1. Eyalet sistemi ile ya da kanton veya ne derseniz o; bu şekilde yönetimsel farklılıkları olan ülkeler mevcut. Önemli olan ister merkezi ister bölgesel olsun, yaşayan insanların mutluluğu, refahı, geleceği için hangi sistemin doğru dürüst uygulanabilir olmasında yatıyor. Yani önemli olan yönetim(ler)in sistemi nasıl işlettiği.. ABD'de arada bir bildiğim kadarıyla Texas ve California'nın bağımsız devlet olması gereği vsvs yazılır çizilir.. İskoçya 2-3 yılda bir referanduma soyunur. Yani ekonomik, sosyal, kültürel, hukuki kazanımlar sınırlar dahilinde eşitçene bölüşülüyorsa, paylaşılıyorsa sistemin ne olduğunun önemi yok. İsviçre, bugüne dek çatlak ses duymadım örneğin; Belçika her sene bölünür-parçalanır (zaten ülke olduğu bile tartışılır ya), sorun üleşmede; ülkeyi yarı-bağımsız yönetilen xyz parçaya bölün, bu parçalar arasında bir uyum sağlamazsanız yine kronik bir baş ağrınız olacak. Tek parçalı yapınız olsun, eğer denge oluşturamazsanız yine aynı noktaya varacaksınız.

    Ayrıca bu tür beyin fırtınalarının olması iyidir, kişisel hakaret yoksa, insanları kışkırtmaya dair bir şey içermiyorsa, kin gütmüyorsa, vsvs sağa sola mesaj vermenin gereği olmadığı kanaatindeyim. Bugün demokrasinin işlediği ülkelerde, bırakın burayı, anaakım medyada nelerin tartışıldığını okusaydık, dönüp kendimize yakıştırdığımız sıfatları bir kez daha düşünürdük.

    Bir de editleyeyim; bir sava karşılık keskin kalem çekmek yerine; daha önce de değinmiştim, tez-antitez-sentez yoluna gitsek sanırım son derece akılcı sonuçlara ulaşabileceğiz. Twitter mention yerine antitez'e abanalım derim.
    #202092 alpali62 | 5 yıl önce
    0siyaset terimi 
  2. eyalet sisteminden kim neden korkuyor bilmiyorum ama yakın gelecekte böyle bir şey görünmüyor endişesi olmasın. bu sistem yönetimi kademelendiren bir sistem. esasında coğrafya ve nüfusun fazla olduğu ülkelerde işe yaraması da muhtemeldir. merkezi idarenin yetki ve sorumluluklarının bir kısmını beş on vilayeti bir araya getirerek bunların yönetiminden sorumlu birimlere aktarması devletin idari yükünü hafifletir. idari teşkilatlarda kademelendirme sorun çözücü bir yöntemdir. nasıl bir genel müdürle tüm personelin arasında müdürler ve şefler varsa devletin başı ile vatandaş arasında bir kademe daha olması ilişki hiyerarşisi içinde daha çözüm odaklı bir sistem olabilir. bunun işlemesi merkezi yönetimin yetki ve sorumluluklarının ne kadarını ne koşullarda aktaracağına bağlıdır. iyi de olabilir, kötü de olabilir.
    biz şimdilik bunun tam tersi yönde ilerliyoruz. bir süredir ilerlediğimiz yol merkezi yönetimin yükünü ağırlaştıracak şekilde işliyor. tam tarihini hatırlamıyorum. 1990'ların ortalarına kadar türkiyede 67 vilayet vardı. sonra bazı illeri bölüp bölüp yeni iller yaptılar. kaç oldu aklımda tutamıyorum. ondan sonra referandum yapıp parlementer sistemden başkanlık sistemine geçtik. böylece aradan tbmm gibi bir kademeyi kaldırdık. sonuç iyi mi oldu kötü mü oldu siz karar verin. tbmm bu günkü gibi yetkisiz bir birim değilken valiler illerinin sorunlarını ilin milletvekillerine aktarıp parlementoda gündeme getirme olanağına sahipti. şimdi hepsi ayrı ayrı merkezi otoriteye ulaşmak zorunda.
    eyalet sistemi deyince sıkça örnek verilen bir abd var. amerikan eyalet sistemi burada olabilecek eyalet sisteminden farklıdır. çünkü amerika birleşik devletleri bağımsız devletlerin birleşmesiyle kurulmuştur ve her birinin kendi iç hukuk sistemi vardır. bir federasyondur. bunların üstünde de bir federal yönetim yer alır. filmlerde gördüğümüz fbi mesela her birinin kendi kolluk kuvveti bulunan eyaletlerin birden fazlasını ilgilendiren durumlarda devreye giren federal bir kolluk kuvvetidir ve her bölgede yetkilidir. ayrı ayrı devletleri birleştirilerek oluşturulan bir eyalet sistemi geçmişinde eyalet sistemi bulunan bir ülke için rol modeli alınamaz. eyalet sistemine geçmek gibi bir konu gündeme gelirse ki hiç ihtimal vermiyorum, sistem merkezi otoritenin kademelendirilmesi şeklinde kurulur. mevcut koşullar altında kimsenin sahip olduğu yetkileri kısmen dahi olsa kimseye devredeceği yok. aksine tek elde toplanıyor bütün yetkiler.
    son olarak devletin gündeminde olmayan bir konuyu bizim burada tartışmamız aşırı fantastik bir olay. konu gündeme gelse bile bize soracaklarını da sanmıyorum.
    #202177 laedri | 5 yıl önce
    0siyaset terimi 
  3. japonya'da da uygulanan yönetim sistemi.

