bu başlık kişiye özel bir başlıktır
  1. 2017 boyunca ufak kisiel gelisim cabalarimi yazmak icin blog niyetine kullanacagim sahsi basligimdir.
    #16062 son kurtadam | 8 yıl önce
    0kişiye özel 
  2. iki ay var benim dünyamda. içgüdülerimle iki kere güreşiyorum. 'nin siktiriboktan kitabını okuduğumdan beri öyle. daha çocukken uyarmıştı beni. yazdığın kurgular, okuduklarından sonra daldığın HAYALLER bir başka evrende gerçek olur demişti. Kitap o kadar kötüydü, tiksintim öyle fazlaydı ki, o duygu yüküyle gerçek oldu, ben içine çekildim. Şimdi düşününce, bu kuralın kendisi de yine bir kitaptan çıktığına göre...

    aman neyse işte. Her kurtadamın omzundaki yük iki kat bende. Bugün sizin dünyanızda yeniay, benimkinde dolunay var. aylardan biri dolunay. meraklısı varsa paralel evrenlerimizi bağlayan bu sözlükten kozmoloji raporunu sunmaya devam ederim ara ara. Sİzin oradaki son kurtadam 'ın romanını okudu ve insan olarak hayatına devam etti mesela. Dönüşmedi. Ona selam etmiyorum. şanslı piç.

    biz kurtadamlar batıla inanırız. ne inanması ulan, aha buradayız. hal böyle olunca 2016'nın sefil bir yıl olmasının tesadüfi olmadığının, beterinin habercisi olduğunun farkına varmamın tadımı kaçırdığı malumdur. 'nin öleceğini biliyordum mesela. Yok yahu ben yemedim, peri eti sevmem. bizzat mars söyledi.Nasıl söyledi kısmıyla konuyu budaklandırmayayım. baba, vs. bir iki hatırlı ulu var. sırası gelmişken buyrun arkada çalsın:

    soundcloud.com/...

    Yani konumuz, 2017'nin numerolojisinin 2016'dan da boktan olması ve bu konuda neler yapacağım. 2017 boyunca zaman zaman "şunu şöyle yapsan hayatın iyiye gider" gibisinden öğütleri ciddi ciddi tutacağım. Öyle büyük bir yaratıcılık beklemeyin. Çoğu "hayatı etkin yaşamanın 12 kuralı" gibi dandik düdük yazılardan kolajlanmış olacak. Şurada 'nın altı sırrını paylaşacak halim yok. Zaten paylaşsam nasıl yapacaksınız, önce üç günü toprak altında geçirmek gerekiyor köstebek gibi. fani bünyeniz kaldırmaz.

    not: Sizin evrendeki son kurtadam burca burçağa, doğaüstüne inanmıyor bu arada. O damardan girmeyin. Mesaj kutumuz ortak . millete boyut kapısı, büyülü telsiz istasyonu falan çıkar, bize na bura çıktı. 2016 işte.


    #16102 son kurtadam | 8 yıl önce
    0kişiye özel 
  3. Şu hayatı hale yola koyma günlüğünün sıfırıncı basamağı, kimbilir hani web sitesinde okuduğum temel değerler mevzusunu netliğe kavuşturmak olacak.


    -- spoiler --


    Hogwards açık saldıya uğradığında Minerva McGonagall "film burada koptu" deyip el kadar öğrencilere savaş emri verir. Ulan 7 kitap boyunca çocuklara "dur, çüş, karışma, büyüklere bırak" diyen teyze nasil da basireti bağlanmadan o kritik kader anında doğru, zor kararı verebilmiştir ?


    -- spoiler --



    Dedelerimizin, ninelerimizin hayata daha basit, daha rahat kafayla bakmasını sağlayan şey, neyin önemli olduğunu, neyin tartışmaya açık, neden taviz verilemez olduğunu kafalarında oturtmuş olmalarıdır. Artık hayatımız daha çilesiz ama daha karışık. kararlarımız daha muğlak, basiretimiz daha sık bağlanıyor. Dedelerimiz temel değerlerini erkenden bilme şansına sahiplerdi. Biz ise bu değerleri, şahsen belirleyebildiğimiz için şanslıyız.

    Temel değerler uğrunda mücadele etmeyi, bedel ödemeyi göze aldığımız değerlerimizidir. Bunların üzerine adam akıllı düşünmek, önceliklendirmek önemli zamanlarda "basiretimizin bağlanmasını" engelleyecek, kritik anlarda karar verme sürecimizi hızlandıracaktır.

