formatsız, kuralsız, sınırları olmayan bir mecra haline dönüştü ekşi sözlük ancak hakkını vermek gerekir ki bu özgürlük alanı çoğu zaman gg olmadığı sürece kendinizi istediğiniz gibi ifade edip yazabileceğiniz bir hareket alanı sağlıyor. yazdıklarınıza bir şekilde geri dönüş alabiliyor, girdi altında yazdıklarınız nedeniyle linç yiyebiliyor veya beğeni alabiliyorsunuz.
neticesinde ekşi sözlüğü bundan sonra çekici kılan taraf bu diye düşünüyorum. ilgi alanlarınız dahilindeki kanallarda yazıp okuyabilir, hala kaliteli içeriğe ulaşabilir ve bunu yaparken istediğiniz gibi sallayabilirsiniz de. işte ekşi sözlükte onay sırası bekleyen çaylağı çeken de budur bence.
kuralsızlığın getirdiği bu özgürlük alanını mesela kulzos gibi sözlük formatına bağlı kalmaya çalışan mecralarda bulmak çok kolay değil. çoğu zaman formata uymak bile yeterli olmayabiliyor hatta. popülasyonu zamanının çoğunu sözlükte geçiren insanları sıkmayacak akışı sağlayacak düzeye gelmeyi başarmış ve sözlük formatına uymaya devam eden sözlükler günün birinde ekşi sözlüğün geçmişte sahip olduğu imajı sahiplenecek. bu kolay değil. günlük girdi adedi ortalamanın üstünde fularlı yazarları bir araya getirebilmek uzun vadeli bir iş ki sirkülasyonu da unutmamak lazım. yani iyi bir yazarın sözlükte yıllarca kalıcı olması çok mümkün değil. okuması keyif eren bir fularlının kayıt olduktan kısa bir süre sol frame'deki nick altına "gidiyorum" yazması ekşi kadar büyümemiş sözlüklerin ya da en azından bizim sıkça karşılaştığımız bir durum. bu arada fularlı yazar'dan kastım illa kuantum mekaniğini anlatanlar değil; açıkçası futbolla ilgili başlıklarda dahi çok iyi yazılar karşıma çıkabiliyor ekşi'de ki o yazar da benim için fularlıdır mesela.
demem o ki, ekşi sözlükte onay sırası bekleyen çaylağın beklentisi nedir bilmek lazım. ilgi alanlarında formatsızlığın getirdiği müthiş bir özgürlük alanı sunan mecrada yazarak günün birinde yazdıklarını beğenmeyen bir yazardan ana avrat küfür yemek mi? yoksa sözlük formatı içinde polemiklerden kısmen uzak kalabileceği, en azından yazdıkları yüzünden aşşağılanmayacağı bir mecrada yazmak mı? ilkinin avantajı kendiniz gibi düşünen sayıca çok daha fazla insanla etkileşime girme şansınız olması ki bu ikinci seçeneğin de şimdilik dezavantajı. lakin ikincinin avantajı da günün birinde ana avrat küfür yemeyeceğiniz çok fazla insana ulaşma ihtimalinizin bulunduğu bir mecrada sözlükçülüğe şimdiden adım atmak.
son olarak; ekşi'deki kaliteli içeriğin bir yere gittiği yok. istediğiniz zaman gidip ulaşma imkanınız var. konu okumaksa, yılların birikimi nedeniyle ekşi şimdilik rakipsiz içerik olarak. lakin konu yazmaksa, nitelikli yazıların ve yazarların olması gereken yer artık ekşi değil.
Çaylakların, her gün sıralamada geri gittiklerini ve sıra olarak yaklaşık 40 binlerde olduklarını söyledikleri durum. Ayrıca çaylak, yazar olmak için bekleyen kişidir. Açıkçası kalite olarak dipleri görmeye başlamış bir yer için gereksiz bir bekleyiş olduğunu düşünüyorum. Elbet ekşi’nin çok kaliteli yazarları var ama hep diyorlar ya “nerede o eski günler”
torpilin mübah olarak referansa dönüştüğü yeni türkiye düzeninde ekşide eğer referansınız! varsa tebrikler hemen hesap açın çünkü yazar olacaksınız. eğer referansınız! yoksa hemen sıraya geçin, belki torunlarınıza bir yazar hesabı bırakırsınız.
bir aralar aralarında bulunduğum güruh, günde on entry doldurma zorunluluğu ve önümde olan astronomik miktarda kalabalığı görünce bununla mı uğraşacağım lan deyip salıvermiştim.
benimdir.
dört yıl önce kayıt olmuştum ama hesabı başta kullanmadım niyeyse. yalnızca bir yıldır aktif olarak kullanıyorum 42 binden 23 bine gelebildim bir yılda*. beklemek, yazdıklarını çoğu insanın göremiyor oluşu evet sıkıcı ama bir açıdan da değerli. gerçi artık tadı kaçtı. gündemdeki saçma sapan cinsiyetçi, aşağılayıcı ya da forumvari başlıklardan bunaltı geldi fakat bunlar dışındaki şahıslar, yerler, eşyalar vs. maddeler hakkında barındırdığı kapsamlı bilgilerinin başka yerde olmayışı ve bir gün yazar olup bu başlıklardaki verilere bir katkının olacak olması pek bir tatlı geliyor.
en az biri şu an burada yazardır ve şu an bu girdiyi yazıyordur. eğer ki günün öhö... yılın birinde yazarlığa yükseltilirse yine de buradan ayrılmayacaktır. burası yeni nesil bir klasik arabadır, orası çocukluk zamanı düşlenen murat131. çocukluk zamanı efsaneydi, şimdi yerini devrediyor.
sıra filan yoktur. kapıya yığılmış birbirini ezen bir güruh vardır. kim okur kim onaylar belli değil, aradan random seçip yazar yapan bir algoritma olduğunu düşünüyorum.
bir zamanlar, bir günde 8283 çaylak şıp diye yazar olmuştu; bilen bilir.
neymiş, kadınlar günüymüş, kadın çaylakların hepsini yazar yapmışlar. baya bi süre geyiği dönmüştü. nickaltları “bu kesin 8283 yazarı” yazılarıyla dolmuştu.
çok bekler. çaylak girdileri gece 12 den sonra sindirella muhabbetti gibi aniden yok olur. sadece takip eden kişiler görür. üstelik siteye üye olmayanlar çaylak girdilerini bile görmez. yani yazdığınız bilgi 24 saat ancak görünür. uzun lafın kısası; eğer kendinizi bir konu hakkında bilgi verebilecek yetkinlikte hissediyorsanız, bu bilgiyi iletecek uygun yer değildir.
Çoğu yazarın 3-4yıl beklemesine rağmen benim bir yıl sure ile dahil olup sonrasında yazar olarak terk ettiğim grup. Gerçi aktrollerden birine format dışı giydirmem sebebiyle ancak 4 yıl yazarlık yaptım. Uçurulduğumda henüz sözlük eleştiri yapılabilen bir mekandı. Daha sonra en iyi yazarlar yazmayı bıraktı ve sözlüğün seviyesi düştükçe düştü. Şimdi aynı nickle buradayım. Hayırlısı.
tanım: benimdir. 10 entry sonrası. elif can yetim, alexandra arzat gibi olamayan normal, senin benim gibi, hakkı yenen emeği sömürülen, ses çıkartmaya çıkartmaya sesini unutmuş insandır.