    bunun sebebi geçmişte japonya üzerinde krallıklar olması, daha sonra bu krallıkların bir araya getirilerek imparatorluk kurulmasıdır. japonya'nın başında "imparator" unvanlı birinin olması da bu sebeptendir. yoksa japonya osmanlı gibi bünyesinde çeşit çeşit millet barındıran bir imparatorluk değildir. gerçi bir ara çin, kore ve güneydoğu asya'yı bünyesine alarak osmanlı tarzı bir imparatorluk oldu orası ayrı.

    japonya'nın eyaletleri aslında geçmişteki derebeylikleridir. 'nde feodalizm yıkılıp tüm güç imparatora devredilse de, beyliklerin sınırları pek değişmemiş ve idari yapı korunarak beylikler eyaletlere dönüştürülmüştür. eski 'lar da kont falan olup siyasete atılmıştır. olan gariban samurai'lara olmuştur. zaten ne olursa garibana oluyor şu dünyada.

    1siyaset terimi 
  4. şimdi bu mesele çok boyutlu ve kavramsal bir fenomen. alanım üzerine bir konu olması sebebiyle fikri bir tartışmadan da ayrıca keyif duyacağım.
    öncelikle eyalet sistemi nedir bunu tanımlamak gerekiyor.
    eyalet, arapça ilayat ( yönetim, idare ) kelimeslinden Türemiştir. çıkış yeri ve ilk örnelkiği olarak osmanlı'yı işaret edebiliriz. günümüzde federal diye kullandığımız kelime bildiğiniz eyalettir.

    bazı federatif devlet yapılarında eyaletlerin kendi özerk yönetimleri vardır. Bu yönetimlerin başında, devletlerin anayasal yapılanmalarına bağlı olarak halk tarafından seçilen başbakanlar/valiler ya da merkezî yönetim tarafından atanan valiler olabilir.

