bazı noktalarda hayatınızı kurtaran, hiçbir zaman tamamen yok edemeyeceğiniz içinizdeki hümanik piç olan vicdanınızı dinlememeyi seçtiğiniz anlarda yaptıklarınızın genel adıdır.
umumi alanlardaki kavgalara karışmamanızı, komşu kavgalarında kat kapısının deliğinden bakarak dinlemenizi, yol verme tartışmalarında sadece korna çalmanızı, her gün gördüğünüz dilenciye para vermemenizi sağlayan şey duyarsızlığınızdır. 2017'de başlığı açarken yazdıklarıma da göz gezdirdim. aynı şeylerden bahsetmişim aslında. vicdanınızı törpülediğiniz anda duyarsızlaşma başlar. ben kendi hayatımdan örnekler vereyim, ne ölçüde duyarsız olduğumu görmüş olayım.
- alt kat komşusunun en az 5 yıldır bozuk olan ve büyük ihtimalle soğutma motoru kaynaklı çok küçük bir arızası olan klimasının mahalleyi inleten, oturduğunuz yeri bir anda sanayi sitesine çeviren korkunç sesine karşı duyarsızlaştım. 1 kere söylediğimi hatırlıyorum yıllar önce. sonrasında her klima açıldığında kulaklık takmaya ya da şarkı falan açmaya başladım çünkü bene na?
- kat kapısı ve apartman kapısının çarpılarak kapatılmasına sanırım doğduğumdan beri sinir oluyorum. saat fark etmeksizin bunun yapılması ise benim gözümde davarlıktan başka bi' şey değil. sert kapatmadan kapanmayan bi' kapın mı var kardeşim? 30 liraya gres ağı var şu enflasyonist ortamda bile. alıp sürersin kapının diline, yavaşça kapatarak mağarandan çıkmış, medeniyete adım atmış olursun. artık siklemiyorum kim kapısını çarpıyor, kim çam çerçeve indirmeye meylediyor, kim insan olamamış.
- bazı noktalarda en yakın arkadaşınız bile olsa karşınızdakinin anlattıklarını dinlermiş gibi yapıp dinlememeniz, o anki akıl sağlığınızı korumak için tek seçeneğiniz olabiliyor. berbat bir gün geçiren tek kişi karşınızdaki olmayabilir ama o bunu bilmiyor da olabilir. duyarsızlaşın, ki akıl sağlığınızı koruyabilin.
- ülkedeki futbolu sadece istanbul içine sıkıştırmış aklıevvellere karşı tamamen olmasa bile, eskisine göre duyarsız olmaya başladım. "ülkede tek lig olsa bütün istanbul takımları içine sığabilir"'i destekleyenler 1959 öncesi şampiyonlukları falan hesaplamaya çalışıyor. k. bizans olmak böyle bir şey işte. bazen artık sessiz kalarak "yav he he" diyorum.
- insan kendi dertlerine karşı duyarsızlaşır mı? arada yapmak lazım bunu yoksa aklınız başka yerde, vücudunuz başka yerde hayat sürdüremiyorsunuz. geçen gün kaldırımın ortasındaki tabelaya kafa attım ben bu yüzden mesela. kafamda sırasıyla o günkü, o haftaki, o ayki ve o yılki sorunları listeliyor ve önüme bakıyordum. ama aslında havaya doğru bakmam lazımmış çünkü kaş hizamda olan bir yaya geçidi tabelası tam da kaldırımın ortasında beni bekliyormuş. kendi sorunlarınıza karşı da, başkalarınınkine yaptığınız gibi yer yer duyarsızlaşın; ki hayatta kalabilin. yoksa tabelaya kafa atarsınız, aman diyeyim.