Derya gazetecilik bölümü son sınıf öğrencisiydi. Staj yaptığı gazete ondan bir haber yapmasını istedi. Derya'nın ilk haber deneyimi olacaktı ve bu nedenle etkileyici bir hikaye bulmalıydı. Annesi babasından şiddet görmüştü. Annesinin yaşadıklarına üzülse de kendinde güç bulup o adamdan ayrılmadığı için de içten içe kızıyordu.
Çocukluğundan beri içinde yaşadığı bu acıları da dile getirmek ister gibi kadın sığınma evinde kalan kadınlarla röportaj yapmak istediğine karar verdi. Bir kadın sığınma evi yönetimi ile görüşüp röportaj izni aldı. Kadınlarla bir bir konuşmaya başladı. En çok da Elif'in hikâyesi etkilemişti onu.
Elif, 13 yaşında kendi isteği dışında ailesi tarafından evlendirilmiş. Sokakta yaşıtları ile oynayacağı yaşlarda o, kadın olmaya zorlanmış. Aradan geçen yıllarda iki çocuk sahibi olmuş. Evlendiği adam eniştesinin erkek kardeşiymiş. Eşinin başka bir kadınla uzunca süredir devam eden ilişkisi olduğunu öğrenmiş. İki çocuğunu da alıp ailesinin evine gitmiş Elif. Boşanma davası açmış. Artık çalışıp çocuklarını büyütecekmiş. Tüm aile Elif'e karşı çıkmış. Hatta eniştesi çocukları kardeşine vermezse ablasını boşamakla tehdit etmiş. Elif ailesinin de baskısına dayanamayıp iki çocuğunun velayetini babalarına bırakmak zorunda kalmış. Eski eş çocuklarla birlikte başka şehre taşınmış. Çocukları Elif'e göstermemeye, iletişim kurmasına engel olmaya başlamışlar.
Öyle naif, iyi kalpliymiş ki Elif, kendi çocuklarına olan hasretini dindirebilmek için annesi olmayan çocuklara annelik yapabileceği, bu şekilde de belki özlemini dindirebileceğini düşünmeye başlamış. Bu sebeple komşusu vesilesi ile 3 çocuğu olan bir adamla evlenmiş. İlk zamanlar herşey gayet güzelmiş. Yüreği sevgi dolu Elif çocukları koşulsuz sevmiş, çocuklar da onu anne kabul etmiş.
Günler çocukların okulu, ev işleri ile geçip giderken yeni eş gerçek yüzünü göstermeye başlamış. Hem Elif'e hem de çocuklarına akıl almaz şiddet uygulamaya başlamış. Meğer eski eşi de bu sebeple evi terk etmiş. Çocuklar geçici olan o kısa sürede Elif' e "anne senin sayende artık kimse bizi dövemiyor" demişler. Elif eşine karşı çıkmaya çalıştıkça adam daha da öfkelenmiş. Hem çocuklarına hem Elif'e türlü türlü eziyetler etmeye başlamış. Elif ailesinin yanına da dönemezmiş çünkü bu evliliğe razı olmamışlar. Çareyi karakola gitmekte bulmuş. Eşinden şikayetçi olmuş ve kadın sığınma evine yerleştirilmiş. Sığınma evinde kaldığı süre içerisinde aklı hep o üç çocuktaymış. Hep ne yiyip ne içtiklerini, babalarının onlara da nasıl eziyet ettiğini düşünürmüş.
Elif okuyamamış ama akıllı kadın. O yaşına kadar gördükleri ile çalışıp para y kazanması ve güçlenmesi gerektiğine inanmış. İş bulmuş çalışmaya başlamış. Ama güzel, naif, kibar ve talihsiz Elif'in sıkıntı burada da peşini bırakmamış. Patronu sahipsiz ve yaralı oluşunu fırsat bilip faydalanmak istemiş. Her gün kendisi ile birlikte olması için sıkıştırmaya başlamış. Bir gün iş yerinde adam bir eli ile saçlarından diğer eli ile de çenesinden tutup tehdit etmiş.
Akşam iş yerinden döndüğünde sığınma evindeki yöneticilere yaşadıklarını anlatmış. Kurum yetkilileri Elif'e ertesi gün işe gitmemesi için bir kaç günlük rapor almış. Patron olacak karaktersiz kadının maaşını da vermiyormuş -ki işten ayrılıp gitmesin.
Derya Elif'in hikayesini hemen haber yapar. Gazete yayımlandığı anda haber oldukça ilgi çeker ve herkes Derya'yı başarısından ötürü tebrik eder.
Peki ya Elif? Elif sığınma evi yöneticileri tarafından farklı bir şehirdeki sığınma evine nakledilir. Eski patron da Elif'ten alınan şikayet dilekçesi ile cumhuriyet savcılığına şikayet edilir ve kalan maaşı alınıp Elif'e teslim edilir.
34 yaşına kadar hep kötülük görmüş olan bu zarif kadın her zaman olduğu gibi yine hayata olumlu ve iyi niyetle bakmaya devam eder. Hiç bir zaman umudunu kaybetmez. Bütün düşüncesi "bir kadın, erkek olmadan tek başına varolmaz" anlayışında olan ailesine kendisini ispatlamak olur. Bundan sonraki hayatını, bu amaç uğruna şekillendirerek sürdürür. Çalışıp hayatını düzene koyarak hem kendi öz evlatlarına hem de ikinci eşinden olan o çocuklara kol kanat germeyi hayal eder.