1. 2013 yılında yayınlanan teaser trailer 'ından 5 sene sonra e3 2018 de official trailer 'ı da görücüye çıkan cd projekt red oyunu. cyberpunk 2020'nin 28 sene sonra gelen devamı aynı zamanda.

    evren ile aynı olunca, bir de işin arkasında olunca, insanı heyecanlandırmıyor değil.
    #96513 larden loughness | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    1video oyunu 
  2. şu distopya işini matriks'den beri takılıp kaldığı gothic punk havadan çıkartıp tekrar kara filme sardıracak gibi görünüyor. inşallah.
    #96515 son kurtadam | 7 yıl önce
    0video oyunu 
  3. 48 dakikalık hayvan gibi gameplay yayınlamışlar. Asla yapmamış olan beni shut up and take my money durumuna düşürmüş olan gameplay videosudur. Artık bu oyun için ekran kartı yenilemek farz oldu. İnsana yeni bilgisayar bile aldırır bu oyun.

    Gameplay videosuna gelirsek oyun çıkıncaya kadar daha çok şey değişir bence herşey harikaydı oyun açık dünya gibi değilde sanki tek bir düzlemde geçiyor gibi gösterildi pek açık dünya öğeleri sunulmadı demo olduğu içindir diye düşünüyorum ancak kafama takılan oyun FPS mi yoksa TPS mi olacak ? Gameplay videosu hep fps ile çekilmiş. E peki FPS olacaktı başta hayvan gibi karakter düzenlenmesinin anlamı neydi o zaman ?

    Gameplay videosu için:
    www.youtube.com/...
    #106749 al bu da benim nickim husnu | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0video oyunu 
  4. Yeni bir No Mans Sky olmamasını dilediğim oyun. Hatırlarsanız onun içinde aşırı bir hype yaratılmıştı, sonu hüsranla bitti.

    Asıl korkum, yapımcı firmadan veremeyecekleri bir şey bekleyen oyuncuların tepkisi. Zira şu an sahip olmaları gerekenden farklı bir üne sahipler. Cd Projeckt Red, şu an Witcher ile arkasına aldığı rüzgar sayesinde oyun aleminin oyuncuların gözünde en sağlam firmalarından biri olarak görülüyor olsa da unutulmaması gereken şey Witcher serisinin o hikayesini yazanın kim olduğu. Andrzej Sapkowski abimiz bu sefer senaryo konusunda yanlarında değil ve aslında Witcher mekanikler bakımından çok da yaratıcı bir oyun değildi. Ana satış noktası hikayesinin bağlayıcılığı ile karakterlerinin gerçekçiliğiydi. Ayrıca çok tutulmasının bir başka sebebi de, oyuniçi alım-satımların olmamasıydı ki bu sempatiyi artırırken, yaptıklarının olduğundan çok daha iyi görünmesine sebebiyet verdi.

    Bakın bu dünyanın tepesine çıkıp sonra tepetaklak olan ilk yayıncı olmaz. Atari Mafya serisini böyle fazla fazla beklediği için Gta karşısında harcadı ve kaybetti. Watch Dogs yeni bir mekanik ve interaktif bir dünya gösterdi, sonra oyunu hepimiz gördük. AC3, Ezio karakterinin gölgesinden çıkamadığı için oyunu yorumlarda resmen parçaladılar, seri daha hala çıkamıyor o karakterin etkisinden (Arno).

    Umarım burada söylediklerimi bana yedirirler ama harika bir oyun da olacak olsa da, bence Cyberpunk 2077 şu an üstüne yüklenen umutlardan ve yayıncıya yüklediği baskıdan dolayı bence tarihe adını altın harflerle yazdıramayacak.
    #125473 raistlin | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0video oyunu 
  5. E3 2019 fragmani yayinlanan oyun.

    Beklentileri arsa cikardilar. Turkce dil destegi ile gelmesi de cabasi.

    Fragman sonu surprizli

    Skyrimden ve bf3 ten sonra en cok heyecanlandigim fragmana sahip oyun oldu. Merakla bekliyorum.

    Ayrica belirtmek gerek ilk on siparis alacagim oyun olacak yuksek ihtimal.

    Steam de 249 tl su anda ve cok satanlar listesinde 1 numaraya oturmus durumda.

    youtu.be/...