    Temel değerleri belirlemek için:
    1- bilgisayarı, televizyonu, telefonu kapatın. Bir kalem ve bir kağıt dışında ne varsa uzaklaştırın. hafif aç olun, bu hafif açlığın meditasyon için, düzgün düşünmek için ne kadar mühim olduğunu sonra bir ara yazacağım. Acınızdan da ölmeyin, gözünüz bir bok görmez.

    2- "benim için hayatta ne önemli ?" diye sorup aklınıza ne gelirse yazın. sonuda "okul, notlar, hoca, ahmet, betül, para, güzel görünmek, sağlık" gibi uzun alakasız bir liste çıkacaktır.

    3- listedekiler üzerine düşünün. Örneğin, hemen herkes parayı listesine alır ama üzerine düşününce asıl istrediklerinin gelecek güvencesi, kısa çalışma saatleri, seyahat imkanı gibi şeyler olduğunu fark ederler.

    4- maddeleri 3'e indirin. bu kısım zor geliyorsa daha genel maddeleri seçin, ikişerli eleme uygulayın.

    5- maddeleri önceliklendirin. zorlanırsanız örnek durum düşünün. örneğin okuldaki başarı vs. erkek arkadaş durumunda, erkek arkadaşınızla beraber olma ile, şehir dışında asistanlığa kabul edilmek arasında hangisini seçeğinizi irdeleyin.

    sonunda önünüzde sıralı 3 madde kalacaktır. bunlar üzerine kafa yormuş olmak, ileride tercihleriniz kolaylaştıracak, mücadelelerinizi seçmeyi mümkün kılacaktır.

    dün bir saat bununla uğraştım,30'a yakın maddeyi eledim. bugün üzerine bir kere daha düşünüp sıraladım. sonuç: 1- aile 2- kendime yetmek 3-bilgelik çıktı. kafasısını rahatlatmak isteyen, bundan sonra boktan konularda strese girmek, kendini üzmek istemeyen herkese bir saatini ayırmasını tavsiye ederim.
    #16369 son kurtadam | 8 yıl önce
    2kişiye özel 
  4. Benjamin Franklin amerikan devriminin liderlerinden, amerika birleşik devletilerinin kurucu babalarından biri. şu meşhur uçurtma deneyinin sahibi, elektrik alanında pek çok çalışmanın bilim insanı, yaz saati de dahil yüzlerce cin fikirin mucidi.

    Kendisine elektrikle ilgili çalışmaları hakkında, beylik öküz sorusu "peki bu gerçek hayatta ne işimize yarayacak"ın sorulması üzerine "bayım, bir gün bunun vergisini alacağız" diyebilecek kadar ileri görüşlü bir aydın...

    zaman yönetimi ve organizasyon konusunda, çağının en büyük diplomatı, sosyal figürü, bilim insani, poliitkacısı ve daha bir dünya şeyi olmuş bu adama kulak verelim.

    Benjamin Franklin kişisel gelişimini, "13 erdem" dediği maddeleri belirlemesine borçluydu. kendini bu 13 alanda sürekli olarak geliştirmeye çalışmış, hatta bunun haftalık takibini yapmıştır. her hafta, bu erdemlerden biri üzerine yoğunlaşıp kendini o alanda geliştirmeye çalışmış hatta bu çabalarının takibi için özel bir günlük de tutmuştur.

    detaylar şurada, buyrun:
    www.thirteenvirtues.com/...
    alyjuma.com/...

    ben de temel değerlerimi saptadıktan sonra, bunlara yönelik erdemler belirlemeye çalıştım. aşağıdaki 9 madde çıktı. 2017 boyunca yapacağım aylık ve haftalık hayat değişikliklerinin temeli olacak.

