(bkz: (gbkz: #232202))
yukarıda yazmış olduğum girdide hayatımda ilk defa kendimi net olarak %100 ifade edemediğimi gördüm şimdi yeni bir girdi yazıyorum. buraya yazacaklarımı abartma, iyice ajitasyona bağlamışsın, yok daha neler artık diyerek okuyabilir ve yüksek ihtimalle bana siktir de çekebilirsiniz saygı duyarım her türlü görüşünüze ama bu meseleye biraz da şuradan bakın, burada ele alınan iki erkek tipi değil mi birisi gerçekten piç erkek kategorisine de sokulan özgüveni yerinde, ağzı iyi laf yapan, lider duruşlu, yürüdüğü zaman kaldırımları titreten, bölümün bütün kızlarının hasta olduğu erkek siz artık kafanıza iyi gelen neyse bu erkeğin özelliklerine eklersiniz bu örneklere bakacak olursak aslında garip olan bir şey var bu piç erkeğin en normal insan özelliklerini sergilemesi çok garip değil mi ?
şimdi ikinci erkek tipine gelelim yani loser, bu da benim üst girdide ifade ettiğim " genelde özgüveni yüksek olmayan, baskıdan çekinen, maddiyatı kendi karnını bile zar zor doyuran başka bir yere hiçbir türlü para arttıramayan yani, çok aşırı muhafazakâr bir aile yapısında büyümüş ve bundan olumsuz anlamda etkilenmiş genelde tabularını yıkmayı beceremeyen tam anlamıyla coğrafya kaderin dibine vurmuş erkek" olarak tanımlamışım cümlede yapılan tanımlamadan anlaşılan şudur aslında bir insan bu kadar felaketi bir arada yaşar da nasıl kendine özgüveni olabilir, nasıl aslında normal olan olması gereken erkeğe piç yaftalamasını yapıştırmaz, böyle bahanelerin arkasına nasıl sığınmaz? reddetme, suçlama, bastırma bunlar en basit savunma mekanizmalarıdır arkadaşlar az çok psikolojiyle alakalı biri direkt bunları tespit eder zaten. bu insanlara hani diyorlar ya güzel kardeşim sen de kıskanma milleti, çalış, normal insan ol, kendin yüzünden yetersizsin vs.vs. ya allah için bu adam nasıl düzelsin hemen amk. freud, piaget, vygotsky, maslow aklınıza kim gelirse mezarında ters döner siz bunu söylerseniz bu hayatı yaşayan birisine.
bu insanlara direkt "loser" yapıştırmasını yapmadan önce bir çabaları var mı ilerlemek istiyorlar mı, elinden geleni yapıyor mu buna bakmak lazım önce .ağaç yaşken eğilir demişler sonradan eğilmesi vakit alıyor yani o yüzden yaftayı yapıştırmadan biraz empati kurmak gerekiyor bence. baktınız gerçekten umut yok bu insanda ve çevresine fesatlık da saçıyor bununla birlikte o zaman yüzüne yüzüne döşeyebilirsiniz ağır biçimde eksikliklerini çünkü o fesatlar için umut yoktur daha.
anadolu'nun aile kurumundaki çocuk yetiştirme stilinde yapılan dayak-itaat yöntemini, oradaki insanların nasıl kıt kaanat geçindiğini, oralarda maruz kalınan yoğun toplum baskısını, bunların üstüne çocukların nasıl çok küçük yaşta yatılı okullarda okumak zorunda kaldığını bilmeden o normal olunması istenen çocuğun nasıl böyle "loser" olduğunu ve düzelmediğini anlayamazsınız yani bu zamana kadar gelen neslin çoğu yaşadı bu olumsuzlukları, şu an eskiye göre az da olsa hala yaşayan var bu süreçleri.
çok siktir-i boktan bir konuyu tutup taa nerden nereye çektim değil mi işte sosyoloji ve toplumun dinamikleri böyle işliyor biraz da her şey birbirine çok bağlantılı , farklı düşününce işte buralara kadar gelebiliyorsunuz.
buraya kadar kim okuduysa teşekkür ederim.