    #149323 00 | 6 yıl önce
    0video oyunu 
  6. 16 Nisan 2020'de çıkması planlanan oyunu.
    xboxe3'te abimizin de boy göstermesi ve yayınlanan fragmandan sonra diyebiliriz ki, , e3'e katılan tüm firmaların içinden geçti.

    keanu reeves reyisin e3'te yaptığı konuşmanın bir kısmına buradan göz atılabilir
    #149337 the ancient one | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0video oyunu 
  7. çıkış tarihi nisan 2021'den eylül 2021 'e alınmıştır.
    #170749 the ancient one | 5 yıl önce
    1video oyunu 
  8. (bkz: ) başlangıcına atfen çok efsane bir duvar kağıdı paylaşmış.

    hizliresim.com/...

    Edit; gog.com da hesap açtığınız zaman site size yaklaşık 4gb oyun içi ekran görüntüleri, yazdırılabilir posterler vs. bedava olarak veriyor. Meraklısı kaçırmasın derim:)
    #185244 Trafalgar | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0video oyunu 
  9. 7 ekim'de gold sürecine gelindiği ve bir daha ertelenmeyeceği söylendikten sonra tekrar ertelenen oyun. oyun tarihi açısından bakarsak erteleme haberleri çok sürpriz kararlar değillerdir. ertelene ertelene çıkmayan oyunlar oldu piyasada ama ilk defa bir oyunun yapımı bittikten sonra ertelendiğini haberine tanık oldum. şu anda internetin ana gündem maddesi olmuş durumdalar neredeyse. şu anda cd project red'i savunanlar olsa da çok büyük bir kitle ön siparişlerini iptal etmekle meşgul. çünkü insanlar oyunun ertelenmesinden çok "oyunun yapımı tamamlandı" denildikten sonra ertelenmesine sinirlendiler. hatta bu açıklama yapılmadan bir gün önce twitter'da bir eleman oyun kesin tarihinde çıkacak değil mi ona göre izin alacağım tarzında bir şey soruyor ve "full confirmation!" diyerek cevap yazıyorlar kaynak

    cd project red çok saygın bir firma olsa da şu anda sıçıp batırmış durumdalar. hem itibar hem de maddi kayıp yaşayacaklar. en önemli şeylerden birisi de bu oyuna cracklemeye karşı koruma getirmemeleri. oyunlarına o kadar güveniyorlardı ki buna önlem bile almadılar. ancak şu anda yedikleri naneler sayesinde bir çok ön sipariş iptal oldu. üstüne üstlük oyun çıktıktan sonra parasını verip alacak bir çok insan da cd project red'e olan saygısını yitirdiği için korsan olarak kullanacaktır. zaten bir de inanılmaz reklam yaptılar. özellikle son 2 senede tüm dünyada kendilerini viral haline getirdiler. oyunun yapımına harcadıkları kadar reklama para harcamışlardır belki. sen 7 yıldır bu oyunu yapıyorsun, bu kadar reklam yapmışsın, keanu reeves'i bile oynatmışsın, beklentiler tavan yapmış iken "iyi" seviyede dahi bir iş çıkarmak başarısızlık olur. sen daha oyun çıkmadan böyle sıçarsan kim senin oyununa güvenir? eğer muhteşem, tarihinin en iyi bir kaç oyunundan birisi diyebileceğimiz bir çalışma çıkmazsa oyun hak ettiğinden bile çok gömülecek, inanılmaz linç yiyecek. cdpr nasıl böyle bir hataya düştü anlam veremiyorum.

    oyunu aylar önceden ön sipariş vermiş birisi olarak iade etmeyeceğim ama oyun kötü çıkarsa da en çok ben söveceğim. askere gittim geldim, sonrasında aylarca yine bekledim çıkmadı bu oyun. ulan o parayla altın alsam zamanında 500 liram vardı şimdi. onu geçtim, nice insan bu oyunun çıkış tarihine göre yıllık izinler aldı, programlar yaptı. düşünsene, yılda 1 kere imkanın olan bir durumu bir oyuna ayırmayı planlıyorsun, oyun 3 kere erteleniyor.

    şu yaşattıkları şeyleri cdpr gibi itibarı yüksek bir oyun şirketi değil de başka şirket yapsa bu linçin binlerce katını yerlerdi muhtemelen diyorum. bir yandan da böyle bir oyunu cdpr yapmamış olsa kimsenin böyle bir beklentiye girmeyeceğini de biliyorum.
    #222720 marophat | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0video oyunu 
  10. Büyük patlayacak gibi hissediyorum. Son sekiz senedir oyun piyasasına izleyici olarak dahilim çünkü alet edevatlar uçtu fiyat olarak. Oyun izleme sektörü de baya yaygın ama yine de oyunlara bayılıyorum

    Beni ne hype'lamış ne de uçurmuş oyundur seyirci olarak. Bence ellerinde kalacak gibi.
    0video oyunu 
  11. Yapılan son erteleme açıklaması, oyundaki ufak hataları daha da gidermek ve kullanıcıların beklentisini tamamen karşılayabilmek için buna mecbur kalındığına yönelik.

