1. roland barthes, eleştiri nedir?

    ''Eleştirinin konusu çok farklıdır, "dünya" değildir, bir anlatıdır, bir başkasının anlatısıdır. Bir anlatı üzerine anlatıdır eleştiri; bir ilk dil (ya da nesne-dil) üzerinde kendini deneyen bir ikinci dil ya da bir öte-dil'dir. Bunun sonucu olarak, eleştiri iki çeşit ilişki ile iş görecektir: Eleştiri dili ile incelenen yazarın dilinin ilişkisi, bir de bu nesne-dil'in dünya ile ilişkisi. eleştiriyi tanımlayan ve onu başka bir ussal çabayla, yani tamamıyla nesne-dil ile öte-dilin ayrılığı üzerine kurulmuş olan mantıkla benzer kılan şey, bu iki dilin "sürtüşmesi"dir. ''

    (...)

    ''Denilebilir ki, eleştirinin işi tamamıyla biçimseldir (biricik evrensellik güvencesi de budur): İncelenen yapıt ya da yazarda şimdiye kadar farkına varılmamış, "gizli" bir şey, bir "giz" bulmak değil (hangi mucizeyle? Bizden öncekiler bizim kadar anlayışlı değiller miydi?), karışık bir mobilyanın iki parçasını "akıllıca" inceleyip karşılaştıran iyi bir marangoz gibi çağının kendisine sunduğu dili (varoluşçuluk, Marxçılık, psikanaliz) yazarın kendi çağına göre oluşturduğu dile, yani mantıksal zorunlukların biçimsel dizgesine uygulamaktır. Bir eleştirinin "kanıt"ı gerçek'ten gelmez, çünkü eleştiri anlatısı —tıpkı mantık anlatısı gibi— ancak ve ancak biçimseldir: En sonunda, gecikme ile, ama tamamıyla bu gecikme içine yerleşerek: Racine Racine'dir, Proust proust'tur demektir; eleştiri kanıtı diye bir şey varsa, bu, sorguya çekilen yapıtı "açma" değil, tam tersine onu elden geldiğince kendi kaplama yeteneğine bağlıdır.''

    #92077 ursula | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0edebiyat terimi