şeffaf olduğuna falan inanmıyorum. kendisini takdir eden çok. bir ay sonra ne olacağı da belli değil. süreç hiç iyi yönetilmiyor bana kalırsa. şahsi görüşümdür.
her konuştuğunda "ay, ne iyi adam"cılara iyi gelen, geri kalan kitle için ise "ne dedi bu şimdi?" tepkisini oldukça sesli bir şekilde savurma yolunu açan kişi.
biraz önce biten ve yaklaşık 6 saat sürmüş bilim kurulu toplantısının sonucu olan açıklamasında söylediklerini düşündüğümde, buraya yazdığımda hakkında suç duyurusu açılabilecek fikirler aklıma geliyor. ölü sayısını açıklamayı apaçık z raporuna benzetmesi (geceyi bekleyin), rte'nin peşinden giderek sağlık personeli ataması yapılacağını söylemesi, "yerli ve milli" solunum cihazı üretileceğini açıklamasını, hiçbir şekilde sayısal veriler üzerinden konuşmamasını nasıl değerlendirmek gerekir; bilmiyorum. aslında biliyorum ama biraz önce yazdığım fikirler ürettikten sonra açıklayamıyorum. saatler süren toplantıdan sonra, en azından "sokağa çıkma yasağı tavsiyesi" verilmesini bekleyenler açısında sinir bozucu bir konuşma oldu. kendisi aklımda artık hep z raporu şeklinde kalacak.
neredeyse 1 saat süren konuşmasında hepimizi ilgilendiren tek önemli nokta, çin'den gelen kitlerin nisan sonuna kadar milyonları bulabileceğini açıklamasıydı bence. bundan da, salgının bizim ülkeyi en az 1 ay etkileyeceği, bu 1 ay içinde büyük ihtimalle bütün kişisel sosyal sınırlarımızı kapatacağımızı düşünüyorum. koca, en azından "herkes kendi olağanüstü halini ilan edebilir" diyerek hem gülümsetti beni ("herkesin popisi kendine") hem de sinirle doldurdu. bütün tepki toplayabilecek kararları soylu ve rte'nin açıklamasını istediğini düşünüyorum. 1 saat süren ve aslında hiçbir şey açıklamadığı basın toplantısından ben bu kadarı anlayabildim.
bugünkü bilim kurulu toplantısından sonra, "bu kadar hızlı yayıldığını bilmiyorduk" şeklinde bir açıklama yapmış. ocak'tan beri çin ve uzakdoğunun tamamı bu virüs çok hızlı bulaşıyor diye bas bas bağırıyor. italya şubat'tan beri bağrıyor. nasıl bilmiyorsun diyerek bırakıyorum girdiyi buraya. ama sorsan süper hazırlıklıydılar. *
yaşlı gözlerle çıkıp "daha önce bu kadar hızlı yayıldığını bilmiyorduk..." diyor. 1 nisan'da söyledi sanıyorum. kesin şaka. ciddi olması mümkün değil çünkü.
tarih 2 mart 2020. kulzos adlı minnak bir sözlükte, sağlık sektörü ile yegane alakası eczacı olan ablası farmakoloji çalışırken tuğla kalınlığındaki kitaptan sorular sormak olan larden mahlaslı yazar, koronavirüs hastalığı 2019/#174012 nolu girdisinde, derlediği kaynaklardan hastalığı anlatırken şöyle bir paragraf yazıyor.
"hastalığı salgın boyutuna taşıyan bir diğer unsur ise kuluçka süresinin belirsizliği. ortalama beş günde belirtileri ortaya çıkıyor olsa da hastalığın çok hafif belirtilerle seyrediyor olması ya da kuluçka süresinin 14 hatta 24 güne kadar uzaması, bu süreçte belirtileri barındırmayan ya da hafif barındıran kişilerin hastalığı yaymaya devam etmesine sebep oluyor. yani, kendisinin hasta olduğunun farkında olmayan pek çok insan hastalığı yayıyor olabilir."
bu paragraf ne anlatıyor? diyor ki, hastalığın ne oranda bulaşıcı olduğu belirsiz...
fahrettin koca kimdir? tıp fakültesi mezunu bir doktor. aynı zamanda hastane sahibi bir iş adamı. lakin konuyla en alakasız insanların bile fark edebileceği bir belirsizliği yok sayıp yeterli tedbir almadıktan sonra çıkıp diyor ki: "bilmiyorduk!" şaka arkadaşlar. 1 nisan şakası bu. aksi mümkün değil.
koskoca ülkenin sağlık bakanı bilmez mi ya? hem doktor, hem hastane sahibi, hem bakan. benim bile okuduklarımdan çıkarttığım bir sonucu bilmemesi mümkün mü? elbette değil.
güzel tabi, moralimiz bu kadar bozukken hala şaka yapabiliyor olması... yapsın tabi. çünkü ciddiyse, vay halimize.
Taksicilerle ilgili 0 rakamı çift mi tek mi diye espri yapan adamı gözaltına alıyorlar. Sağlık bakanı da sağlıkçılarımıza malzeme bakımından eksiklik oluşturmama noktasında her türlü gayret içinde olduğumuzdan emin olun. Eğer ben ulaşamıyorum diyen sağlıkçı varsa bütün birimleri aşarak bize ulaşsın diyor.
Şimdi bu şaka mı? 601 sağlıkçı hasta 2 sağlıkçı vefat ediyor neden? Ekipman yetersizliğinden. Böyle her türlü gayret gösterildiği için!
Kendi ağzıyla söylüyor bütün yük sağlıkçılarımızın üstünde diye. Sonrada diyor ki bize ulaşsın. Lan nasıl ulaşacak! Allah allah!
