"Yunanca "mousa", Latince "musa" diye adlandırılıp batı dillerinin hepsine giren esin perisidir. Ama Musa yalnız şairlere şiirler esinleyen bir peri de değildir, etki alanı çok daha geniştir. Adının kökeni asıl kimliğinin açıklanmasına yardım eder: "Mousa" Yunanca akıl, düşünce, yaratıcılık gücü kavramlarını içeren "men" kökünden gelmedir. Bu kök zeus'un Musaları üretmek için birleştiği Titan tanrıça Mnemosyne'nin adında da görülür, athena'ya gebe kalan metis'in adında da. O da demektir ki, kaba güçleri yenip başa geçtikten sonra kendi egemenliğini kurabilmek için Zeus tanrının ilk işi düzenli ve ölçülü oldukları oranda yaratıcı olan güçleri benimsemek olmuştur. Musalar işte bu gücün ürünü ve simgesidir. Bu güç ise tanrıya olduğu kadar insana da vergidir, giderek Olympos tanrıları insanüstü doğa güçlerinden uzaklaşıp insana yaklaşmayı amaç edindikleri zaman benimsedikleri bir güçtür. Musalar böylece insan ve tanrı arası birer varlık olarak düşünülebilir; insanı tanrı, tanrıyı insan yapar Musalar. Onun içindir ki böyle duygulanır şairler de onlardan söz ederken."
Kalliope: destan ya da lirik şiir perisi. Musaların en büyüğüdür. Klasik dönem sanatçıları şiir ile olan ilişkisinden yola çıkarak elinde bir tablet ve kalem ile betimlemişlerdir. Sonraki dönemlerde ise elinde trompet tutmaktadır.
Clio: tarih perisi. Trompet ve parşomen tomarı taşır.
Polhymnia: pandomim. Düşünceli/dalgın bir bakışı vardır.
Euterpe: flüt perisi.
Terpsikhore: dans perisi. Lir ve pena taşır.
Erato: lirik şiir, aşk şiiri ve ilahiler perisi. Lir taşır.
Melpomene: tragedya perisi. Trajik bir maske taşır.
Thalia: komedya perisi. Gülen bir maske ve çiban değneği taşır.