istanbul üniversitesi'nin bugünkü açıklamasıyla birlikte 35 yıl önceki lisans diploması iptal edilen siyasetçi. işte bunlar hep siyasal islam. koca istanbul üniversitesi bile bittiğine göre, artık taşla sopayla hak arama dönemi başlayacak demektir. eh, gezi direnişi'nden sonra bu halkı oturduğu yerden kaldırmak da güç, biliyorum ama taş sopa olmazsa, artık kurbağanın ateşi hissetmeye başladığını anlayacağım ben.
kendisiyle birlikte 28 kişinin daha güya yatay geçişte yaptıkları "yokluk" (diploma geçerli yöntemlerle elde edilmediği için yok hükmünde demek) ve "açık hata" (mevzuatın yorumlanmasına ihtiyaç kalmayacak kadar fahiş hata demek) nedenleriyle diplomalarını iptal etti bugün üniversite. 35 yıl önce çektiğin kredinin taksitleri, aldığı evi oğlunun üstüne yaptığın tapun, borçlarına kırk takla attırarak aldığın arabanın ruhsatı falan hepsi aynı veya benzer yöntemlerle iptal edilebilir. aynı diploma iptali sizin de başınıza gelebilir hatta. ben günahım kadar sevmem eko başkanı da, mansur başkanı da. ama siyasal islam'ın yok etmek için and içtiği herkesin arkasında durmazsak, ileride bir türkiye falan da kalmayacak. bunu muharrem ince'nin ve sinan oğan'ın peşine düştüğünüzde de düşünüyordum, şimdi de.
'90'larda tayyar'a ne olduysa, kendisinin başına da aynı çorabı örecekler bence. diplomasının olduğunu yıllardır kanıtlayamayan biri bambaşka bir cumhuriyette on yıllardır cumhurbaşkanı olabiliyorken, eko başkanın yatay geçişine 35 yıl sonra inceleme kurulu kurdurulup jet hızla üniversiteden karar aldırabiliyorlar. siyasal islam hepimizi yer ama ancak ve ancak buna izin verirseniz.
bundan sonra başörtüsü mağduriyeti hakkında konuşabilenin ağzına, "çıkar, göster"ci dayılara yapıldığı gibi telefon falan sokmak lazım. 'fight fire with fire' dönemi siyasi olarak başladı belki de, bilemiyorum.
İmamoğlu CHP için en ideal adaydı. İktidar bunu bildiği için kısa sürede yedi. Mansur Yavaş silip süpürür diyenler var ama yanılıyorlar. Mansur Yavaş milliyetçi tabanı nedeniyle kürtlerden oy alamaz. Hatta Mansur Yavaş - MHP üçgeninde çok farklı şeyler olabilir eğer aday olursa. Bana kalırsa CHP bu riski almaz. Yolun sonunda bir önceki seçim gibi Özgür Özel aday olabilir ve seçim çok kolay bir şekilde kaybedilir. Eğer mansur yavaş aday olmaz ise benim öngörüm Sinem Dedetaş'ı aday yapacakları yönünde.
Sabah saatlerinde 105 kişiyle birlikte gözaltına alınmış istanbul belediye başkanı. İstanbul valiliği 19-23 Mart arası eylem yasağı getirmiş hemen. sebep olarak CHP'nin bağış toplaması hakkında sosyal medyada yayılan videoyla başlayan soruşturma gösterilmiş ve Ekrem imamoğlu örgüt liderliğiyle suçlanmış, detaylar için
Abi adam gözaltına alınmış hala seçim diyenler var. Bi uyanın yaşananlar faşizm. Şunun adını bir koyun. Ama maalesef muhalefet de bunu bir koyamadığı için bu haldeyiz. Çünkü koyabilseler sorumluluklari fazla olacak. Eh geçmişler olsun hepimize.
ne amaçla tutuklandığı çok belli olan politikacı. neden diplomasının iptal edildiği de.
daha komik olanı kendisi gibi diploması iptal edilenlerin arasında yıllarca üniversitede hocalık yapmış, yurtdışında yayınları olan birisinin de olması. şimdi o hocadan ders almış galatasaray üniversitesi öğrencilerinin de diploması iptal edilecek mi? neticede usulsüz bir şekilde diploma aldığı iddia ediliyor.
eklenti: eğer cumhurbaşkanı adayı olma potansiyeli taşımasaydı bile bu adam büyük yolsuzluklara bulaşmazdı. çünkü ibb koltuğuna oturduğundan beri adamın kuyusunu kazmaya uğraşıyorlar. periyodik olarak hep bir kayyum muhabbeti döndürüyorlardı zaten.
