1. Gotik mimarisi olan noir bir kentte arkadaşımla sanat galerisine gidiyoruz fakat gittiğimiz galeri aynı zamanda bir kraliçenin şatosu, türk ünlüler falanda var galeride yüzleri pek seçilmiyor şimdilik, galeriye giriyoruz içeride antik Yunan mimarisini anımsatan bir tasarım var loş ışıklar, merdivenlerden çıkıyoruz ve yukarıdan koşarcasına siyah pardesülü adamlar iniyor ve çıkış kapısına doğru kaçıyor, arkadan birisi kraliçe öldü diye feryat ediyor. Burda kesiliyor.
    Sonra bahçede sigara içiyoruz bu ayrıntı neden var hatırlamıyorum ama tekerlekli sandalyeyle saçları ağarmış bir adam geçiyor ve bize birşeyler söyleniyor geçerken. Kapının önünde biriyle tartışıyoruz neden olduğunu hatırlamıyorum. Tekme tokat girerken aradan Kenan İmirzalıoğlu"ezel" ile kesişiyoruz yanında bir arkadaşı var sanırım ne oluyorsa oluyor onunlada kavgaya tutuşuyoruz arkadaşı beni tutmaya çalışıyor, Kenan bi tane sallıyor, ben atlayıp yere yatırıyorum üstünde suratına defalarca yumruk atıp öldürüyorum arkadaşı sonra bana ve yerde uzanan kenana bakıyor, duruma üzülmüş olmalıyım ki hemen kalp masajina başlıyorum defalarca sert sert kalbine vuruyorum avuç içlerimle ve Kenan tekrar hayata dönüyor, net hatırladığım bir biçimde yüzüme bakarak sen nasıl bir insansın önce öldürüp sonra tekrar diriltiyorsun diyor. Onu hastahaneye götürmesini söylüyorum. Ve arnavut kaldırımlarda koşarak şehrin ara sokaklarında kayboluyorum.

    Kendimi sahaf gibi bir yerde buluyorum sonra tablet falan var elimizde kimi kitap okuyor kimi tabletten birşeyler izliyor yan masadan birinin tabletinde eski sevgilimi görüyorum öğretmen olmuş sanırım ders anlatıyor, tabletten izleyenler canlı bir şekilde katılabiliyor derse, ders verdiği oda; rutubetli sararmış duvarlar, arkada beyaz tahta buğulu bir hava hakim fakat o çok canlı kendini vererek anlatmaya çalışıyor dersi üstünde beyaz doktor önlüğü var altında siyah bir elbise. Sahafta biraz vakit geçiriyorum burayı tam olarak hatırlamıyorum, sonra tabletten canlı yayın gibi birşey izlerken arkada tekrar eski sevgilimi görüyorum bu sefer dışarıda kafe tarzı biryerin balkonunda arkadaşlarıyla oturuyor fakat oturduğu yer tanıdık geliyor sokaklar aynı bu sahafın dışına benziyor, hemen kapıya yöneliyorum herşey buğulanıyor camlar kararıyor kapıdan atıyorum kendimi. Sokakta yürümeye ve bakınmaya başlıyorum ve orda karşımda oturuyor, kendimi göstermeden bir kaldirim taşına oturup onu izliyorum. Burda yine herşey kararıyor.

