1. öğrenilenlerin, yaşanılanların kaydedilip saklandığı yer. şahsi deneyimlerime göre hem çok iyi hem de çok kötü bir şeydir. hafızası kuvvetli insanlar için lanetlidir diyenler var, olabilir; kafasında çöplük taşır diyenler var, vallahi öyle.

    çok küçük yaşlarımdan itibaren olan biteni, hava durumu, tarih, o sırada giyilen kıyafetler, diyaloglardaki sıralamalar gibi birçok yönden hatırlayıp kafamda canlandırabildiğim gibi, herhangi bir merkezi sınavda da zorlandığım görülmemiştir, dahası hukuk fakültesini iki işte birden çalışırken çoğuna göre laylaylom bitirdim, bir kere okusam tamamdı çünkü.

    bu özelliğin en sinir bozucu yanlarından biri, insanların sizin kendisine özel ilgi duyduğunuzu sanması. önemsiz diyaloglardaki ayrıntılar zihinde takılı kalınca, doğallıkla doğum gününü hatırlayıp kutlama, işte yaşadığı bir problemi anımsayıp "ne oldu sonu" diye sorma gibi eylemleriniz neticesinde, kendisinden hoşlandığınızı, kendisini kıskandığınızı, önemsediğinizi, takip ettiğinizi sanan insanlar rahatsız edici olabiliyorlar. bu mevzulardan baş ağrısı çekmemek için refleks haline getirdiğim bir yalanım var, hatırladığım mevzuları bile tekrar soruyorum. artık yalan olmaktan da çıktı aslında, benim için her diyaloğun vazgeçilmezi oldu. çok çektim anacım, kınamayın.

    esasen başlığa gelme sebebim, benim familyamdan olan lanetlilere -naçizane- bir öneride bulunmak. hafıza gücünün iyi yönleri saymakla bitmez; ama kötü yönlerinden kurtulmak için birtakım metotlar geliştirmek gerekti. bunlardan en işe yarayanı ise televizyondan kurtulmak oldu. çoğu evde televizyon öylece açık durur, ses olsun diye. benim nasıl bir amacı olduğunu bilemediğim şakacı beynim de yakalar o sırada dönen saçmalıkları, bırakmaz. televizyonu kapatın arkadaşlar. unutmamak denen şeyden gerçekten muzdaripseniz hayat kalitenizi en çok artıracak eylem budur. kendi başıma yaşamaya başladığım andan itibaren televizyonu hep monitör olarak kullandım, açayım da kanalları gezeyim demedim, misafir gittiğim evde de açıksa kibarca kapattırdım.

    ek olarak şüpheli metinleri okumamak, videoları izlememek de olumlu etkiler arasında. değerinden emin olamadığım yazıları, videoları o sırada civarda olan arkadaşlarımdan gözden geçirmelerini rica ediyorum, değecek gibiyse okuyorum ya da izliyorum.

    son olarak da şuraya bir makale bırakayım. bu makaleye göre dediğimiz nane, beynimizde birbirine paralel çalışan iki mekanizma tarafından kontrol ediliyormuş. bir tarafta adducin proteini sinapsislerimizin büyümesini uyarır, böylece hafızamızın korunmasına yardımcı olur iken, diğer tarafta musashi proteini denen molekül sinapsislerimizin stabilizasyonunu bozarak anılarımızın unutulmasına yol açarmış. unutmak da hatırlamak gibi beynin aktif olarak gerçekleştirdiği bir eylemmiş yani. benim beynin kazanan proteini belli, bu nedenle bilgiyi süzerek vermeye çalışıyorum kendisine. aynı mantıkla, işe yaramadığını düşündüğünüz insanlardan uzak durmak da iyi bir çözümdür, es geçmeyelim. gerçi bunu balık hafızalıysanız da öneririm. çünkü malum, hayat kısa.
    #235325 istenc | 4 yıl önce
    0genel terim