    Örneğin, ABD eyaletlerinin valileri halk tarafından seçilir. Avustralya' da merkezden atanırlar. Almanya Federal Cumhuriyettir ve eyaletlerinin başbakanları halk tarafından seçimle yönetime getirilir.

    maalesef bizde eyalet tartışmaları; bu sistemin ileri demokratik bir yönteme, kamu yönetimi ve yerel idare işleyişine çağ atlatacak bir yöntem olduğu çervesinde hareket etmektedir. avrupa birliğinin en temel yapı taşı olduğu zannedilmektedir. peki önden bir soru ile neden fransa avrupa birliği diretmesine rağmen ısrarla eyalet sistemine geçmedi. burada almanya'nın nasıl kurulduğuna bishmark'a fransız devrimlerine yüzyıl savaşlarına, vestfalya'ya bakmak gerekir.

    burada sayfalarca açıklayamayız elbet ama fransa da türkiye gibi üniter bir devlettir. peki üniter ne demek?
    etimolojik olarak uniterian dan gelir, Üniteryenizm; Hristiyanlıktaki teslis inanışının aksine tanrının birliğini savunan Hristiyan teolojisi hareketidir. bizdeki benzer ifadesi tevhid dir yani bir olan.
    Üniter devlet; merkezi idarenin üstünlüğüne dayalı bir sistemdir. idari birimler sadece merkezi yönetimin devretmeyi uygun gördüğü yetkileri kullanabilirler. Dünyadaki devletlerin de büyük çoğunluğu üniter devlettir.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 3’üncü maddesine göre, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür”. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olması onun “üniter devlet” olması demektir.

    parlemanter sistemi yüzyıldır hiç bir rejim döneminde doğru dürüst uygulamamış olmamızın major sebebi de hem dini hem de kültürel hafızamızdan dolayı, erkler ayrılığı ( yasama -yürütme- yargı ) yönteminin genlerimize işleyemeyişidir. ortadoğudaki tek adamlık furyasının da davası özet ile budur. halk demokrasiyi ne kadar istiyor. bir lider çıksın yönetsin temel prensip. tepkiler zaten hep liderlere o kadar lider devrildi tunus dışında sistemini revize eden bile çıkmadı. bizimkiler de bir türlü alışamadı bu yönteme. hızlı karar alamıyoruz aksiyon alamıyoruz, ya arkadaş ben seçilmedim mi neden kısıtlı hareket ediyorum, diye diye sistemi delik deşik ederek bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi getirdiler. hayal ne aslında; bildiğin islam öğretisinden gelen emrül müminin ( müslümanların lideri) sıfatları ile yetkinin tek merkezde toplanması. ama yasama yürütme ve yargı ayrı. ne yaptı peki, sistemdeki açıklarla baskıyla onla bunla yeri geldi 50 artı bir çoğınlığı politize ederek bunları kendine yontmaya çalıştı ve sistem nihayetinde tıkandı işlemez oldu.

    şimdi bunu niye anlatıyorum ; eyalet sistemini tartışmak için çok boyutlu bir kurgu üzerinden gitmek gerek. sadece kendi başkanını seçsin efendim vergisi toplasın güllük gülistanlık olur dersen yarın bugününü ararsın.
    ve bunları açıklıyoruz ki; anayasaya aykırı ve toplum kimliğine tamamen zıt taleplerin üzerinden hoyratça vaktimizi harcamayalım savurganlık yapmayalım.

    gelelim makul taleplere, yerel idarelerin güçlendirilmesi ve bölgesel karar mekanizmaların oluşturulması belli çerçevelerde çok gereklidir.

    örneğin; 4 iklimi yaşayan farklı coğrafyalara sahip bir ülkede yaşıyoruz ve bir bölgemiz kar altındayken bir bölgemizde tohumlama dönemi olabiliyor. bir bölgemiz hasat toplarken bir bölgemiz daha ürün ekebiliyor. misalen okulların hepsini her bölgede aynı anda açıp tatile sokarsanız erzurum'da karların içerisinde bata çıka çocuğunu okula götürmeye çalışan cefakar bir babanın ya da sınav zamanı pamuk tarlasında geçimi için hasat yapan bir çocuğun fotoğrafını her yıl gazetelerden görebilirsiniz. bu safhada bölgesel iklim ve geçim şartlarına göre tatil zamanlarının farklı farklı tanzimi faydalı olacaktır.