Diploması var falan diyordum da belli ki büyük torpille yatay geçiş yapıp mezun olmuş. Kıvırmaya gerek yok, yasalara uygundur - değildir orasını da karıştırmıyorum ama ettik olmayan bir durum var ortada.
Biraz da sıkıldım ben Karadenizli müteahhitlerin ülkeye yön vermesinden. En sonunda cumhurbaşkanı olacak(Dı) ama ibb başkanlığından öte görev almaması gereken bir siyasi karakterdir gözümde çok fazla sağa çekmesi yüzünden..
isnat edilen suçların bir kısmının katalog suçlardan olması, tüm delillerin de halihazırda toplanmamış olmasına karşın mevcut delillerin şüpheli aleyhine kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgu olarak kabul edilmesi ve bu durumun da hala devam ediyor olması, atılı suçların vasıf ve mahiyeti ile alt ve üst sınırı dikkate alındığında tutuklamaya alternatif tedbirlerin yetersiz kalma ihtimalinin mevcut olması, şüphelinin kaçma ve delil karartma potansiyelinin mevcut olması hususları dikkate alındığında tutuklama kararı verilebilmesi için gerekli şartların oluştuğunu düşünüyorum.
durum böyle olunca; kendisi hakkında tutuklama kararı verilmesi hukuken uygun olacaktır. tutuklanması gerektiği kanaatindeyim.
100+ sabıka kayıtlı insanların, karısını parçalara ayırarak kestikten sonra 6 yıl içinde ortalığa tekrar salınanların, mevcut konumları sebebiyle hepimizin adı gibi hırsız ve hain olduğunu bildiği halde dokunul-a-mayanların, 40 tanesi çocuk 80 kişiyi, heyecanla gittikleri tatilde diri diri yakanların, 300'e bağlarız diyerek insanları yaşarken mezara koyanların, bebek katiline önder diyerek unutturmaya çalışanların, geçinemiyoruz diye anayasal hakkı olan yürüyüşünü yaparak ekmeğini arayan 70 yaşındaki emeklileri sokaklarda coplayanların, pudra şekerleriyle senin benim paramla en pahalı araçlarla gezenlerin, kahvesine altın dökerek, eline dolarlardan çiçek demeti alanların, enkazların altında yakınlarına mesaj atarak bağıra bağıra ölen insanların moloz yığınlarının üzerinde sırıtarak gezenlerin, devletin çadırını depremzedeye satanların, vergilerinizi biz başka yere harcadık pardon diyenlerin, bir gece vakti tanklarla tüfeklerle şehirlerimizi tutanlara hoca efendi gel artık bitsin bu özlem diye bağıranların, çocuklarımıza üç kuruş yardım yapılmazken, memleketini bırakıp kaçan çoğunluğu ne idiği belirsiz hiçbir bağımızın olmadığı kakalak sürüsüne tonla para ayırıp besleyenlerin, millet karton evlerde, elektriksiz prefabrik yapılarda otururken afrika ülkelerine bilmem ne binası dikenlerin, 4 bin lira ikramiye anana babana reva görülürken beş uçakla 10 arabayla amerika'ya gidenlerin, atı alıp üsküdar'ı geçenlerin, anamızı da alıp gitmemizi isteyenlerin, kanser hastalarının cebine para sıkıştırmaya çalışanların, şehit babalarını tekmeleyenlerin, vatan için ölen şehitlerimize kelle diyenlerin, 1 sene boyunca nefes almadan çalışıp geleceği için sınava giren çocukcağızların emeklerini ona buna satanların, kpss de 1. olmuş 5. olmuş pırıl pırıl insanların yerine 70. yi alıp mülakatı geçemedi o yüzden eledik diyenlerin, çocuğuna pantolon alamadığı için canına kıyan babaların hak ettiği paraları ona buna dağıtanların,..........elini kolunu sallaya sallaya gezdiği memlekette "tutuklanmasının" yerinde olduğunu söyleyenlerin olduğu kişi, istanbul'un seçilmiş belediye başkanı.
konu diplomaysa bu konuda ilk önce konuşulacak çooook uzun bir konu var biliyorsunuz, bu yüzden bunu geçiyorum.
anlamak istemediğiniz şey sanırım bu sistem. bu adama yapılanların yapılma amacı ortada, bunu görmek şart. bundan sonra ona gelene kadar neler neler var suç teşkil eden ve hukuksuzluğu ortada olan.