    Daha önce yapılan bir röportajda, cdpr üst yetkililerinden biri "her bir görevde kendimize şunu soruyoruz: bir oyuncu burada ne kadar saçma bir şey yapabilir? Buna göre gerekli önlemleri alıyor ve oyunun akıcılığını sağlamaya çalışıyoruz." demişti.

    Öte yandan geçmişte çalışanlarına asla fazla mesai için baskı yapmayacaklarını belirtmiş olmalarına rağmen teslim tarihi yaklaştığında haftada 6 saat mesai düzenine geçmeleri ve bu sırada çalışanlarına gönderdikleri mailde "sona çok yaklaştık ve hedefimizi tutturmak için fazladan çalışmaya mecbur kaldık. hepinizin emekleri fazlasıyla kompanse edilecektir, Ailelerinize de sabırları için müteşekkiriz" diyen bir açıklama yapmışlardı. Bu olay da günlerce sosyal medyada gündem olmuştu.

    Eğer arka planda başka bir dümen yoksa, yapılan samimi açıklamalar ve tüm bu ertelemelerin ardından gerçekten de oyun tarihine adını altın harflerle yazdıracak bir başyapıt ortaya koyduklarında bugün yaşanan olumsuzlukların bir anlamı kalmayacaktır. Ama oyun beklentileri karşılamazsa, işte o zaman sıkıntı büyük. Bekleyip göreceğiz.
    #222799 jny | 4 yıl önce
    0video oyunu 
  12. Witcher 3 ile yakaladıkları başarı ardından avrupa'nın piyasa değeri en yüksek ikinci oyun firması konumuna gelen firmasının yaklaşık 8 yıldır geliştirdiği yeni göz bebeği. Firmanın oyunculara gerçek anlamıyla bitmiş bir oyun verme konusundaki duruşu ile pandemi süreci birleşince kendilerinin de ön göremediği birkaç çıkış tarih ertelemesine uğramış olsa da, oyun dünyasını yeni yönlere taşıyacak bayrak gemilerinden biri olacağı kuşkusuzdur.
    #222978 astaldo | 4 yıl önce
    0video oyunu 
  13. 07.12.2020 19:00 türkiye saati itibariyle 'den 57.3 gb'lık bir paket halinde önyüklemeye açılmıştır.
    şimdiden kurulumunu yapan kişiler, 10.12.2020 03:00 türkiye saati itibariyle oynamaya başlayabilecektir.
    #231935 jny | 4 yıl önce
    0video oyunu 
  14. Bilgisayarımın minimum sistem gereksinimlerini bile karşılamaması nedeniyle uzaktan bakmakla yetindiğim oyun. Bugüne kadar görüp izlediklerimden hareketle sadece yarattığı dünyanın görselliği ve buna paralel atmosferiyle bile mihenk taşı olmuş sanki. Fi tarihinde atmosfer ve görsellik yüzünden benzeri bir hezeyanı yaşatmıştı da bana onu da o dönemki bilgisayarım yüzünden oynayamamıştım. Kader işte.
    #232165 fly | 4 yıl önce
    1video oyunu 
  15. bir bilgisayar oyunu.

    7 yıldır beklediğim oyun. bu oyun ön siparişe açıldı, ben askere gittim, pandemi çıktı, askerlik uzadı, askerden döndüm, aylar geçti, pandemi neredeyse bitecek hala çıkmadı bu oyun. tam bugün saat 03:00'da açılacaktı ama o da ne!? bir patch gelmiş.

    sayın cdpr ceosu! be amuha goyim gafama özgürce çip bile taktırmadın!!!
    #232451 marophat | 4 yıl önce
    0video oyunu 
  16. yaklasik bir 10 saat oynadiktan sonra cok guzel olmus, ama witcher gercegi ve tanitimlardan sonra benim icin eksik kalmis hissiyatina vardigim oyundur. hikaye, ortam, mekanikler oldukca icine cekti, secimler uzerinden bazi olaylarda daha gorev icerisinde kimi oyunlarin tum oyun boyunca yapamadigi plot twistler yasadim misal, gorevde once kazik yedik, sonra baska bir kazik yiyen fakat gaddar biriyle anlasip asil bize kazik atana kazik atmak icin ciktigimiz yolda ortam gerilince durustlugun dibine vurup son bir kere anlastigimiz kisiyi ilk bize kazik atan kisiye satarak sacmasapan bir sekilde ordu robotlarindan baskin yedik, en sonda da bize anlasma teklif eden gaddar kisinin eziyet ettigi arkadas bize kucak acarak olaydan kurtardi. gorev bittikten sonra arabada muzik dinleyip bos bos surup ne oldu lan az once dedim. bir gorevde ise kisilerin adlarini karistirdigimdan dolayi odaya girdigimde bir surpriz ile karsilastim ki, gulsem mi, huzunlensem mi bilemedim. oyuncuya yasattigi hikayeleri cok olan bir oyun.

