kaşgarlı mahmud tarafından 1074 yılında tamamlanan arap alfabesiyle yazılmış, Türkçenin bilinen ilk sözlüğüdür. Bu sözlük sadece oğuz boylarının konuştuğu Türkçe kelimeleri barındırmasından çok oğuz Türkçesinin yanı sıra birkaç türk boyunun konuşma dilinde yer alan kelimeleri de kapsamaktadır. Yazıldığı dönemde türklerin tam anlamıyla orta asya kültüründen kopmadığı döneme denk gelmektedir. Bu açıdan sözlük olma sıfatının yanı sıra türklerin yayıldığı alanlar(eserde sadece türk değil birçok halkın yayılım alanı gösterilmektedir.)türk tarihine ve töreye de ışık tutan bir kitaptır. bu sözlük niteliğindeki eserin Yazılış amacı ise Türkçe bilmeyenlere Türkçeyi öğretmek, Türkçenin Arapçadan geri olmadığı ve zengin bir varlığa sahip olduğunu kanıtlamak amacıyla kaleme alınmıştır.
Divanü lügati’t türk sözlük çalışmalarının bundan sonraki süreçte de yapılmasının önünü açmış, türklerin İslamiyet bayrağını devralmasıyla sayıları hızla artmıştır. özellikle memlükler döneminde kitabül idrak lisanül etrak, et tuhfetul zekiyye fil lügatül türkiyye gibi küçük çaplı arap alfabesiyle yazılmış onlarca Türkçe-arapça sözlük ortaya çıkmıştır.
Oluşturulan bu sözlüklere salt Türkçeyi öğretme maksadıyla oluşturulan eserler gözüyle bakmamak lazımdır. Geniş orta asya coğrafyasında göçebe yaşam tarzını benimseyen türkler, orhun yazıtlarınde belirtildiği gibi çin ulusunu her zaman dışardan kontrol etmiş; hiçbir zaman içlerine karışmamıştır. Türk hakanları Aksi durumda kalabalık ve yerleşik çin halkının kendi halkını hıza asimile edeceği korkusunu her zaman hissetmişlerdi. özellikle Ortadoğu coğrafyasına göç eden, yayılan ve devlet kuran türkler, nüfus olarak tamamen orta asya’dan ayrılmamışlardır. Nüfusun küçük bir bölümü Ortadoğu coğrafyasına göçmüştür; Göçen bu türk boyları mecburen yerleşik hayata geçmiştir. Yerleşik hayata geçş ise kalabalık ve yerleşik bölge halkaları tarafından asimile edilme korkusu sonucu türk alimleri söz uçar yazı kalır misali bu tarz sözlükleri yazmaya başlamışlar, ulusal kimliği korumaya çalışmışlardır.
xi. asırda karahanlı türkleri arasında yetişen türkolog ve sözlük bilimci kaşgarlı mahmud'un abidevi kitabı.
kitabın değeri yalnızca gününün türkçesi üzerinde bize sunduğu bilgilerden gelmiyor.
kitabının geniş çerçevesi içinde kaşgarlı mahmud, karahanlı ve öteki türk lehçelerinin söz malzemelerini ve kaidelerini titizce düzenlemekle kalmamış, onu örneklerle canlandırmış, aynı zamanda dilimizin arapça karşısındaki kuvvetini de belli etmiş.