Online eğitim altyapısı çöktü diye sevinen milli eğitim bakanı ve Döviz kuruna kafayı takmayan ekonomi bakanından sonra testi pozitif olsa bile semptom göstermeyenleri ciddiye almayan sağlık bakanımız oldu kendileri.
Anladığım kadarıyla testi pozitif çıksa bile semptom göstermeyen (ama anasına babasına virüsü bulaştırıp onları öldürebilme ihtimali olan) kişileri günlük açıklanan Vaka sayılarında görmüyormuşuz. O sayıların gerçeğin altında olduğunu bilmeyen varsa sürpriz olmuştur tabi. Lakin bu açıklamalar garip yerlere gidiyor sanki..
diğer ülke sağlık bakanlarının "bunu biz niye düşünemedik!" diye hayıflanmasına sebep olan sağlık baka(maya)nı.
açıkladığı rakamlara güven zaten kalmamıştı. ama durum anlattığı gibi ise sadece bizden değil tüm dünyadan veri gizliyorlar. tehlike anında kafayı toprağa gömen devekuşu misaliyiz sayelerinde. e götümüz açıkta?
bugünkü açıklamasını hemen hemen 1 saat önce twitter hesabından gerçekleştirmiş bakan.
açıklamanın hem kafamı karıştıran hem de kızdıran yeri şurası: "artan test sayımıza rağmen vaka artış hızı düşme eğiliminde". rağmen kısmı zaten fiyasko. test sayısı arttıkça vaka sayısının da artacağı, doğru orantı bilen herkes için adeta bir mutlak değer. ayrıca neredeyse son 1 aydır günlük vaka sayısında bugünkü açıklamayla zirve yapmış haldeyiz (günlük 4 bin in üzerinde yeni vaka). günlük ölümde de zirveye çıkmış olduk bugün (günde 96 ölü ). bütün bunlara rağmen, penguen tvlerin hemen hemen hepsinde gelişitirilme aşamasında olan aşı, plazma tedavisi ve "kurtuluyor muyuz acaba?" alt metni var. şaka gibi. hem bakana hem de penguen tvlere "halka olumsuz haber vermeyeceksiniz" emri verilmişe benziyor. yoksa, durum hiç de anlatıldığı gibi iyimser değil.
kendisine karşı güvenim, söylediklerine karşı inancım her geçen gün azalıyor.
bugün yayınlanan genelge ile millete ""geberebilirsiniz bizim için sorun değil, paramız bu kadarına yetiyor"" diyen hükümetin bakanı. nokta. al bak, bu da bonus;
bu adamın açıklamasından sonra anladım ki çin'in baskı ve sansürünün zararı 'o bir başka ülkeler' için geçerli.
tamam adamlar birkaç hafta geç kaldı, geometrik dizilerin özelliği gereği, misliyle zarar verdi ama geç kalmasa da bize olan olacakmış. "hızlı yayıldığını bilmiyorduk" dedi ya.
67. dönem hükümetin sağlık bakanıdır. esasen devlet adamlarımız arasında, en geçerli ihtisaslar kendisine aittir. bursa erkek lisesinde okumuş, oradan istanbul üniversitesi tıp fakültesini bitirmiş ve cerrahpaşa'da da çocuk hastalıkları uzmanlığını almıştır. medipol hastahanesi, istanbul medipol üniversitesi gibi medipol yapıların kurucusudur.
şimdi bu adamı şimdiye kadar kimse konuşmuyordu. bu küresel salgın olayıyla ilgili şu gelişmelerin her birini hiç yaşamamış birine anlatsam, ya da ne bileyim işte 10 sene önce böyle bir teori ortaya atıp ayrıntılarıyla sürecin yönetilmesi olsun (imkanlar ve kanunlar emrettiği düzeyde tabi), yaklaşım olsun, ve sonrasında da sizce bu hangi partilidir diye sorsam, pek azı akp şeklinde cevap verirdi eminim, ki ben de aynı kanıdayım. tüm siyasi bakış açılarını, nefretleri, haksızlıkları, adaletsizlikleri bir kenara bırakırsak (unutalım demiyorum), kendisi benden tam not almıştır. oturduğu koltuktan bakanlık yapan değil, hakiki hipokrat yemini etmiş efendi bir hekimdir kendisi.
sosyal medya yıkılıyordur bununla ama, efendiliğe bi bakın istedim. partiden azade sevilesi adam.
Covid-19 test sonucu pozitif çıkan hastaları sahibi olduğu hastanelerde ücretsiz tedavi etmesini beklediğim bakan. Diğer özel hastanelere de örnek teşkilk eder. 4 saatlik uykuyla ayakta duruyor, uykusuz gözlerle insanların karşısına çıkıyor diye değil böyle bir fedakarlığa giriştiği için takdir edilmeli.
son basın toplantısında gerçekten moralsiz ve yorgun görünüyordu. ne dediğini hatırlamıyorum ama bir ara sesi titreyince aklıma nedense* "hamama giren terler" deyişi geldi aklıma. bu hamamdan çıkmak da kolay olmasa gerek.
pandemi ile birlikte ismini sıklıkla duyduğumuz, ilk başlarda troll ordusu ile sosyal medyada "çok sevdik biz bu bakanı, gözleri kan çanağı" gibi güzellemeler ile pr'ı yapılan, özel hastane sahibi bakandır. kendi sözüne olan güvenin sarsıldığını kendi de biliyor olacak ki, dün uğur şahin ile yaptıkları görüşmede, aşı anlaşmasını özellikle biontech'in de doğrulmasını, "sizden de duysunlar" şeklinde ifade etmiştir. anlamı :"bakın bana inanmıyorsunuz, artık yalancı çoban gibi olduk, gerçekten anlaştık" dır.