    aksiyon dozu cok yerinde, cogu gorevde stealth gitmek de mumkun. oyun gozunuze sokmadan alttan alta size farkli oynama seceneklerini cok guzel sunuyor. 1080ti ile 1440p yuksek ayarlarda 50-60 fps arasi aliyorum ve gorseller bence oldukca basarili. ozellikle de bazi araclarin ic ve dis tasarimlari. first person bakis acisi oyunun yuzde 90'i icin cok yerinde bir karar olmus. immersion hissini doruklara cikariyor tamamen stilize edilmis sehirin icerisinde. witcher 3 de first person bakis acisina sahip olsa daha da icine ceker miydi diye dusundurdu. arac icinde radyo secenekleri olarak oyunun tarzina uygun tutularak her damak tadina gore sarkilar var, bu da zaten gorsellik ve oyunun aksiyonuyla birlesince tam olarak havaya girmenizi sagliyor. karakterler ile diyaloglar dogal, hatta insani duygusal olarak icine ceken cinsten. bir coguna isindim veya sinirlendim ve bu da oyun icerisinde kararlarimi etkiliyor, muazzam keyif aliyorum.

    gelelim eksilerine. once buglari aradan cikaralim. evet yer yer gulduren buglar oluyor, 10 saat icerisinde de game breaking bug bir kere yasadim yalnizca. buglar genelde animasyonlar uzerinden, duvara giren insan, yok olup geri gelen arac, t body olarak barda takilan abimiz vs. genelde gulup gectigim tatli enstantaneler oluyor, canimi siktigini soyleyemem su ana kadar. benim canimi sikan konu buglardan ote, oyunun potansiyeli ile alakali. sokaklar eyvallah kalabalik, ama etkilesime giremiyoruz. kime yaklassam konus secenegi cikiyor ancak tek cumle ile gecistiriyorlar hep. araclarin cogu cok guzel modellenmis, gorselligi yuksek ve bence surusleri de siritmiyor ancak arac cesitleri bana biraz az geldi. gidip takilabildigimiz mekanlarda da keyif alamadim ben acikcasi, iki kere farkli zamanlarda ziyaret ettigim barda insanlar, iki kisi disinda oturduklari yerler, kendi aralarindaki diyaloglar bile ayni denk geldi. bu mu yasayan sehir? sehirin icinde gorev yapmadan catismadan yapabileceginiz cok bir sey yokmus gibi geldi bana.

    umarim online'i butun bu sorunlari toparlayarak gelir, gta online gibi duzenli icerikler ile de gunluk hayatin hengamesinden siyrilip arkadaslarimiz ile roleplay yapabilecegimiz bir kacamak imkanina sahip oluruz. oyunu bitirene kadar oynayip buyuk ihtimalle bir kere de farkli bir yol izlemek uzere tekrar baslarim. eger buradaki fikirlerim degisirse editleyecegim.

    sairin de dedigi gibi, be sozluk!
    #232873 make noise | 4 yıl önce
    0video oyunu 
  17. 'dan kaldırılmış olan oyun.

    twitter.com/...
    #233892 kerem | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0video oyunu 
  18. 32 saatlik maceram sonunda ana hikayesini bitirdiğim oyun. tabi arada yan görevler yaptığım için bu kadar uzun sürdü. ana hikaye tahminen 20-25 saatlik bir oynanışa sahip. 32 saat sonunda söyleyebileceğim en önemli şey, oyundan büyük keyif almış olmam. buna rağmen oyunun "ben tamamlanmadım, erken çıktım" diye bağırdığını söylemek lazım.

    öncelikle spoiler vermeden artılar ve eksilerini masaya yatıracağım. daha sonra spoiler kısmına girerim.

    öncelikle artılar:

    -zaten bu oyunun en önemli özelliklerinden birisi muhteşem görselleri ve atmosferi. inanılmaz bir şehir var karşımızda. sokaklar, insanlar, iç mekanlar o kadar güzel tasarlanmış ki oyunun her bir köşesi muhteşem bir atmosfer barındırıyor.

    -karakterler ise gerçekten muazzam. onlarla olan etkileşimimiz bağ kurmamızı sağlıyor. hatta şu sıralar platonik aşkım judy alvarez.