    1- Pehrizkarlik : Yeme icme ve sair tuketimlerde olculu davran. Doymadan, sarhos olmadan sofradan kalk.
    2- Zindelik : Sakin, Aktif ve enerjik ol. Akıl, beden, ruh sağlığını koru, iyileştir.
    3- Zanaatkarlik: Mesleğinle ilgili eğitimini devamlı kıl.
    4- Hesapcilik: Maddi durumunu doğru belirle, dikkatli planla, buna göre harca.
    5- Araştırmacılık: Bir dönemini belirli bir konuyu öğrenmeye ayır.
    6- Sanaatkarlık: Sanata zaman ayır.
    7- Uretkenlik: Kişisel projelerine zaman ayır
    8- Ornek olma: Seni izleyenlerin ilam alacağı şekilde davran. hatalı davranışlarını düzelt, ilham verecek davranışlarda bulun
    9- Organizasyonculuk: Zaman ve mekanını düzenle, düzenli kullan.
    #16874 son kurtadam | 8 yıl önce
    0kişiye özel 
  5. Kurtlar kışın, yiyecek az, hayat zorluyken sürü oluştururlar. yazın her kurt yalnız kurttur. insanların ülkesinde kural tersine işliyor. hayat keskinleştikçe, panik arttıkça yan yana durmayı bırakıyor, bencilleşiyorsunuz. tersini yapabilen topluluklar, kabileler kavimler önlerindeki dağınıklığı savurup atıyor, en tepeye çıkıyor. Bunun için sürüde her kim varsa, hepsinin içine sinmiş bir örgütlenme gerek, sürüyü düşünen alfa gerek, önden gidip toyları tuzaklardan koruyacak yaşlı kurtlar gerek, yaşlı kurtları geride bırakmayan gençler gerek... yine kurtlara döndüm. bugün ikinci dördün, kafam tam yarısında.

    Bu hafta iş görüşmeleriyle geçti. Sene başında kendime bu yıl 12 iş görüşmesine girme sözü vermiştim, bu hafta üçüne girdim, çeyreği bitti. iş görüşmesine çağırılmıyorsanız merak etmeyin. gönlünüzdeki işin dört beş kademe altına başvurun, en azından çağrılıyorsunuz.

    Niyetim işe girmek değildi: İnsan yalnızca işe gereçekten ihtiyacı olduğunda, işi gerçekten istediğinde görüşmelere girerse paslanmış oluyor. heyecan yapıyor, yapmazsa tutuk kalabiliyor, kalmazsa yavşak bir intiba bırakabiliyor. Hani görüşmeden sonra "şunu neden şöyle demedim, bunu neden böyle yapmadım" faktörünü aza indirmek için, rahat geniş, işe girmeyeceğini bilerek görüşerek antreman yapmanın yararı olur (mu onu deniyorum. bu sene denemeler yılı. bakınız yukarısı). İş görüşmeleri ile ilgili önerilerimi ayrıca, başlığında yazacağım.

    soracaksınız hiç işim yok mu: yok. boşum çok.

    bu aralar kıştayız. sürüde kalıp maaşa koşmakta fayda var. antremanlı olmakta fayda var. uzun dönemde kendi işimin peşinden koşacağım, şimdilerde yolunu yapıyorum.maaşlı iş, bunun koşullarını yaratırken aç kalmammı sağlıyor. bakarsın yaz gelir, sürüden ayrılma vakti gelir. ya da kriz öyle bir döner ki, kafamdaki fikirlere yaz gelir, öyle yoluma giderim.



    #19632 son kurtadam | 8 yıl önce
    0kişiye özel 
  6. Dolunaya teslim olmuş bir kabilenin üyelerinden birinin konuşmasını dinledim bugün. "Bu hayat bir bilgisayar oyunu olsaydı, nasıl oynardın" diye soruyordu. Tİlkilerden örnek alıp düşmanın doğrusunu taklit edelim ve soralım: "Şu dünyada kendi karakterini yaratıp oynasan, neler yapardın ?

    kendine biçilen rolü, okulunu, işini aynen devam ettirir miydin ? Hiç "bu akşam da aynı youtube videolarının karşısında pinekliyorum, facebook'da geceyi getiriyorum" diyen kahraman olur mu? herkes öyküsünün 'luğa razı mı yani ?

    yukarıdaki deneyi bir kaç sene önce yapmıştık. kendi karakterlerimizi oynadığımız bir frp partisinde, dm "bu özelliğini yükseltmek için bir yıl spor yapmalısın" dediğinde "yok abi üşenip yatıyorum" diyen oyuncu çıkmamıştı. herkes karakterini oynarken, ikinci oyundan itibaren okul değiştirmeye, agresif iş görüşmeleri yapmaya, düzenli ders çalışmaya başlamış, karakterin yaratıldığı bu ön oyunlardan ana senaryoya 007 gibi girmişti. bir tür ya dönen böyle bir oyunu herkese tavsiye ederim.

    dolunaya direnme usulleri kendine biraz dışarıdan bakıp, kendi hayatını oynama, akışa bırakmak yerine yukarıdan görerek, zaman denilen oyun puanını iyi bir oyuncu gibi kullanma deneyi olarak ortaya çıktı. yazıyorum ki, buradan, yazanın hayatını oynuyorum.
    #20364 son kurtadam | 8 yıl önce
    3kişiye özel 
  7. japon'ların milli dini diye geçer, dinden çok bir inanç-tören sitemidir.

