bizans'ın en elit askerleri olan imparator muhafızları. 10-14. yy arasında bizans'ın saray muhafızları ve ordunun elit grubu olmuşlardır. ilk dönemlerde çoğunluğu vikinglerden oluşurken, daha sonra anglo saksonlar ve danimarkalılar da aralarına katılmıştır.
988 yılında bizans imparatoru 2. basil ve kiev prensi vladimir arasındaki askeri anlaşma sonucu, vladimir'in konstantinopolis'e yolladığı 6000 viking askeri varangian geleneğinin temelini atmıştır. bizanslı muhafızlar hanedan çekişmelerine alet olup ikide bir taraf değiştirdiği için bunlara güvenemeyen imparatorlara bu askerler ilaç gibi gelmişti. varangian'lar imparatora sadakat yemini eder ve bu yemine ölümüne sadık kalırlardı. ancak hayat boyu hizmet etmezler, savaşlarda sağ kalanlar kontratları bitince memleketlerine geri dönerlerdi. belli senelerde gönüllü kişiler varangian muhafızlarına katılmak için iskandinav ülkelerinden konstantinopolis'e doğru yola çıkar, sadakatlerinin ödülünü hakkıyla aldıkları için iskandinavya'ya geri dönenler hayatlarının geri kalanını çok zengin kişiler olarak yaşardı. bazı iskandinav soyluları, hatta kral 3. harald (meşhur harald hardrada) gençliklerinde varangian guard olarak hizmet vermişlerdir. fin bir araştırmacının notlarından okuduğum kadarıyla varangianların arasında finler de varmış.
varangianlar viking tarzı savaş baltası kullanır, chainmail zırh giyerler ve sakallarını vikingler gibi örerlerdi. bizanslı kronikçilerin anlattığına göre savaşlarda berserker olayına girip düşmanları ekin biçer gibi biçiyor ve yara aldıklarında da hiç acı hissetmeden berserk modunda düşman biçmeye devam ediyorlarmış. varangianların sadakati gerçekten efsanevi imiş, savaşlarda bizans tarafı yenilse bile kanlarının son damlasına kadar savaşmışlar, asla kaçmamış ve kesinlikle diğer paralı askerler gibi ihanete yeltenmemişlerdir. onur onlar için her şeyin üzerindeydi ve sadakatleri de imparatorun şahsına değil imparatorluğa idi.
bizanslı tarihçilerden birinin yazdığına göre imparator nikephoros phokas, karısının aşığı tzimiskes tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünde varangianlar olay yerine yetişip imparatorun öldüğünü görüyor ve eski imparatoru öldürüp tahta çıkan yeni imparatorun karşısında diz çöküyorlar. eğer yetiştiklerinde phokas hayatta olsa kanlarının son damlasına kadar onu savunacaklardır ancak imparator ölmüştür ve artık yeni bir efendileri vardır. sadakatleri imparatora değil imparatorluk makamının kendisinedir.
anna komnene'nın alexiad'da yazdığına göre, pederi alexios komnenos imparator nikephoros botaneiates'i devirmek üzere askerleriyle saraya girdiğinde kendisine varangian'lara saldırmaması, onların sadakatinin tahtta kim oturursa otursun imparatorluk makamının kendisine olduğu söylenmiş.
malazgirt savaşında ise savaşı kaybeden romanos diogenes'in etrafındaki bütün varangian muhafızları ölümüne savaşmış ve hepsi kılıçtan geçirilmiş. bizans ordusunun büyük bir kısmı ihanet ederek savaş meydanından kaçarken varangianlar sonuna kadar direnmiş.
ayasofya'nın sütunlarına rünik alfabeyle isimlerini yazarak tarihi bir vandalizme imza atan vatandaşların varangian muhafızı olduğu rivayet edilir. o rünik vandalizm örneklerini ayasofya'ya defalarca gitmiş olan doğma büyüme istanbullular bilmez ama iskandinav turistler arasında epey meşhurdur, ayasofya'ya giden isveçliler, norveçliler fotoğraflarını çeker dururlar. rünik vandalizm olayının wikipedia sayfası: en.wikipedia.org/...
isveç ve norveç'te kerli ferli akademisyenler, koca koca profesörler o rünlerin kopyalarını çıkarıp arşivlere koymuşlar.