    -aksiyon gerçekten güzel. en azından kendi karakterimiz açısından güzel. yakın dövüş, ateşli silahlar, gizlenme gibi seçenekler olduğu kadar ateşli silahlar içerisinde de bize çeşitlilik sunulmuş.

    -karakterimizi özelleştirme adına güzel bir yetenek ağacı ortaya çıkartılmış. bu önemli çünkü hem algımızı zorlaştırmayacak kadar basit hem de çeşitlilik sağlayacak kadar gelişmiş. ayrıca bir şeyler üretmek ve geliştirmekte seçeneklerimiz arasında. ayrıca kıyafetlere, silahlara ve hatta kendi bedenimize yapabileceğimiz geliştirmeler de çok güzel olmuş. bunlar da o kadar çeşitlilik sunuyor ki birbirinden eşsiz karakterler yaratmak mümkün.

    -karakter demişken, karakter yaratma ekranı da gayet hoş. bundan daha ayrıntılı olabilir miydi? evet olabilirdi. mesela eve online'da öyle bir karakter yaratma motoru var ki resmen üç boyutlu modelleme! ama o kadarı da fazla çünkü bir karakter yaratmak için canınız çıkıyor. çok becerikli değilseniz bir de çirkin oluyor. karakter yaratma kısmını basit tutmaları bu açıdan güzel olmuş. buna rağmen cyberpunk havasına yakışır güzel saç modelleri, dövmeler ve lensler ve bir çok şey var.

    gelelim eksilere:

    -öncelikle yapay zeka. muazzam bir yapay zeka sorunu var oyunda ve en önemli sebebi bu oyunu aslında tamamlamadan piyasa sürmüş olmaları. özellikle çatışma esnasında düşmanlarınız hep saçmalıyor. en zorda oynasanız dahi aynı saçmalıklar. sadece size daha fazla vuruyorlar o kadar. tahminim buna yönelik bir yama gelecektir. tabi yapay zeka sadece burada saçmalamıyor. bir diğer kısmı ise trafikte yaşanıyor. trafik o kadar kötü ki o şehir atmosferinde göze batan tek kötü şey. birisine çarpıyorsunuz hatta arabasını pert ediyorsunuz "o neydi gız" tarzında tepkiler falan geliyor sadece. bir de arabada korna olsun isterdim. muazzam radyoları olan araba koyuyorsun, korna koymuyorsun.

    -buglar. beni rahatsız eden çok bug olmadı ama sürekli karşımıza çıkmıyor değil. en azından oyunu oynamama engel bir şeyler karşıma çıkmadı. tabi biz bilgisayar oyuncuları olarak daha rahatız. bu konuda konsol oyuncularına sabır diliyorum. zaten ps4 versiyonu o kadar kötü ki her türlü iade alıyorlar oyunu. hatta playstation store'dan bile kaldırıldı.

    temelde göze çarpan ana hatlar bunlar. tabi bir de oyunun ana hikayesi var ki artık o da spoiler kısmında:


    -- spoiler --


    corpo olarak başladığım oyunda genelde bencil bir tavırla devam ettim. sanırım kendi kişiliğim buna çok ters değil. hanako arasaka'nın teklifini kabul etme, güvenme diyen Johnny'ye inat, ölmemek için şeytanla anlaşma yaptım. her ne kadar karizmatik bir puşt olsa da haklı çıkan silverhand oldu. oyunun sonunda arasaka'nın malı olmamak adına benliğimin aktarılmasını reddettim. bilmiyorum belki de o bile bencilliğimden aldığım bir karardı.

    diğer sonu da merak etmiyor değilim. gerçi oyunun kaç farklı sonu var onu bilmiyorum ama bu sefer street kid olarak farklı bir karakterle oynayacağım. bakalım, göreceğiz.

    ayrıca delamain yan görevi çok iyiydi. virüs kapmış, değişik kişilikler kazanmış 7 arabayı getirirken çok eğlendim. gerçekten güzel kurgulanmış bir çok yan görev var. bu sefer ana hikayeye daha az odaklanıp, yan görev yapma sırası geldi.