    Gözümü açtığımda ananemgildeyim, sessiz, tavan daha uzunca ve sisli yeşil rutubetli bir hava var. Odaları geziyorum ve birinde hafif karanlık dumanli bir hava kapıyı açıyorum ve o beyaz önlüğüyle ders anlatıyor bana bakıyor, nerede kaldığımı çok meraklandığını söylüyor anlam veremiyorum kapıyı kapatıp vestiyer gibi biryerde ayakkabılarımı giyiyorum nereye gittiğimi bilmiyorum sadece evden çıkmak istiyorum onu hatırlıyorum, vestiyer büyüyor etrafımı duvarları kaplıyor ve kararıyor. Kendimi gaz lambalarının aydınlattığı arnavut kaldırımında yürürken buluyorum sanırım kenan'a, özür dilemeye gidiyorum. Yanımda yine yüzleri seçilmeyen kişiler var onların arasından Giriyorum kaldığı odaya birkaç saniyeliğine bakışıyoruz üzgün olduğumu söylemek için yanına eğiliyorum dayınım lan ben senin diyor.
    Harbiden kenanın suratı dayımın suratına dönüşmeye başlıyor ikisi arasında gidip geliyor, uzun zamandır konuşmadığım mafyatik bir dayım var biz dahil ne iş yaptığını bilmeyiz herneyse kafam dönüyor duruma, insanların arasından odadan çıkmaya çalışıyorum kapıya doğru yürürken o dahada uzaklaşıyor ve annemin sesiyle uyanıyorum.
    #265841 isthatnotokey | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    1anket 
  2. çok yakınımda helikopter kazası oluyor ve büyük bir patlama sesi duyuluyor. rte, can havliyle olay yerine varmak istiyor; hem de tek başına, korumaları olmadan. ancak gerek yürüyememesi, gerekse yürüdüğü yolun yokuş aşağı olması sebebiyle reis dengesini kaybediyor ve yokuş aşağı denize kadar yuvarlanıyor. millet, rte öldü diye sevinç çığlıkları atarken 9 canlı reisimiz güç bela yüzmeye başıyor, takım elbiseyle hem de. reis kaza yerine varınca rüya bitiyor.
    #269569 islanmayan tahtakurusu | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    3anket 
  3. Bugün öğle vakti uyuduğumda rüyamda başımıza evle ilgili bir felaket geliyordu ve apartmandaki insanlar da bunun farkında olsunlar diye bağırarak insanları haberdar etmeye çalışıyorduk.

    İlginç rüyaların geleceği göstermesi gibi bir olay yok ancak uyandığımdan beri içim sıkkındı ki akşam yemeğinde zilimiz aşağıdan çalındı. Kapıda kimse yokken apartmanda başkalarının da zillerinin çalındığıni duyduk ve aklıma rüyam geldi. Meğer gerçekten apartmanın bacası harlamış ve itfaiye çağrılmış, biz içeriden göremezken dışarıdan insanlar bizleri uyarmaya çalışıyormuş.

    Bilinçaltının rüyalar aracılığıyla konuştuğu bilinir, ilginç rüyalar da gelecekten haber vermese de bilinçaltının bir mesajıdır, biz ne kadar benim erdiğime dair şakalar yapsak da aslen kaç gündür kalorifer kazanındaki bir sorunla yeteri kadar kimsenin ilgilenmediği bilinçaltıma kazınmıştı. Apartmandaki tek hukukçu olunca sorunlarla yetkili kişilerin ilgilenmeyişi bana, bize dert oluyor. Böyle bir şey olacağı varmış, bilinçaltıma da işlemiş.

    Yine de ilginç rüyalara önem verin yani, bilinçaltı hep uyanık, her şeyi soğurur, her şeyi emer, belki tehlikeyi sizden daha iyi sezer.
    #270361 taro | 3 yıl önce
    0anket 
  4. ilginç rüyadan yeni uyandıktan sonra kulzosa girip en üstte ilginç rüyalar başlığını gôrmek ve rüyanın bir nevi kulzosla ilgili olması falan.

    Rüya evrenindeki renk tonu ve kurguyu mementoyla anımsayabiliriz sanırım, maalesef uzun zamandır lineer bir zamanda geçmiyor rüyaların bir o zaman bir bu zaman ordan kesiliyor başka yerde uyanıyorum falan.

