james joyce'un en bilindik eseri. yazar kendi dilinde yazmış bu kitabı, joyce'ça.
yıllaaar önce bu kitabı "e artık vakti geldi okuyayım" diyerekten internetten sipariş ettim. siparişim iş yerine gelip de kutuyu açtığımda çok sevdiğim, görüşlerine değer verdiğim ve fularını boynuna iki kere dolayan bi arkadaşım ulysses'i gördü kitapların arasında. bana anlamadığım, uydurmasyon bi kaç kelime söyledi. ben "ne diyon la sen, denişik" minvalinde yüzüne bakınca; "işte ulyses böyle bi şi" dedi. nası yane dedim.
"okuyacan mı sen bu kitabı? diye sordu.
"hıh, tabisi de okuycam, ne zannettin" diye havamı attım.
"ilk 10 sayfayı bitir öyle görüşelim" dedi.
"hahaaayt, görürsün bak bitircem" dedim.
"valla bitirir de anlarsan gel bana anlat lütfen ben de anliyim" dedi.
"olur, anlatırım, hiç merak buyurma sen" dedim. (bu çift kat fularlı insan kitap hakkında böyle bi yorum yapınca kıllanmadım da diil ama serde yiğitlik var, renk vermedim.)
o gün bugündür kitaplığımda nadide bir yere sahiptir ulysses.
çok önemli not: ulen bülent! senin yüzünden 10 küsür yıldır cesaret edip de elime alamadım kitabı. işte bu da sana burdan isyanımdır!
tarih için isa'dan önce ve isa'dan sonra nasıl bir anlam teşkil ediyorsa, edebiyat için de ulysses öncesi ve ulysses sonrası aynı anlamdadır ve böyle ayrımda bulunmak pek mümkündür. birçok ressam, müzisyen, yazar ve san'atçının ilham kaynağı, james joyce'un eseridir.