    -- spoiler --

    #234198 marophat | 4 yıl önce
    2video oyunu 
  19. çıktığı günden itibaren; işyerinde bulunduğum saatler de dahil olmak üzere, uyanık olduğum her an, bulduğum her fırsatı değerlendirerek toplamda 270 saatlik oynama süresine ulaşmışım bunu oynarken. işten güçten hiç bir şekilde vakit bulamadığım günleri çıkarıp hesapladığımda, ortalama olarak günde neredeyse 8 saatimi bu oyuna harcamışım. övünülecek bir şey değil, ama ergenlik yıllarımdan beri bir oyunu tam da çıktığı dönemde, yepyeni bir dünyayı keşfedip sürekli farklı şeyler yaparak, her bir dakikasından ayrı bir haz alarak, böyle çatır çatır manyaklar gibi oynama şansını ilk defa buldum ve bu maceranın sonuna kadar müthiş bir keyif aldım. günde 8 saat, toplamda 270 saatlik bir mesaiyi kendine yatırım olarak değerlendiren bir insan bu süre içerisinde birkaç tane yeni program öğrenebilir, sıfırdan başladığı bir dili "survival" derecede konuşacak düzeye gelebilir, ya da önceden bildiklerini kullanarak sıfırdan bir projeye başlayıp epey mesafe kat edebilir. gel gelelim oyun manyaklığı bambaşka bir şey ve böylesine bir motivasyonu daha faydalı şeylere kanalize etmenin mümkün olmadığı da bir gerçek. bazen sadece deyip kendini rüzgara bırakırsın, bir süre sonra o rüzgar kendiliğinden diner ve yaşanmışlıklarından duyduğun mutluluğu cebine koyup hayatına devam edersin; o yüzden hiç bir şekilde pişman değilim ve olmayacağım.

    oyunu bu kadar yüksek bir motivasyon ile, müthiş haz alarak oynamamı sağlayan etkenlerden en önemlisi, hakkındaki olumsuz eleştirilere kulaklarımı tıkamam oldu. oyunun eksik çıktığı, vaat edilenler ve gerçekte sunulanlar arasında bazı noktalarda dağlar kadar fark olduğu apaçık ortada. fakat bunlar yerine gerçekten bitmiş olan kısımlar ve belli konularda harcanmış olağanüstü emeğin getirilerine odaklanınca, oyunun ilk hali bile gayet keyifli oluyor. ilk 1 hafta içerisinde ufak güncellemelerle çökme sorunları da giderilince, artık neredeyse kesintisiz bir deneyim yaşamaya başladım ve tam da bu esnada hikayenin asıl açılmaya başladığı noktalara ulaşınca artık oyun akıp gitmeye başladı. büyük güncellemelerin de ilki birkaç gün önce yayınlandı ve devamı yolda; bu da demek oluyor ki oyunu bugün oynamaya başlayacak birisi, o ilk günlerdeki olumsuzluklardan neredeyse hiç etkilenmeyecektir. oyun dünyasını bilen kişiler ise 1-2 yıl bekledikten sonra oyuna başlamanın çok daha mantıklı olacağını, o güne kadar gelecek daha büyük güncellemelerle hem tüm hataların giderileceğini, hem optimizasyonlar ile grafiklerin ve performansın çok daha iyi hale getirileceğini, hem de yapılacak eklemelerle eksik kalmış kısımların tamamlanacağını ve oyuna daha fazla içerik dahil edileceğini söylüyorlar.

    bu noktada şahsen nasıl bir oyuncu olduğumdan da bahsetmek isterim: öyle sürekli irili ufaklı oyunlar alıp 3-5 günde tüketen, ya da büyük ölçekli bir oyunu 50-60 saatte bitirip sonra yüzüne bakmayan biri değilim. tam tersine, bir oyunu bir kere aldım mı yıllarca tadını çıkarabilmek isterim ve bu da sadece açık dünya ile mümkün; hal böyle olunca oyun dünyasının en çok ses getirmiş oyunları haricinde pek bir seçeneğim olmuyor. bununla beraber; eski zamanlarda geçen, at sürüp taşla sopayla düşman kovalanan atmosferleri de sevmiyorum ve bu da seçeneklerimi iyice daraltıyor. netice itibariyle, şimdiye kadar beni üst düzeyde heyecanlandıran oyunlar sadece ve serileri oldu; bunların "yeni" olduğu zamanların üzerine geçen yıllar boyunca oynadığım tek oyun da gta online olarak devam etti. bunlar haricinde seneler önce bir miktar heyecanlandırsa da umduğumdan çabuk bitti, bir de içimdeki kamyoncuyu ortaya çıkartan 'yi arada bir gerçekten sakin bir ruh hali ve bol vakit bulduğumda oynuyorum. işte böyle bir oyuncu olarak, cyberpunk bana yıllardır hasretini çektiğim manyaklığı yeniden yaşama imkanı verdi ve yukarıda bahsettiğim vaziyet ortaya çıktı.