    Rüyamda trenle izmire gidiyorum sanırım çünkü basmane taraflarını andırıyor sokaklar, binalar vs aralardan yürümeye başlıyorum sanki zaman dilimi geçmişle gelecek arası akıyor sürekli yani sürekli ters düz olan bir kum saati gibi, ancak böyle açıklanabilir, cafe bistro tarzı bir yere giriyorum ve kasiyer kızla muhabbet açılıyor falan sonra diyorum bende alsancaktw çalışıyordum eskiden işte şurada alavara falan diye mekanlar vardı, orası neresi ben izmirliyim daha önce hiç duymadım falan diyor sonra nasıl olur ya falan derken arkadan yaşlıca başka bir kadın evet öyle bir yer varmış sanırım eskiden diyor ve kafam karışıyor benim, kıbrıs şehitlere çıkıyorum havaya gri tonları hakim renkler sanki çekilmiş ve eskiden çalıştığım yere doğru gittiğimde tekrar dükkanları aynı eski haliyle hatta bazı arkadaşlarımı görüyorum orda ve kararıyor herşey.

    Eski tren yolu gibi bir yerde buluyorum kendimi büyükçe depolar var birtanesine giriyorum iki siyah vito yan yana kapıları açık ve birşeyler taşıyorlar bende hemen yardım etmeye gidiyorum sonra aralarından birisi sen ne iş yaparsın falan diyor, çalışmıyorum işte arada sözlüğe yazıyorum falan ooo bende yazıyorum falan diyor bir sözlük ama bilindik değil falan kulzos, nickini gösteriyor isisk mi istenç mi o tarz birşey tam hatırlamıyorum sonra diyor biz hepimiz sözlük yazarıyız burda bunları şu arkadaki yük treninin oraya götürüyoruz diyor, beraber taşıyoruz bahsettiği trenin oraya fakat tren harabe gibi daha doğrusu terkedilmiş bir tren istasyonu burası orda eski ev arkadaşım robert frippi görüyorum, leadri diye bir yazar var daha önce hiç görmediğim kırk lı yaşlarda biraz abla gibi takılıyor, sonra birileri gruplaşıyor ve biz gidiyoruz artık yorulduk vs diyor tren raylarının üstünden hafif paslı bir geçitten karşıya geçiyorlar kimse umursamıyor tabi kimi hala birşeyler taşıyor falan, sonra orta yaşlı bir başka yazar takip et diyor eski hangarların arasında geziyoruz bu bizim kadın topluluğunuz diyor işte kadınlar falan var halay çekitorlar ve halayın başında kemal kılıçdaroğlu var, anlam veremediğim bir an oluyor ve uyanıyorum.
    #270362 isthatnotokey | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0anket 
  5. geçen cuma gecesi gördüğüm rüyada, ispanya'da yürürken silahlı saldırıya uğruyordum.

    peki asıl meselaye gelirsek;

    1) ispanya'da ne işim var?
    2) ispanya'da hasmım mı var ki?
    #270373 kerem | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0anket 
  6. ankara'da, sıhhiye ordu evinin çay bahçesinde oturuyorum.

    hava güzel, insanlar dışarıda geziyor.
    hafifi bir esinti var.
    tavla oynuyorum ve yeni teknolojik gelişmeler hakkında sohbet ediyorum...
    ...
    ...
    ...
    ...
    'yla.
    #271945 the ancient one | 3 yıl önce
    0anket 
  7. anlatmam mümkün değil ama rüya o kadar gerçek hissettirdi ki rüyadan uyandıktan sonra, abartmıyorum yarım saat, rüyamda beni ayakkabı dükkanındaki gizli bir geçitten karlı dağlara çıkaran kızakla gezdiren noel baba benzeri o amcanın kim olduğunu hatırlamaya çalıştım.
    sanırım aynı rüyayı çocukken bir kez daha görmüştüm.
    kırmızı rugan ayakkabı... benim bilinçdışımda bu nesnenin bir yeri var ama ne olduğunu bulamıyorum.
    #271946 imnilaying | 3 yıl önce
    0anket 
  8. sınav haftamın ortasında gördüğüm, hayatımdaki hiçbir şeyle bağlantısı bulunmayandır.

