bu başlık kişiye özel bir başlıktır
  1. Avustralya'nın güney kıyısına alfred kasırgası yaklaşıyor . son 50 yılın en büyüğü olacak bölge için.

    belki brisbane şehrini ıskalar deniyordu, nişan almış gibi tam üstünden geçecek. dükkanlarda ilaç, yemek, kum torbası, şişme bot kalmamış.

    bu noktada aklıma elektrikli araçların uygunluğu geldi. fırtınadan kaçarken şarjın bitti ne yapacaksın? her yer kapalı ,elektrikler kesik. damacanadan şişeden koyamazsınki benzin gibin.300 km kaçtın kaçtın kaçamadın sıçarsın.

    çin'de sistem bazı bölgelerde biraz daha kolay. tüpçü gibi, boş bataryayı verip dolusunu alıyorsun. araba da ona göre. dünyanın kalanında yaygınlaşması zor. pil hala dert.

    daha araştıracağım bu konuyu ama şimdilik elektrikli araç gündemimden çıktı. (gerçi zaten sıcak bakmıyordum, param da yok. olsun bir tavşan olarak doğru dağa küstüğüme inanıyorum.)



    #295209 son kurtadam | 3 hafta önce (  3 hafta önce)
    4kişiye özel 
  2. şehir insanlarının çoğu ormanda kaybolmayı şaka sanıyor.

    filmlerde rahat çekim yapmak için yapay ormanlar kullanılıyor. arazi düz, ağaçlar aralıklı ve düzenli, zemin homojen. oysa gerçekten ormana girince yeri geldiğinde beş metre ilerleyemezsiniz. kayası, çukuru, dikeni, uçurumu... iki kere yanlış dönseniz elli metre önce bıraktığınız yeri bulamazsınız. dibinizdeki şeyi farketmezsiniz. karanlık çöktüyse zaten geçmiş olsun.

    bakın blair witch filminden en çok korkanlar izcilik yapanlardı. o çadır bezinin zifiri karanlıkta hışırdamasının gerginliğini çocukluktan, ilk kamplarından hatırlayanlardı. yani bir çıtırtı, uğultu karanlıkta, dolunay yoksa kafanızda çok büyür acemiyseniz.

    Ben ormanda 8 yaşında kayboldum. bir saat sonra aramaya çıktılar. 300-400 metre mesafede beni bulmaları bir saate yakın sürdü. artık kaybolmam, kaybolsam ne yapacağımı bilirim. alışık olmayanın kafasından en basit kurallar bile silinir "neredeyim" paniğiyle. Solo kamplara hala gidiyorum ama hala ilk günkü kadar dikkat ediyorum.

    Ege'de, Karadeniz'de ormana mantar, ot toplamaya girip iki gün sonra gelen 80 yaşında nineler var. orada çadırsız uyuyanı var. Bu insanlar çocukluklarında başlamışlar, bir seferde gözden kaybolmamışlar. yıllar içinde metre metre uzaklaşarak öğrenmişler.

    tek girmeyin. bilmeden girmeyin, habersiz, rota paylaşmadan girmeyin. derim.
    #295279 son kurtadam | 3 hafta önce (  3 hafta önce)
    0kişiye özel