1. müthiş bir senaryoya sahip, oyuncuların hepsinin harika oynadığı, rahatsız edicilik düzeyi yüksek olan bir güney kore filmi.
    #5053 thedirector | 8 yıl önce
    0film 
  2. izledikten sonra adamın boğazında kalıyor birşeyler. rahatsız edici, sinir stres yaratan bir film. adamın aklindan çıkmayan filmlerden.
    tarihteki en iyi filmlerden olduğunu iddia edebilirim.
    #26251 fly | 8 yıl önce
    0film 
  3. bana asiri komik geliyor bu film. oldboy efedinin kucucuk boyuyla falan o kirpi gibi saclarla milleti hacamat etmesi bende cuneyt arkin izlenimi birakiyor. film kendi gercekligine uymuyor. bir de zaten hikaye acayip zorlama gibi.


    -- spoiler --


    sen tut adami yillarca hapset ve kizini cal, adami egit hafizasiyla oyna, sonra kiziyla seks yaptir falan. absurdik bir sey olsaydi tat verirdi bana ama cok zorlama bir dram bu sayin seyirciler.


    -- spoiler --
    #26253 pokilertoner | 8 yıl önce
    0film 
  4. abartıldığı kadar numarası olmayan film. puanı 8.4 eğer ki benzer bir filmi amerikalılar veya avrupalılar yapsaydı max 7.5 alırdı. asya ülkelerinin yaptıkları filmler genelde haddinden fazla beğenilir, övgü alır bir bakıma batının kore, japonya sinemasına karşı fetişi vardır. dediğim gibi diğer asya kökenli filmler gibi overrated bir filmdir benim puanım 7.4. izlenir.
    #26254 Sabbracadabra | 8 yıl önce
    0film 

  5. türkçe adıyla "ihtiyar delikanlı"
    bir güney kore filmi. yönetmeni chan-wook park. adamın biri kaçırılıp 15 yıl boyunca ufarak bi odacığa hapsedilir. ve bu 15 yılın sonunda salıverilecektir; iş ki kendisini kimin neden hapsettiğini 5 gün içinde bulsun. seyircinin üstüne üstüne gitme konusunda aronofsky filmlerini aratmaz bu film, insanın asabını bozar. gerilimin doruklarına çıkarır, ordan paraşütsüz aşağı atar..
    #30887 morgase | 8 yıl önce
    3film 
  6. Overrated olduğunu düşündüğüm filmlerden.

    Bu kadar ünlü olmasının sebebi sanırım insanın en hassas duygularını kanırtması. Ben böyle çok bağıran, çok ağlayan şeyleri sevmiyorum.
    #110627 petra von kant | 7 yıl önce
    0film 
  7. hayatımda izlediğim en sapık en manyak finaller listesine rahatlıkla koyabileceğim intikam temalı bir güney kore filmi.

    filmin kurgusuyla başlamak istiyorum, dönemine göre postmodern diyebileceğim başarılı bir iş en azından avrupa sineması için çünkü asya pazarında buna benzer özgün hikayeler izlediğimi anımsıyorum gerçi hikaye baz alarak yunan tragedyası falan konuşursak bunlar milenyum çağında gerici kalır senaryolar olabilir çünkü (bkz: ). tabi biz bu filme ve senaryoya yakın dönem perspektifinden bakacağız çünkü böylesi benim için daha kolay olur.

    arada değinmek istediğim nokta var, bu kore japon filmlerinde animeden fırlama karakterler görüyorum tamam çizgi dizide okey bir noktada fakat gerçek hayat kurgularında böyle aşırı tepkiler veren basit bir olayda bile aaaaa ooo ominisokimoaruko falan tipler görünce bayıyor beni, merak ettiğim bir nokta bu insanlar gerçekten böyle mi yaşıyor yoksa sadece medyada mı böyle hareketler sergiliyorlar?

    filmimiz yukarda bahsi geçtiği şekilde aşırı hareketli biçimde başlıyor hele o kamera açıları ve montajlar bir an kendimi wong kar wai filminde gibi hissettim onun filmlerinde de benzer teknikler görüyoruz çünkü fakat bu filmde son derece absürt bir açılış ve bir anda neler oluyor ya dedirten cinsten olaylar var dahası film neredeyse finale kadar böyle komedi gibi ilerlerken finaldeki o duygusal değişim tam anlamıyla inanılmaz haz veren bir ters köşeye dönüşüyor.

