tolstoy romanı. adalet kavramını irdeler. önce adalet sistemini sorgularken en son adalet kavramını sorgular. sistem herkese farklı adalet sunar çünkü herkes adaleti hak ettiğini düşünmez. sistem aslında adalet algısının yansımasından başka bir şey değildir. arka planda komünizm güzellemesi yaparken kim suçluyu aramaz. aradığı kim adaleti sağlayabilir sorusu. tüm yanlışlıkların cahillikten olduğu kanısı vardır. saf kötü barınmaz. dirilen de vicdanını rahatlatan prenstir.
Tolstoy şöyle der: “Biz, bütün zengin ve eğitimli insanlar.... gerçekten de çıldırmış gibiyiz.” Eğitimli elitler, yazara göre, kendilerinin “tamamen insan” olduklarını anlamamaktadırlar. Elitler, dürüst yaşamamaktadırlar çünkü kendilerine yanlış soruyu sorup durmaktadırlar –“Niçin yaşamalıyım?”– Halbuki doğru soru “Nasıl yaşamalıyım?” olmalıdır. Bu yüzden de, hayatlarını inanç üzerine kurmamışlardır. Tolstoy’a göre, “İnanç bir yaşam gücüdür. Eğer bir insan yaşıyorsa, o zaman bir şeye inanmak zorundadır... İnanç olmadan yaşamak imkânsızdır.”
Diriliş - syf 34 (önsözden bir alıntı) İletişim yayınları