birbiriyle dirsek temasını tamamen kaybetmeyen 3 farklı anlamı olan, neredeyse her anlamıyla eski türkçe kökü olan "kur"dan türemiş kelime. kaynaklarım şekil, bu başlığı da boka sardırmadan önce önümden çekil @tdk.
1- bacalarda biriken is tabakası: kur kökünün anlamı "germek". bazen de "büzmek" anlamında kullanılıyor. şimdiki kurum eski türkçede "kurun" olarak geçiyor. divanü lügati't-türk'te de kurun olarak kullanılmış.
2- aslında yaltaklanmak, gösteriş uğruna caka satmak. ama biz fransızcadaki cour* ile latincedeki curtis* kelimelerini öz türkçedeki kur ile birleştirip "gerim gerim gerinmek", "büyüklenmek", "gösteriş", "azamet" anlamınlarına dönüştürmüşüz. dilimize garip bir şekilde geçen kur yapmak da, aynı garip türetmenin ürünü.
3- tesis, müessese, cemiyet: germek anlamındaki kur kökünün başkalaşmış hali. saray maiyeti anlamındaki fransızca cour ile birlikte "bir topluluğu tanımlamak" için türetilmiş deniyor ama buradaki etimolojik bağlantılar biraz zayıf. türk dil kurumu örneği, tdk'ye göre bu noktada "genellikle devletle ilişkisi olan yapı" anlamını tamamlıyor.
ilk anlamı çoğunlukla eski nesillerin ağzında kaldı. önümüzdeki birkaç 10 yılda "yanımızdaki fırın öyle bir kurum atıyor ki, balkonda oturamıyoruz" gibi örnekleri duymak mümkün olmayabilir. gösteriş olarak dilimize anlamı kayarak geçmiş olan anlamı ise istanbul türkçesi kullanmaya devam edenler tarafından birkaç nesil daha kullanılacak bence. "bunun da kurumundan geçilmiyor be" örneği kullanılır daha yani. "aile ciddi bir kurumdur" örneğinin hem siyasal hem toplumsal hem de ekonomik anlamıyla kullanımı ise halen genç sayılır. bu anlamıyla z ve alfa kuşaklarının torunlarının bile kullanacağından eminim.
kaynaklar: "nişanyan sözlük" ve "türk dil kurumu güncel türkçe sözlük". özellikle tdk'nin ayırdığı anlamlardan hareket ederek araştırmak baya beyin fırtınası yaratıyor. size de öneririm.