Doğru bir durum tespiti fakat eksik. Siyasi iktidarı ve ekonomi modellerini eleştirmek için %100 doğru bir önerme lakin eleştirilmesi gereken kısım 'üniversite mezunu' olanların iş bulamaması değil; 'insanların' bulamamasıdır.
'
Lisans mezunu olmak, elbette önemli bir kriterdir fakat günümüz dünyasında adına 'insan kaynakları' dedikleri sistemi Amerika'dan tabir-i caizse çalıp, bilimsel metotlardan tamamen uzak bir şekilde ve hangi alanda uzman olduğu belli olmayan / tamamen meziyetsiz kişilerce uygulandığı Türkiye gibi ülkelerde, birincil yetkinlik kriteri olarak görülmesini 'normal' karşılamaktan başka çare yok.
Şimdi burada iktisat teorileri ile harmanlayıp, televizyonlardaki bilmiş ve sözde ekonomistler gibi kelime yapmak istemem ama hep söylediğim gibi arz / talep ne diyorsa, ekonomiyi ilgilendiren her konuda o olur. Dolayısıyla elimize aldığımız kağıtta öncelikle bakmamız gereken şey istihdam hacmi ve güncel büyüme tahminleridir. Ha Türkiye'de gibi ülkelerde paylaşılan verilerin ne derece doğru olduğu aşikar.
Gelişmekte olan ülkelerde (ki hiç bitmez onların gelişme süreci. niye acaba?) her zaman 'ara eleman' denilen pozisyon kıymetli olmuştur. Çünkü mevcut büyüme planlarında yer alan sektörlerin ihtiyaç duyduğu personel profili, ara eleman profilidir. Türkiye'de eşit sayıda inşaat mühendisi ve sıvacı olduğunu varsayarsak; sıvacı istihdamının oranı daha yüksek olacaktır. Bu, işgücü emeğinin unvandan unvana değersiz / değerli olduğu ile alakalı değil; türkiye'nin, büyüme modeli olarak sadece inşaatı tercih etme cehaleti ile alakalıdır. Bunları makro boyutta konuşabilmek için eğitim sistemi, iktidar uğruna her şehre üniversite açılması, üniversite eğitimlerinin niteliği, kalkınma planları vesaire gibi sabaha kadar konuşmamız gerekir fakat mikro ölçekte yukarıda anlattığım örneği referans alabilirsiniz.
Keşke avcılık dönemlerindeki gibi olsa ve 1 geyiği avlamak için 2 saat vakit geçiren ile, 4 saat vakit geçiren arasındaki kolerasyon aynı şekilde formüle edilse ama dediğim gibi; modern iktisat teorileri, zalimliği de beraberinde getirir.
Hiç kimse yaşam planına başlarken 20 sene sonra gökdelenin tepesinde sıva yapacağı hayaliyle başlamaz ama birtakım etmenlerden ötürü oraya sürüklenir. Kimsenin yapmak istemeyeceği iş dallarında da işçi talebi yüksek olur; haliyle ücretler yükselir. Hani genelde derler ya "ulan metrobüs şoförü benden daha çok alıyor." diye. E git sen sür o zaman metrobüsü diyebilir misiniz ? Evet, kapitalist sistem bunu şart koşar. Demelisiniz.
Of, içim şişti. Büyük resim kursuna gitmeye gerek yok; kapitalizme karşı mücadele etmek gerekiyor işin özü.
Şahsi tavsiyem: Linkedin, linkedin, linkedin. Jargon gereği bağlantı, bağlantı, bağlantı. Plaza ağzıyla network network network.