1. 531–579 yılları arasında 'nun hükümdarlığını yapmış kişi. 1. hüsrev ve Âdil Enûşirvân isimleriyle de bilinir. döneminde birçok mimarî eser verilmiş, bilim ve sanatta çeşitli yenilikler gerçekleştirilmiş ve tüm bu çalışmaların "Sasani tarihinin İkinci altın çağı" denen döneme büyük katkısı olmuştur.

    nûşirevân adaletiyle tanınan bir hükümdardır. bunu anlatan çeşitli hikayeler var. 2 tanesini yazayım.

    en meşhur hikaye baykuş sohbetidir. tahta çıktığı ilk yıllarda NÛŞİREVÂN hiç de âdil biri değilmiş aslında. kendi zevkine ve keyfine düşkünlüğü ve halkını düşünmemesi, halkı canından bezdirmiş. ancak tabi korkudan kimse ses çıkaramıyormuş.

    bir gün maiyetiyle birlikte ava çıkan NÛŞİREVÂN biraz dinlenirken, yanlarına 2 baykuş konar ve karşılıklı ötmeye başlarlar. NÛŞİREVÂN vezirine "keşke şu kuşların dilinden anlasak... kim bilir neler konuşuyorlar" der. vezir "fırsat bu fırsat" diye düşünür ve "ben ne dediklerini anlıyorum. izniniz olursa söyleyeyim" der. NÛŞİREVÂN vezire, söyleyecekleri nedeniyle kötü bir şey yapmayacağının sözünü verir ve vezir anlatmaya başlar:
    - sultanım, affınıza sığınarak anlatayım. baykuşlardan biri diğerinin kızını istiyor oğluna. diğeri de başlık olarak bir harabe istiyor. oğlanın babası da "NÛŞİREVÂN başta olduğu sürece ben sana 1 değil 10 harabe bile veririm" diyor.

    bu kısa konuşma, NÛŞİREVÂN'ın gözlerini açar. vezirin ne demek istediğini anlamıştır. ondan sonra memleketinin hiçbir yerinde harabe kalmayacak, her yer mâmur ve müreffeh olacak şekilde çalışır hayatı boyunca ve döneminin en âdil hükümdarı olur.

    ***
    bir gün bir av yerinde NÛŞİREVÂN'a kebap ikram etmek isterler, ancak tuz yoktur. hükümdar, adamlarından birini yakındaki bir köye gönderir ve gitmeden önce adamı tembihler:
    - tuzu para ile al ki, köyden tuz almak, hükümetçe bir adet haline gelip, sonunda köy harap olmasın!
    yanındakiler itiraz edecek olur:
    - bir parça tuzdan ne fenalık çıkar?
    bunun üzerine NÛŞİREVÂN'ın cevabı, tam ders olarak okutulacak niteliktedir:
    - Zulüm aslında cihanda az imiş. Fakat her gelen onu bir parça arttırarak, bugünkü dereceyi bulmuştur.

    ***

    burada eklemek istediğim bir şey var. söz konusu ülke yönetimi ise, adalet her şeyden değerlidir hepinizin bildiği gibi. NÛŞİREVÂN müslüman değildi. ancak peygamberimiz Hz. Muhammed'in "keşke NÛŞİREVÂN benim ümmetimden olsaydı" dediği rivayet edilir. mâide sûresi 8. ayet:
    "Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır."

    kıssadan hisse: adalet olmayan yerde huzur ve mutluluk olmaz. adaletin olmadığı yerde ALLAH'ın emirlerine de uyulmuyor demektir. yani inançlı olalım ya da olmayalım, adalet hepimiz için olmazsa olmaz bir kavramdır. insan ALLAH'a da inansa, başka bir şeye de tapsa, ateist de olsa, kendisine âdil davranılmasını hak eder. ortamda adaletsizlik varsa suçlu olan din değil, dindar görünümlü kindarlardır.
    #164753 kokosh | 5 yıl önce
    0hükümdar