygunluk kontrolü yapar. Kredibilite kontrolü sadece banka tarafından yapılır ve bu bankanın sorumluluğundadır. kgf de bankanın kullandırmış olduğu toplam pgs-hazine kullandırımlarının belirli bir yüzdesine kadar tazmin imkanı sunarak kredibilite kontrolünün daha sağlıklı yapılmasını hedefler. Bankanın toplam tazmin taleblerinin bu yüzdeyi aşması durumunda kgf'nin ilgili bankada kullandırılmış olan diğer tüm kgf kredilerinden kefaletini çekmesine kadar ciddi sonuçlar doğurabilir.
Başvuru yapmak isteyen firma eğer bir şirket ise firma ortaklarının kefaleti yeterli görülebilir. Ancak şahıs firmasında bundan farklı olarak firma sahibi dışında 3. şahıs kefaleti de gereklidir. Banka tarafından kredi tahsisi uygun görülen müşteriden sgk ve vergi dairesine borcu olmadığına dair yazılar talep edilir. Ayrıca firmaya ait sgk hizmet dökümlerine ihtiyaç bulunmaktadır. Burada amaçlanan başvuru sahibinin başvurulan krediye uygun şartlarda olup olmadığının kontrolü ve sgk ve vergi dairesine gecikmiş borcu olan müşterinin gecikmelerinin giderilmesinin sağlanmasıdır. KGF yetkililerinin kontrolünden geçen başvuru onaylandıktan sonra banka tarafından kredi kullandırım işlemlerine başlanabilir. Bu aşamadan sonraki süreç kobi bankacılığında kullandırılan diğer kredi süreçleri ile neredeyse aynıdır. Diğer kredilerde olduğu gibi pgs limiti de taksitli, rotatif ya da spot kredi şeklinde kullandırılabilir. kredi kullanım şartlarını (faiz oranı, komisyon, sigorta) banka belirler. Müşteriden kgf'ye verilmek üzere kestiği komisyon tutarını kurumun hesabına aktarır.
Kredi ödemelerinin yapılmadığı takdirde diğer kredilerde olduğu gibi toplam gecikme gün sayısı 90 gün olduğunda risk takip hesaaplarına aktarılır. Banka tarafından gerekli evraklar hazırlanarak kgf'ye tazmin talebinde bulunulur. kgf kalan anaparanın kefalet marjına denk gelen kısmını hesaplayarak (örn: 100,000TL anapara x 0,85 kefalet marjı = 85,000TL tazmin) bankaya ödemesini gerçekleştirir. Kalan risk tutarı banka tarafından ilgili birimlerde takip edilir ve yine tahsilat sağlanamıyor ise dosya avukata devredilir. Bu durumda müşteri hem bankaya hem de kgf'ye borçlu duruma gelir.
Sistem, bilinçli müşteri için oldukça mantıklı bir seçenektir. İpotek vererek çekilebilecek rakamlara sadece kgf kefaleti ile ulaşma imkanı sağlar. Özellikle teminat sıkıntısı çeken firmalar için büyük nimettir. Ayrıca ipotekli kredi sürecindeki ekspertiz, ipotek tesis, yıllık yenilenmesi gereken konut/işyeri sigortası vb. ücretler yansımayacağından maliyeti de daha düşük olabilir.