    şimdi biraz daha oyunla ilgili detaylara gireyim:


    açık dünya:

    haritanın merkezinde devasa diyemesem de yeterince büyük bir şehir, onun etrafını çevreleyen geniş çorak araziler (oyundaki ismi badlands), ve onların da dışında "şimdilik" gidilemeyen bölgeler mevcut. merkezdeki şehrin farklı bölgelerine gittikçe binaların mimarisinden asfaltın kalitesine ve trafiğin yoğunluğuna kadar pek çok faktör değişiyor. dış arazilerde ise kilometrelerce medeniyet belirtisi görmeden ve görünmez sınıra ulaşmadan dolaşmak mümkün. hem şehir merkezinde, hem de dışındaki arazilerde ziyaret edilebilecek sayısız konum var ve buralarda bazı benzersiz objelere rastlamak mümkün, o yüzden sürekli gözünüz kulağınız açık bir şekilde dolaşmak ve minimap'te beliren ikonları takip etmeniz lazım.

    minimap demişken; oyundaki en büyük yol gösterici olan bu fasilite ne yazık ki tam olarak görevini yerine getiremiyor çünkü çok küçük ve çok fazla zoom yapılmış halde. görüş alanınızdaki her şeyi burada kuşbakışı görebiliyorsunuz, fakat özellikle araç sürerken zoom out yapmaması sebebiyle yüksek hızlarda her dönüşü kaçırmanıza veya gayet yakında olan şeyleri görememenize sebep oluyor.

    bahsi geçen "şimdilik" mevcut olan sınırların varlığı düşünüldüğünde; oyunun haritası belli ki daha büyük olarak planlanıyordu, fakat çıkış aşamasında bunu sınırlandırmak zorunda kalmışlar. ayrıca bir söylenti olarak, şehir merkezinde dikey yönde daha çok alan ve bilhassa yer altında apayrı bir dünya olmasının başlangıçta planlandığını fakat yetişmediği için iptal edildiğini söyleyenler de var. ilerleyen zamanlarda hem bu alt/üst katmanlara, hem de dış arazilere daha çok alan ve içerik eklenmesi ihtimali yüksek; bekleyip göreceğiz.


    taşıtlar:

    oyunda hem hava, hem de kara taşıtları mevcut. hava taşıtlarına maalesef her istediğiniz an erişilemiyor, erişebildiğiniz zamanlarda da kendiniz uçuramıyorsunuz (en azından şimdilik). kara taşıtlarında ise herhangi bir sınırlama yok; oyunun başlarından itibaren karakterinizin seviyesinin yettiği her aracı yoldan çevirip gta gibi içindekileri indirerek kendiniz sürmeye başlayabilirsiniz, ya da para kazandıkça satın alabilirsiniz. araçların bagajına item depolanabiliyor, ayrıca sahip olduğunuz tüm araçları herhangi bir anda yanınıza çağırabiliyorsunuz. tüm bu imkanları birleştirince, oyunda kara yoluyla çılgınlar gibi dolaşmak ve farklı silahlardan oluşan deponuzu her yere çağırmak mümkün. öte yandan, oyunda pek çok modifiyeli araç olmasına rağmen bu modifiye işini kendimiz yapamıyoruz ve her bir kategori altındaki çeşitlilik de biraz sınırlı kalıyor. bunlar da muhtemelen oyunun çıkışına yetişmeyen diğer konulardı ve gelecekte hem yeni araçlar, hem de modifiye imkanları gelebilir. beklemedeyiz.

    her araç kategorisinin doğal olarak kendine özgü avantajları mevcut; şehir merkezinin yoğun trafiğinde motorsiklet çok daha seri oluyor, dış arazilerde ise spor araçların araziye uygun modifiye edilmiş versiyonları epey tatmin edici. cadde için üretilmiş ise öylesine efsanevi bir araç olmuş ki, cyberpunk ile hiç alakası olmayan yarış simülasyonu 'e bu aracı sürpriz bir şekilde eklediler ve bu aracı tüm potansiyeli açığa çıkmış şekilde deneyimlemek böylece mümkün oldu. o oyunu, pardon simülasyonu profesyonel seviye direksiyon seti ve donanımlı bir yarış kokpitinde mesela şöyle deneyimleme şansına sahip biri olsaydım ve bu aracın o simülasyona geleceğini duysaydım, muhtemelen ufak çaplı bir kalp krizi geçirirdim. gerçekten manyak ötesi bir araç ve içinde oturup her şeyiyle onu yaşamak muazzam bir deneyim olurdu.

    gelelim sıkıntılı bir konuya: başka bir oyunda bu kadar heyecan yaratabilecek araçlar, ne yazık ki bu oyunda o kadar da sürülebilir değil. sürüş mekanikleri gerçekten can sıkıcı ve kullandığınız aracı stabil bir şekilde yolda tutabilmek için büyük mücadele veriyorsunuz, çoğu zaman da başaramıyorsunuz. gta'da onlarca kilometre hiç kaza yapmadan gayet hızlı şekilde araç sürebilen ben, cyberpunk'ta sağa sola çarpmadan yarım kilometre yol gidemiyorum. yanlışlıkla bir yayayı ezince polisin başıma üşüşmesi de zaman zaman görevlerde sıkıntı yaratıyor. neyse ki buna da bir çözüm var; nexus mods platformunda sunulan "better handling" isimli bir mod bu konuda epey bir iyileştirme sağlıyor. minimap'te değişiklikler sağlayan mod ile birlikte kullanıldığında, araç sürme deneyimi çok daha iyi bir hale geliyor. gelecekte umarım resmi olarak da bu geliştirmeler oyuna eklenir.

