1. ilk olarak 2000 senesinde age of empires 2'nin genişleme paketi olarak hayatımıza giren .

    microsoft, age of empires 2'den üçe geçerken yaptığı hatayı yapmadan, oyunun dinamikleriyle fazla oynamadan age of empires serisinin ikinci oyunuyla, o zamana kadar çıkmış en başarılı oyunu sürmüştü piyasaya.

    temelde, karanlık çağdan başlayarak ekonomik ve askeri gelişmeleri yaparak, bunu yaparken de kaynak toplayarak rakibinizi yenmeye çalıştığınız bir oyun age of. ancak; sanıldığının aksine askerlerinizi savaştırıp rakibinizi yendiğiniz bir oyun değil...
    temelde, ünitelerin değil, ekonomilerin savaştığı bir oyun. onu, türdeşlerinden biraz daha ayrı noktada tutmamızı sağlayan özelliği de bu. üniteleri değil, ekonomileri çarpıştırıyor olmak.

    bunun örneğini, özellikle oyun ilk çıktığı dönemlerde ortaya çıkan ve flush, crush, drush, late castle rush, tower rush gibi isimlerle anılan, açılış stratejinizi belirleyen taktiklerle verebiliriz. sanılanın aksine, rakibe erken saldırıp askeri ünitelerini ortadan kaldırmak onu yenmenizi -genellikle- sağlamaz. rakibinizi yenmenizi sağlayan erken saldırdığınızda ele geçirdiğiniz ekonomik avantajı doğru kullanarak rakibe üstünlük kuracağınız çağı ve ünite baskısını kurmaktır. bu nedenledir ki, oyunun 10 dakikası dolmadan asker üreten oyuncular bu üniteleri birbiriyle çarpıştırmak yerine köyde, özellikle de odun toplayan köylülerin üzerine salar. odun, açılışta kısıtlı olan koyun, domuz, geyik gibi yiyecek kaynaklarını bitirdiğinizde size köylü ve ünite pompalayacağınız food'u sağlayacak farm'ların açılması için gereken kaynaktır ve bittiğinde, elinizde ne ünite basacak ne de bina yapacak avantajınız olmaz. bu nedenledir ki, iyi oyunlarda haritanın ortasında saha avantajını kazanabileceği noktaya varana kadar birbirinden kaçan - kovalayan üniteler olur, kimse zaten zar zor ürettiği askeri ünitelerini birbirinin üzerine salmaz.

    oyunun en temel ve basit taktiği, rakibi ekonomik olarak yormak, kaynak avantajını sağlayacak saha üstünlüğünü ele geçirmek için erken yapılacak saldırılarla rakibi oyalarken castle age'e geçip öldürücü darbeyi vurmaktır. bir çok taktik, bu temel fikrin üzerine gelişmiştir çünkü dediğim gibi seviyesi birbirine yakın rakiplerin oyunlarında oyun asla feodal age veya dark age'de bitmez.

    tüm bu anlattıklarım elbetteki multiplayer oyunlar üzerine söylenmiş lakırdılar. eğer age of empires'ı hiç multiplayer oynamadıysanız, oyunu gerçekten oynamamışsınız demektir. bu oyunun raconu arabia map'te yapılan 1v1 maçlardır. elbetteki takım oyunlarında, 2v2, 3v3 oyunlarda, denizli haritalarda açılış stratejileri değişir, çeşitlenir. ancak oyunun asıl numarası her zaman 1v1 arabia'dır.

    açılış stratejilerinin çeşitli olmasına rağmen, ilk anda ulaşılabilecek kaynakların belirli olması (9 koyun, 2 domuz, yakın ve uzak altın, gümüş, yakın ve uzak odun kaynağı vb.) birbirinden çok farklı stratejilerin ortaya çıkmasını özellikle de 1.0c yamasından sonra engellemiştir.
    özellikle hunların oyuna dahil olmasıyla zaman/ünite sayısı oranının inanılmaz bir orana gelmesiyle neredeyse bütün oyun hunlar üzerine dönmeye başlamış olsa da, bunun da faydası iyi ve çok iyi oyuncu arasındaki farkı ortaya çıkaracak kabiliyetinin belirginleşmesidir. arada her bir işçiyi ayrı ayrı yönlendirebilen, sahada atak bonusu sağlayacak tepelerde ünite konuşlandırmaya çalışan oyuncular hızla fark yaratmaya başlamıştır.

    zamanla popülerliğini yitirse de, starcraft'dan çok daha az gerektiren, bu nedenle de benzer oyuncular arasındaki farkı belirleyecek kıstaslardan birisi olan refleksin minimum seviyede belirleyicilik özelliği olduğu ve hala keyifle oynayabileceğiniz bir oyun age of empires.
    #28390 fly | 8 yıl önce
    0video oyunu