    hani böyle film sahneleri olur; geçmişe giderler de ufak kesitler izleriz, arkasına dönüp gülümser birisi. Heh, işte tam öyle bir şeydi. küçük bir kız var saçları sarı. uçsuz bucaksız bir tarla var önümüzde ve bu kız güle oynaya koşuşturuyor. gördüğüm en mutlu çocuklardan biri. o kadar mutlu ki benim de kahkahalarla peşinde koşturmamı sağlıyor. bir noktada bu kızın benim kızım olduğunu anlıyorum. 'ulan ne ara doğurduk, yaşım kaç, bitirdik mi okulu' kaygılarının beynimde yer edinmeye başladığı esnada kızın isminin deniz olduğunu öğreniyorum. eh, uyanıp sınava koşuyorum sonra haliyle.

    ne bir sonraki nesillere aktarabileceğim sarı saçlarım var ne doğurmak istediğim yaştayım ne de deniz ismiyle bir bağlantım mevcut. Kafamda Dairenin elektrik tesisatını çizmeye çalışarak uyuyakalmışım. ilginç olmasının sebebi de bu. Sanırım evlenip çoluk çocuğa karışma fikri beni ölesiye korkutuyor. kendimi beş sene sonra sanayide, yüzüme gözüme makine parçaları fırlarken görmeyi dilerdim mesela. neyse, şimdi senelerce bekleyeceğim gerçekten sarı saçlı bir velet doğuracak mıyım diye. olursa da deniz koyuyorum ismini. kendini gerçekleştiren kehanet olsun bu da artık.
    #272220 vera | 3 yıl önce
    0anket 
  9. Pek ilginç sayılmasa da sizle alakalı olduğu için yazıyorum.

    Dün gece rüyamda biri benim hakkımda şu tarz bir şey yazmıştı:
    -yavuzthehun; gündelik hayat bilgileriyle ve tolkien mirasıyla sözlüğe renk katıyor...." diye gidiyordu ne yazık ki devamını hatırlamıyorum.
    gündelik hayat kalıbını hiç sevmem aşırı bayar beni ve sözlükte de gündelik hayat üzerine hiç yazmadım.
    Şimdi soru şu hanginiz yazdı bunu? Çıksın söylesin yoksa hepinizi disipline veririm!
    #273419 yavuzthehun | 3 yıl önce
    2anket 
  10. ne alakaysa bizim mahalledeki uzun bir abiyle yemeğe davetliydim. sonra bir işimi halletmesini istedim. o da bana "bağış kutusu orada" deyip bir kutuyu gösterdi. içine bir tane 523 tl'lik banknot attım.

    her şeyi anlarım da 523'lük banknot nedir? nasıl bir ekonomik düzen vardı rüyamda?
    #291077 bachophile | 8 ay önce
    5anket 
  11. ve çiftinin evinde noel partisinde katıldım. işin tuhafı elon ve girogia hep benim yanımdaydı.

    giorgia'ya bir ara "abla ben seni hiç sevmemiştim ama iyi bir kadınmışsın. iyi ki bıraktın siyaseti." falan dedim. kadının yüzü asıldı o ara.

    partinin sonlarına doğru elon'un evinin sinema salonunda film izledik. sinema salonu dediysek herhangi bir imax salonunu düşünün, o kadar büyüklükte. tabii elon ve giorgia ile beraber en arka orta sıradan izledim filmi.

    sonra elon'a bir yay ve yanan bir ok geldi. bana "hadi şu yanan oku perdeye at da partiyi bitirelim artık. ben böyle yapıyorum partileri bitirirken. ama bu sefer sen at." dedi. parti bitti ve ben uyandım.
    #291421 bachophile | 8 ay önce (  8 ay önce)
    0anket