hakan günday 'ın 2005 senesinde çıkardığı kitabıdır.
kuyumcuların yüzük düzeltme ve numara belirleme aracına verilen isimdir malafa. burdan yola çıkılarak kitabın konusu bellidir aslında. kitap, kuyumcular çarşısında geçen bir hikayeyi anlatır ki bir çırpıda bitecek kadar kısadır. argo kelimeler ve bölgedeki kuyumcu ağzını çok iyi verir. her zamanki gibi bir film izler gibi okunur, dolandırıcı filmi. hakan günday'ın satış ve müşteri yarışını çok iyi gözlemlediğini ve neredeyse kusursuz anlattığını söyleyebiliriz. okurken, siz de o satış havasına kapılacaksınız elbette.
"bir kuyumcu dükkânının kapısından giriyorsunuz. gösterişli, albenili bir dükkân burası. pahalı mücevherlere ulaşıyorsunuz. ama önce tezgâhtarlar... yani tezgâh. önce tezgâhtan geçiyorsunuz. ya da hep tezgâhta kalıyorsunuz. hayatta da olduğu gibi... hakan günday yeni romanı "malafa"da aldatmaca üzerine kurulu bir dünyadan söz ediyor. bu dünyayı turizm yönetiyor, tezgâhtarlar büyük roller kapıyor, mekân hep tezgâh oluyor. bir kuyumcu dükkânına kocaman bir dünyayı sığdırıyor. kozan, ana karakaterimiz de, tezgâhtardır. eline ne geçerse satabilecek kadar başarılı... ağzı laf yapan, herkesi ikna edebilecek kadar laf yapan bir tezgâhtar. onun kullandığı dili kullanıyor günday da. o jargonla konuşuyor. satmak dışında dünyada olup biten hiçbir şeyi umursamayan kozan da bugünün insanını yeniden tanımlıyor. yüzeysellik ve satmak... her şeyden ve hepsinden önemlisi satmak, yani başarı. kocaman bir yalanın hüküm sürdüğü bu büyük kuyumcu, ona göre, büyük bir kuyu. turizm ise zengin ülkelerin fakirlerin ağzına çaldığı bir parmak bal. bir hayaller ve yalanlar diyarı burası. alan memnun satan memnunlar diyarı. hakan günday "malafa"da eğlenceli bir düzen eleştirisine imza atıyor."
kitapta geçen bağzı kelimeler ve anlamları; ahçik: kadın çikolata: isviçre frangı dacik: yerli kimse deşa: siktir koks: kokain mart: erkek meter: seks meterlemek: becermek pata: penis pıt: uyuşturucu hap pörç: ibne tetas: meme tram: para vardik: külot yumoş: euro