guns, germs, and steel kitabının yazarı jared diamond özet olarak diyor ki: "Gelişmiş medeniyetlerin kökeni tarımdır. İnsan önce tarım yapar, karnını doyurur, düşünecek vakit bulur, teknolojisini geliştirir. Tarım aynı zamanda insanların hastalıklara olan bağışıklığını da güçlendirmiştir. Tarım ve hayvancılık ise içinde bulunulan coğrafya ile ilişkilidir. Coğrafya kaderdir."
why nations fail kitabının yazarı daron acemoğlu ise diyor ki "kuzey kore, güney kore örneğine bakın. Coğrafya aynı, kültür aynı, tarih aynı, genetik aynı, dil aynı. Ama bir çoştu gidiyor diğeri sürünüyor. işin özü siyasi ve ekonomik düşünce sistemlerindeki ve kurumlarındaki farklılıktır. Şeffaf, denetlenebilir bir ülke yönetimi varsa, tüm toplumu eşitlikle kucaklıyorsa ülke zengin olur. Değilse ülke batar"
Tartışılır... Ülkeyi şeffaf yönetmeyi sağlayacak halkın bunu düşünebilme fırsatına sahip olması gerekir. Düşünebilmesi için hayat meşgalesinden vakit arttırması, karnını doyurması gerekir. Yine iş dönüp dolaşıp "coğrafya kaderdir" e geliyor ama kader ne kadar kaderdir diye de düşünmek lazım.
Eğer iki kitabı da okumadıysanız guns, germs, and steel isimli kitaptan başlamanızı öneririm. Çünkü why nations fail isimli kitabı önce okursanız hem biraz spoiler yemiş olursunuz, hem de yazarın öne sürdüğü tezi savunurken ortaya koyduğu argümanlardan tat almayabilirsiniz.
türkiye'nin o kadar bolluğa rağmen nasıl hala aç kaldığını ne şekilde açıklayacağını merak ettiğim teori.
size eskilerden bir japonya manzarası aktarayım.
kim olduğunu şimdi hatırlamadığım bir türk, görev gereği sebebi japonya'da yaşamaya başlar. arada sırada da türkiye'ye dönüp meyve, sebze falan stoklayıp japonya'ya döner.
bir japonya'ya dönüşünde de bolca karpuzla döner. sonra da "ya yazıktır, komşuma da vereyim." der ve bir tane karpuzu komşularına verir.
ertesi gün komşusuyla karşılaştığında "nasıl beğendin mi karpuzu?" diye sorar. komşusu da "biz onu pişiremedik galiba. haşladık falan ama sonra bir kestik içi su dolu." der. adam dumur olur tabii.
bu hikayenin kaynağı bir hocam olduğu için ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyorum. ama emin olduğum tek konu var ki, türkiye'nin tarım ve hayvancılık potansiyeli en az 2 tane japonya besler.
yıllardır düşünür dururum, bu kadar tarım ve hayvancılık potansiyeli olan bir ülkede neden yıllık et tüketimimiz bu kadar düşük diye.
Çuvaldızı kendine batıramayan toplumların sığındığı bahanedir. Ülkeyi toplum oluşturur ve kalkınması da kötüye gitmesi de kendi sorumluluğundadır. Kıraathanedeki Ali amcanın CIA ajanlığı yaptığı gibi her şeyi bilirmiş gibi konuşursa, her şeyi dış güçlere bağlarsa (bkz: external force) biz daha aynı yerde çok bekleriz
artık güncelleme gelmesi gereken önermedir. dünya üzerinde ulaşım koşullarının mümkün olmadığı yada çok zor olduğu dönemlerde yaşadığınız coğrafya kaderiniz olabilir. mısırda gezegenler takip edilirken orta asyada dana kovalandığı dönemlerde evet coğrafya sizin entellektüel kimliğinizi , evinizde kullandığınız teknolojik gereçleri tüm hayatınızı etkiliyordu. Günümüzde ise her teknoloji ve her bilgi bir şekilde dolaşımda ulaşılabilir durumda. günümüzün sorunu coğrafya değil, coğrafyanın yüzyıllar boyunca sistematik şekillendirilmesi. bakıyorsun avrupaya matbaa makineleri ağlıyor basma daha yeter diye halka imkan veriliyor.
bugün türkiye dünyanın en büyük ekonomilerinden biri istese refah seviyesini arttırabilir mi ? evet. eğitimi iyileştirebilir mi ? evet. ancak istiyor mu ? hayır. osmanlı istedimi ? hayır. ortadoğu zor bir coğrafya olmasının yanında yüzyıllardır iyi niyetli insanlar tarafından da yönetilmiyor. sistematik olarak halk cahil bırakılıyor, cahil halk daha kötü yöneticiler seçiyor. böyle bir kısır döngüdür gidiyor.
coğrafya kaderdir lakin kader-ül muhabba; kader ki, karşına bazen güzel bazen acı şeyler de çıkaracaktır ancak hepsini yaşayıp kabul etmek zorundasın. şüphesiz insan köklerinden doğduğu anne-babadan, şehirden ve memleketten çok fazla uzaklaşmıyor. öte yandan isra suresi 13. ayette 'Biz her insanın kaderini, kendi çabasına bağlı kıldık.' der. sen hazırlığını yapar ve beklersen fırsat seni bulacak belki de hayatta hiç tahmin etmeyeceğin yerlere gidersin..