    bahsettiğim gibi intikam temalı bir film ve kimin kimden neden intikam aldığını daha doğrusu genel olarak hiçbirşey bilmediğimiz için filmin akışına doğal olarak kapılıyoruz bu da benim icin filmi keyifli kılan yönlerinden birisi ayrıca bu film derinlemesine incelenirse muhtemelen daha bir çok sembolizm ve gönderme içerdiğinden ayrıca unique bir iş olarak hafızalarda yer edinebilir ve bu sebeple overrated olarak eleştirilmesini anlamsız buluyorum.

    filmdeki aşırılıklara gelecek olursak aslında bilgiye sahip olana kadar filmde neredeyse ensest hiçbir rahatsız edici aşırılık yok hatta bir noktada izlerken keyif alıyor buldum kendimi taa ki dramatik gerçeği finalde öğrenen kadar, bu aslında bana biraz adam ve eve'nin "yasak elmayı" yedikten sonra bilgiye vakıf olup hemen yaprak parçalarıyla cinsel bölgelerini örtmesi gibi birşey olarak geldi, çünkü zaten babalık kavramı çok yeni birşey ve aynı filmde olduğu gibi bilgiye vakıf olup çöktüm.

    intikam temalı ve benzer rahatsız edicili duygusal hikayeli film olarak yine bir güney kore sineması olan (bkz: )'yı önerebilirim.

    *** aklıma gelmişken finaldeki o süslü kutu pandoranın kutusu misali adam and eve örneğini doğrular nitelikte.


    #277810 isthatnotokey | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    2film 
  8. öncesindeki (sympathy for mr. vengeance) ve üçlemeyi () bitiren (lady vengeance) ile birlikte düşünüldüğünde, zincirin en zayıf halkası olabilecek, tekil olarak ise 'un en başarılı filmlerinden biri. üçlemenin tamamında yer alsaydı, bambaşka bir üçlemeden bahsedebilirdik bence.

    filmin başından sonuna kadar izleyicinin bilinmezlikler içinde boğulması, üçlemenin dikte ettiği "intikam, sadece intikamcıdan bir şeyler eksiltir, aradaki araçları önemsiz kılar" mantığını da görmezden gelmeyi kolaylaştırmış. yönetmenin 3 yılda ortaya koyduğu ve tümüyle intikamın kötücüllüğü üzerinden inşa edilebilecek bütün kirli fikirleri izleyicinin ruhuna kustuğu üçleme, genel hatlarıyla, intikamcının maddi özellikleri üzerinden ilerlemiyor. aradaki küçük ayrıntıların intikamcının gelişimine katkısını çepeçevre özetliyor aslında. bunu oldeuboi'de bile görebilmek mümkün ama tek başına bir yere ulaşmıyor tabii. başı sonu açık bitmiş bir film izleyip "ee, sonra?" diyebiliyorsunuz. özellikle chinjeolhan geumjassi'nin finali ile oldeuboi'nin gırla kafa karışıklığı yaratan finali arasındaki en temel fark bu bence. sanki cümlelerin sonu gelmemiş, bütün fiiller fiilimsiye dönüşerek "dilsiz" kalmış gibi... sadece bu yönünden etkilenirseniz, üçlemenin tamamı sizi fena halde sapyoseksüel olduğunuza bile inandırabilir.

    bazı oyunculukların sınıfta kaldığını düşünsem de ( filmin en kötüsü bence), senaryonun ahlâki göndermelerini teker teker bu filmle bağdaştıramasam da (güney kore ve genel olarak uzak doğu kültüründe ensest ile ilgili bilgi sahibi olmadan, buralardaki aile yapısını tek bir film izleyerek anlamak mümkün değil), min-sik choi'nin tek başına izlenilir kıldığı bir film olduğunu inkar edemeyeceğim oldeuboi'nin, intikam senaryolarının en sarsıcılarından biri olduğunu da görmezden gelemiyorum. siz gene de, en azından üçlemenin nasıl bittiğini görün, sonra dönüp oldeuboi'yi tekrar izleyin. ters kronolojiyle birlikte bu filmin değerli ve değersiz yönlerini daha kolay idrak edebilirsiniz.
    #278283 lake of the hell | 3 yıl önce
    0film 
  9. Uzak doğu filmlerinin yüzde 99'u gibi abartılan vasat film. Uzak doğulu fetişi olan aptallar gidiyorlar imdb'ye basıyorlar 10'u. Zaten abartılı oyunculuklar göz kanatıyor dillerinden midir yeteneksizliklerinden midir bilinmez konu da gayet vasat yani woow olmadım.
    #278297 Sabbracadabra | 3 yıl önce
    0film