    şintonun özünde, her şeyin eldeğmemiş haliyle yeterince güzel olduğu fikri yatar. insan doğayı sanatına malzeme edebilir ancak sanatçının görevi güzelliği eklemek değil, mümkün olan en az müdahale ile ortaya çıkartmaktır. Japon imparatoriçesi saçını boyamaz örneğin. İngiltere kraliçe'sinin kilisenin başı olması gibi , o da şinto dininin en yüksek otoritesinin eşidir. güzelleşmek için "boyamak" gibi abartılı eylemlerde bulunması yakışık almaz. güzelliğin ortaya çıkması için keser, toplar. bir çiçeğin kendisine dokunmadan, çevresini temizlemek gibi...

    şu aşağıdaki resimde sudi kralı ile japon imparatorunun görüşmesinden bir kare var. birinin abartısına, diğerinin sadeliğine, makamının ne kadar "az" ile insanı çağırdığına, kalitesine bakın. çok şey anlatmıyor mu ?

    static.gulfnews.com/...


    dinlerinden gelen minimalizm, az ile yaşama, hem de iyi ve uzun yaşama, durunun estetiği uzakdoğu kültüründen aman aman hoşlanmayan şahsımı bile bir yerlerden çeker. doğada enerji ekonomisi vardır, abartıya yer yoktur. kurtlar bilir.

    bu haftayı minimalizme ayırdım. yedi gündür eşya topluyorum, paketliyorum, bağışlıyorum, veriyorum, atıyorum. mutfaktaki üst üste ambalajlardan, naylon torbalardan ne işe yaradığı bilinmez biblolara, giysilerime kadar. bir yıldır giymediğim, kullamadığım ne varsa evden çıkardım. eski dergiler, özel baskı olmayan kitaplar dahil. kütüphane tutmak ile ilgili daha geniş bir tartışmayı başka bir giride yapmak üzere.

    hani hep tatili özleyenler, dünsya turu hayalleri kuranlar var ya, yıllar önce blogcunun biri yazmıştı, "onların asıl derdi azalmak, hafiflemek. evi eşyalarını, sosyal ağlarından kurtulmak" diye. bu atma gönderme faslının ardından ev hafifledi. sağa sola baktığımda "şey"ler görmüyorum artık. gözümün önü dolu değil. duvardaki resimlere kadar açık. son iki günü halı yıkamasına kadar temizliğe ayırdım. evin içine bakmak manzara seyretmek gibi oldu.

    #22058 son kurtadam | 8 yıl önce
    0kişiye özel 
  8. büyük dedemin savaşta, değil ilaç, içmeye temiz su bile bulamazken eski alfabe ile tuttuğu bir günlük var. hangi otun hangi yarasına, derdine iyi geldiğini yazmış çoklukla. şimdi bir müzenin arşivinde. kökü iyi gelen otun, meyvesinin yaraları azdırdığı gibi enteresan bilgiler dışında, bizim bugün bir günlükte bulmayı beklediğimiz memleket özlemi, ailesine dair endişeleri, korkuları, hayallerine dair hiç bir şey yok.

    şimdi x, y, z alfabe sonu kuşakların aksine, o zamanların insanlarına boşuna "kayıp kuşak" dememişler. aklımızın almayacağı tufanları geçirip sakince evlerine dönmüşler.

    atamın günlüğü kafamdaki "yatağa yüzükoyun uzanıp tüylü kalemiyle günlük tutan kız" görüntüsünü kökünden sarstı. -ki o kızla bir alıp veremedğim yok, dünyadaki en güzel şeylerden biri o, yıllar önce dolunayda yanımda buldu kendini, o zamandan beri konuşmuyoruz-.

    mart ayında her gün iki cümle yazdım günlüğe. kağıt kalem kullanıyorum. her güne bir konu başlığı verdim, geçen sene yazdıklarımın altına yazıyorum, aynı başlık her yıl başka bir anlamla geliyor. elbette kendime yazmıyorum. kimse yazmaz:
    #35639 son kurtadam | 8 yıl önce
    0kişiye özel 
  9. Yeminli bir içki düşmanı değilim. Seneler boyunca üşenmeden her hafta rakı masası kurdum. Birkaç yıl kendi biramı yaptım, gizli tariflerim bilgisayarda değil, elyazısıyla tuttuğum defterde. Kolay kopyalanamasın diye. Son yıllarda viskiye sardım, şu anda bile, bir iki favori markamın tadı damağıma geliyor.

