her şeyin anlamsızlığını bir kenara bırak. ya da bırakma. her şey her zaman anlamsızdı. her zaman anlamsız olmaya devam edecek.
sen de anlamsızsın. anlamaz, anlaşılmazsın.
hayatta anlama, manaya dair tek bir şey bile yok.
yapacak olduğun tek bir şey vardı. köyüne sahip çıkmak. beceremedin.
kimseye kızmanın, kimseye darılmanın, kimseye kırılmanın alemi yok. köyün senindi. köyünün kaderi senin elindeydi. açacak çiçekler, ötecek, cıvıldayacak kuşlar her taşın altından çıkacak börtü böcekler, meyve verecek ağaçlar, akacak serin sular daha bir sürü şey. köyünde var olan ve var olması muhtemel her şey.
hepsi senin eline bakıyordu. yapman gereken şey köyünün akıbetine karar vermekti, çok basit.
yansın istedin, yandı. yok olsun istedin, yok oldu. yine de bırakmadın bu köyün yakasını.
bir insan kaç kere ölür? 1 kere değil mi? be ağzına sıçtığımın adamı, niye bu köyü tekrar tekrar yakarsın?
ne zaman yeşillense bilmiyor musun tekrar yanacak? haydi tamam, sen yanmaya alışıksın da ne günahı var cümle hayvanat ve nebatın?
hesabı sorulmayacak mı sanıyorsun? geçer, gider unutulur mu sanıyorsun? toprak unutmaz. köy unutmaz.