Osmanlılar zamanında Cuma kılınacak câmiler tesbit edilip, burada hatiplere padişah tarafından berat verilirmiş, beratı bulunmayan kimse Cuma namazı kıldıramaz, beratlı hatibi bulunmayan câmide de Cuma namazı kılınmazmış. Cuma namazının o devirdeki şartlarından birisi de bu namazın bir beldede tek câmide kılınması imiş. Cuma namazı her beldenin en büyük câmiinde kılınırmış. Selçuklu ve Osmanlılar zamanında her şehir ve kasabada Ulu Câmi veya Câmi-i Kebîr denilen en büyük câmide Cuma ve bayram namazları eda edilirmiş. Zaman içinde tek bir camiinin yetmediği anlaşılınca uygun olan diğer camiilerde kılınması için fetva verilmiş.