    Bütün bunları aslında başka nedenlerle alkol almayıp niyetini gizleyenlerle bir tutmayın diye anlatıyorum.

    Her şey putin'in içki içmediğini keşfetmemle başladı. Açılışlarda zoraki tuttuğu bardağı asla yudum almadan bırakıyor , birahane ziyaretinde bile içerken değil yalnızca kadeh kaldırırken görülüyordu. Kişi başı içki tüketiminin zirvesinde olan ülkenin judocu lideri sık sık sporcularla yan yana geliyor, çok inceden alkol karşıtı mesajlar veriyordu.

    Bir süredir düşünüyorum, hayatım nesillerdir alkol kullananlar arasında geçti. uzun vadede alkolün bir yararını görene rastlamadım. Özellikle muhalifler arasında ağır alkol kullananları gördüğümde üzülüyorum. İçlerinden yaşı ileri, tecrübelerine, görüşlerine değer verdiklerimiz var ki, şu en keskin akıllarına ihtiyacımız olduğu dönemde alkolden yorulmuş haldeler, içmeye devam ediyorlar. zor bir dönemdeyiz, kendimize iyi bakmamız, yıpratıcı şartlara bedeni, beyni hazır tutmamız gerek.

    son yıllarda devletin yaşam biçimine karışma inadına tepki olarak, alkol yüceltiliyor, savunuluyor. Bir de eğlence kapanarak yapılan, asıl hedeflerinden biri internete resmini atmak, gösteriş yapmak olan tuhaf bir şeye dönüşünce alkol "iyi şeyler" listelerinde baş köşeyi alıyor. Kesinlikle yasaktan yana değilim. yasakla sadece fanatikler ve düşmanlar yaratılır.

    Gençliğin deneyim kokteyli olduğunu, insanın " tu kaka" demeden önce denemesi gereken nice şey olduğunun farkındayım Diğer yandan beslenme, sosyalleşme alışkanlıkları ve uzun dönem etkileri açısından gençken kendini şekillendirmek daha kolay.

    2017 pek çok konuda azalma senem oldu, oluyor. son aylarda alkolü de kestim. ayda 2-3 kadehte tutabilecek miyim ? Özellikle yılbaşında göreceğiz.



    #64167 son kurtadam | 7 yıl önce (  6 yıl önce)
    0kişiye özel 
  10. vay ulan 8 sene olmuş.

    hayatın akış hızında bizim yürüyüş hızımız... şaka şaka, kerameti kendinden belli blog yazısı döşemeyeceğim. ama merak ettim, neler değişmiş:

    1-
    Murakami'nin allah belasını versin. bu aynen duruyor.

    2-
    Temel değerlerim değişmiş. Artık bilgeliğe inanmıyorum, peşinden koşmuyorum. yerine birşey koydum ama koyduğum şeyin tam adını koyamadım. koyunca yazarım

    3-
    Bu kadar karmaşık kriterler ölçmüyorum kendimde. bir ya da iki konuya kafayı takıyorum, onları halledene kadar.

    4-
    daha az çalışıyorum. kariyer meselesini salladım. çalışmak sadece para için artık. param az, madem öyle çalışmam da az.

    5-
    valla en düzgün giden bu oldu herhalde. ertelemiyorum, yapıyorum kafamdakileri mümkün mertebe. gelecek seneye, emekliliğe, bırakmak yok.

    6-
    ev toplu valla. daha demin ev toplama yazısı yazdım hatta. eşyalarım ne lazımsa o kadar.

    7-
    kitap yazcam diye günlüğü bıraktım. galiba iyi yaptım. ölmeden biter herhalde bu roman.

    8-
    alkol azaldı.
    kışın iki haftada bir erkeklerle rakı sofrasında, 3 kadeh.
    yazın buna hafta içi 3-4 kere tek kadeh cin ekleniyor. güneş batarken küsüyor yoksa.

    8 sene nedir ya...
    #295528 son kurtadam | 1 hafta önce
    0kişiye özel