    peki başka bir örnekle her bölge kendi kaynağını kendi içerisinde kullansın tasarrufu kendi yönetsin derseniz buyrun size bir misal: istanbul'un enerji ihtiyacını 3 senede yüzde yüz yenilenebilir enerjiden sağlar, elektriği de bedava ya da çok ucuz yaparsak, ya da arıtma tesisleri ile suyu neredeyse bedavaya sağlayacak maliyetlere çekersek ne olur ? vatandaşa çok iyi hizmet olur ama anadolu olduğu gibi boşalır. göç yollarını kontrol edemezsiniz. bölge sürekli sürekli zenginleşirken insanlar oraya hucüm eder. diyebilirsiniz ki vergileri arttırarak bu durumu dengelerim. ozaman da aşırı parasal genişleme ile karşı karşıya kalırsınız. artan ortalama gelir enflasyonu da tetikleyecek ve enflasyonu azaltmak için alacağınız tedbir yine göç almanıza sebep olacaktır. ya da parasal genişlemeye bağlı revelüasyon gerçekleşecek ve kendinize ait yeni bir para birimine geçme ihtiyacı hissedecek ve nihayet brexit gibi ayrılma noktasına geleceksiniz.

    derseniz elin almanı nasıl yapmış, herşeyden önce toplumun yapısı farklı yönetim biçimi buna göre kurgulanmış. almanyanın en kalabalık şehri berlin ve nüfusu 4 milyon bile değil. münih desen 1.5 milyon var yok. nufüs yayılmış ve fırsat eşitliği, mesleki gelir eşitliği oturmuş.

    ez cümle üniter yapılı ve zihniyetli bir devlette eyalet sistemi olmaz, gelişmişlik düzeyi bu derece farklı bölgelerin varsa bölgesel ekonomik alan hiç olmaz.

    belki burada tartışılabileceğimiz esas suje şehirlerin jeopolitik ve ekonomik parametrelerine göre daha esnek bir kamu idare yöntemi nasıl getirebiliriz üzerine olabilir.
    #202590 yadellerdeyabanci | 5 yıl önce
    0siyaset terimi 
  5. etnik grupların ülke içinde homojenize edilmesi mümkün olan coğrafyalarda zaten eyalete gerek yoktur. etnik gruplar topluma, hakim kültüre rahatlıkla entegre olabilecek durumda ise o ülkede eyalet sözcüğü kimsenin aklına gelmez. ama entegre olmasını beklediğiniz etnik gruplar ülkenin hür yasalarından faydalanıp gittkleri yeri de heterojenize ediyor ve kendi gettolarını kuruyorlarsa bu toplumsal çatışmalara ve ayrışmalara sebep olur.

    sorun bir etnik grup meselesi değildir, tartışmamız da bir etnisite tartışması değildir aslında. burada etnisite üzerinden yapılan eleştirilerin çoğu aslında kültür çatışmasıdır. ne yazık ki ve biz bir şekilde ortadoğu coğrafyasına ayak basıyoruz. sekiz asırdır bünyesinde yer aldığı dinin arap ırkçısı anlayışına, binlerce yıllık tarihindeki feodal ve totaliter kültüre baş kaldırıp ulus devlet kurmuş bir toplumun idealist hedefleri için hiç de kolay bir coğrafya değildir anadolu. savaş top tüfekle düşmana karşı verilen savaş değil, ortadoğu coğrafyasına ayak bastığı halde sağ kalabilen, her durumda ve şartta boğulmamak için çırpınan bir toplumun var olma savaşıdır. parçalanmış imparatorluğun eser bıraktığı cehaleti, feodal refleksleri, sürü psikolojisini "etnik" mercekte değerlendirmek büyük bir hatadır.