geçen gün kaldırıma 17 cm taştığım için bana kesilen bin küsürlük cezaya itiraz ettim. tamamı yanlış park etmiş araçların arasından böyle bir ceza uygun görülmüş ki, inanmazsınız ama tek doğru park eden de bendim. inanırsınız aslında. biri bana böyle bir şey anlatınca hemen inanıyorum çünkü daha acayipleri oluyor. ben o 17 cm'e kurban olurum. kaç liraysa da öderim, ama sen önce etraftaki tüm hukuki düzeni sağlayacaksın. sonra benden isteyeceksin. ha şimdi çıkıp gelmeyin işte herkes senin gibi yaparsa tabii bu düzen değişmez falan, keşke herkes benim gibi yapsa. 17 cm kaldırıma taşmak bugüne kadar yaptığım tek hukuksuz eylem olabilir. (anayasa baz alınmıştır)
yaaa işte , ekrem de o hesap. leş gibi ellerle adama saldırıyorlar. ilk önce sen yıkanacaksın kardeşim, sonra detaylı bakarız içine dışına. ama sen bu şekilde devam, bize, ona gelince "olmaz" diyorsan asıl sana olmaz derler. diyorlar da, diyeceğiz de.
geçen gün miğfer'in yazdığı şu girdi son derece yalın ve güzel özetlemişti zaten, Ekrem imamoğlu/#295555
yaptım oldu bitmeli artık. o hukuk, o anayasa herkese. anayasa mahkemesinin kararını sallamam diyeceksin, sonra kendin kafana göre yasa uygulayacaksın. olmaz cancağızım olmaz.
1994 yılında başlayan bir iktidarı 2019 yılında sonlandırmayı başarabilmiş ve bu halka umut aşılamış tek insandır.
şimdi bazı zerzavat "neden o, neden başkası için değil, bu neyin tepkisi?" falan diye boş boş laflar ediyor ya. hah şimdi ilk cümleye dön ve tekrar oku. hala anlamadıysan buraları tekrar oku ve tekrar ilk cümleye dön. hala anlamıyorsan beyin nakli düşün. çünkü sendeki ölmüş.
önseçim için oy vermeye giden arkadaşlar muazzam bir kalabalık olduğunu söyledi. halk sahip çıkıyor, umarım bu momentum böyle devam eder ve ekrem başkanı yedirmeyiz.
kendisi hakkında tutuklama kararı verilmesinin hukuken uygun olacağını ve tutuklanması gerektiği kanaatinde olduğumu ifade etmiştim: Ekrem imamoğlu/#295629
oysa; başka bir suçtan dolayı tutuklama kararı verilmiş olması, bir başka suçtan dolayı tutuklama kararı verilmesine engel olmadığı gibi böyle bir yaklaşımın kanunda yeri yoktur. haliyle nöbetçi sulh ceza mahkemesinin kararı bu yönüyle ilk niteliğindedir, son derece yersizdir. şöyle ki;
tutuklama gerekçeleri var ise iki suçtan da tutuklama kararı verilmesi gerekir. konu edilen soruşturmada da görünen o ki, tutuklama gerekçeleri mevcut olup iki ayrı soruşturma dosyasından da tutuklama kararı verilmesi gerekir. nitekim tahliye kararlarında ''başka bir suçtan da tutuklu / hükümlü değilse serbest bırakılmasına'' şeklinde ibareler geçer. buradan anlaşılacağı üzere ayrı ayrı suçlardan ayrı ayrı tutuklama kararı verilmesi gerekiyorsa verilmelidir. aksi halde tüm şüpheliler / sanıklar tek bir suçtan tutuklanır, başka suçtan tutukluluğu olmaz ki bunun izahı imkansızdır.
durum böyle olunca; istanbul cumhuriyet başsavcılığı, usule ve yasaya aykırılık taşıyan karara bu yönüyle itiraz ettiğinde (ki edecektir) bu karar bozulmalıdır ve bozulacaktır. zira gerçekten de bu karar bozularak ekrem imamoğlu'nun silahlı terör örgütüne yardım etme suçu yönünden de tutuklanmasına karar verilecek olup istanbul büyükşehir belediyesine kayyum atanmasının önündeki hukuki engeller kalkmış olacak ve istanbul büyükşehir belediyesine kayyum atanacaktır. itiraz sonucuna ilişkin karar yüksek ihtimal ile gün içerisinde, gecikmeksizin verilecektir.