    eşitlik, hak, hukuk, adalet gibi kavramlara saygı duymayan insanlar topluma entegre olamazlar. homojen toplum içinde virüs olurlar. bunun etnisiteyle ilgisi yoktur. kültür meselesidir.
    #202813 crx | 5 yıl önce
    0siyaset terimi 
  6. Etnik gruplar ülke içinde homojenize edilirse tartışılabilir bir sistem.
    #202599 hangi sezar | 5 yıl önce
    0siyaset terimi 
  7. eyalet genellikle valilerce yönetilen ve belli özerkliğe sahip büyük bir yönetim birimidir. abd, avusturya, almanya ve avustralya'da belli sınırları olan büyük federal yönetim birimleri eyalet adı ile adlandırılır. mesela abd'de eyaletler özerk bir yapıya sahiptir. abd'nin anayasal yapısına bağlı olmakla beraber kendileri ait kanunları, başkanları (valiler) ve yönetimsel farklılıkları vardır.
    peki bu türkye'de uygulanabilir bir yönetim biçimi mi? eyalet sistemi ile yönetilen ülkeleri baz alırsak, anayasalarının gayet sade ve anlaşılır olduğunu görebiliriz. yani bizdeki gibi bol maddeli ve teferruatlı anayasa ile eyalet sistemi sadece karışıklığa yol açacaktır.

    #202826 tuaf adam | 5 yıl önce
    0siyaset terimi 
  8. eyalet sistemi en basit tabiriyle yetkilerin büyük bir kısmının yerel yönetime devrediliş şeklidir. aslında devretmek terimi de tam doğru sayılmaz çünkü bugün eyalet sistemi uygulayan devletlerin çoğu eyaletler olarak birleşerek bu duruma varmışlardır. bunun en büyük örneği amerika birleşik devletleri'dir. bayrağında bulunan her bir yıldız bir eyaleti temsil eder. uygulanması zor bir sistemdir. en son yugoslavya'nın yaşadıkları buna bir örnektir. veya bugün ırak'ta yaşanan problem de benzeridir. çünkü kaynakların değerlendirilmesi konusunda hem iç hukuk hem de uluslararası hukukta yaşanan anlaşmazlıklar genelde bölünmeyi veya bölünmese de istikrarsızlıkları beraberinde getirmektedir.

    ülkemiz için uygulanabilirliği zordur. çünkü başta konuşulan özerklik güneydoğu anadolu bölgesi üzerinden sürmektedir. bu bölgede kaynakları merkezi yönetim içerisinde dahi kendine bağlayan bir pkk gerçeği varken, merkezi yönetimden uzaklaşan bir eyalet yönetiminde tamamen onların kontrolü altına girecektir. devlet yönetimi koşullar üzerinden değerlendirilir. gerçekçi olmadığı takdirde bütün idealler çöptür. atatürk bunu en güzel dille anlatmıştır aslında. nutuk'ta turnacıları, büyük turan devleti üzerinden eleştirirken hem hayalperestlik hem de emperyalizmle itham ederken gerçekçilikten uzaklığını da dile getirir. bu noktada koşullarınızın neye imkan verdiğini, gerçekçiliğini ölçmek gerekir. bu kadar hassas bir coğrafyada eyalet sisteminin romantizmi çok uygun değildir. üstelik kazanımları konusunda da büyük soru işaretleri vardır. aynı başkanlık sistemine geçmek gibi bir de eyalet sistemine geçmek, küçük amerika hayalinin son noktasıdır. zaten demokrasi(!) adına yapılan tüm hamlelerin sonuçları da ortadadır.
    #202786 marophat | 5 yıl önce
    0siyaset terimi 
  9. Kaçak elektrik kullanan ve bundan zerre gocunmayan insanların yaşadığı bölgelere sahip ülkelerde uygulanabilir değildir.

    Eyalet sistemi de eğitimli, ahlaklı, vicdanlı ve kültürlü insanlar gerektirir. Yoksa sistemsizlik de bir sistemdir.

    (bkz: )
    (bkz: )
    #202100 ego sum deus | 5 yıl önce
    0siyaset terimi