    şimdi gelelim; çoğu kişinin kafasını kurcalayan en absürd konuya: oyundaki bütün kara taşıtları içten yanmalı motora sahip ve sebebini henüz kimse bilmiyor. şu an gerçek dünyada 2021 yılındayız ve bütün gelişmiş ülkeler 10 yıl içinde büyük oranda elektrikli araçlara geçiş yapmayı planlıyor; zaten yürümüş gitmiş, bütün otomotiv devleri de bu yönde kendilerini hızla geliştiriyor, fakat oyunun evreninde 2077 yılından önceki savaşa kadar ne olmuş da bu dönüşüm bir anda bıçak gibi kesilmiş, bilinmiyor. öyle bir dünyada benim beklentim; araçların çoğunun elektrikli olması ve o eski tutkularından vazgeçemeyen kişiler için de halen çeşitli içten yanmalı araçların piyasada olmasıydı. bu konu bana hala garip gelse de, sonuçta a noktasından b noktasına cool bir şekilde ulaşılıyor ve artık oyunu oynarken bu konuyu sorgulamıyorum.


    karakterler:

    ana hikaye, yan görevler, haritanın farklı bölgelerine konuşlanmış çeteler falan derken oyunda epey bir karakter var ve aralarından bazıları gerçekten özgün karakterler olmuş, bunlara cidden emek harcanmış. ana karakter de oyunun en başında epey bir kişiselleştirilebiliyor, fakat sonrasında değiştirmek mümkün değil (saç kesimi bile sonradan eklenen gayriresmi modlarla yapılabiliyor), fakat en azından giyim kuşam için bol miktarda seçenek mevcut.

    oyunda beni asıl şaşırtan şey ise, bazı karakterlerle romantik yakınlaşmalar yaşayabilmek oldu. her şeyden önce konu sadece cinsellikse, bu oyun zaten ona yönelik bir oyun değil. çok canınız isterse jinjin street isimli bölgede yer alan bir adet erkek ve bir adet kadın fahişeden istediğinizi tercih edip, birkaç saniyelik erotik bir sahne izleyebiliyorsunuz. romantik ilişki yaşayabildiğiniz karakterlerin de her biriyle sadece tek bir seks sahnesi var, onlar da pornografiden epey uzak. oyunun asıl odak noktası, o karakterler ile kurulan gönül bağı ve oynadığınız ana karakter için ölüme bile gidecek sevgileri. fakat bunlar gerçekte hikayeyi etkilemiyor, tercihleriniz uymadığı için yakınlaşmadığınız ve sevişmediğiniz bütün karakter ile her halukarda sıkı bir dostluğa sahip oluyorsunuz ve sonunda yine size güzel şeyler hediye ediyorlar, bir mevzu olduğunda yine koşarak geliyorlar.
    bu yakınlaşılabilen karakterler için de şu detayları vereyim:
    * : çoğu kişiye göre şimdiye kadar oyun tarihinde yaratılmış en cazibeli dişi karakter; gerçek hayatta böyle bir kadın var olsa eminim ki hayati fonksiyonları sağlıklı çalışan her erkek onu delicesine arzular ve günde birkaç defa vahşice sevmek için fırsat kollardı. başka bir kesimin deyişiyle ise, uğruna evi arabayı satıp çukurdiyarembek'teki arazileri üzerine yapacakları kadın. ve fakat bu hanımefendinin lezbiyen olması da ayrıca trajikomik bir mevzu.
    * : erkeği için saçını süpürge edecek, onunla her yere gidecek, uğruna bütün dünyayı silecek karakterde bir kadın. gel gelelim hafiften varoş havası ve kezbanlığın karasularında dolanan tavırları, ayrıca zor elde edilen bir kadın olduğunu iddia ettiği halde birlikte birkaç görev yapıldığında kolayca düşmesi ile biraz kafa karıştıran bir profil çiziyor. ayrıca giyiyor.
    * : kaslı ve iri, sert bakışlı fakat adil yapısıyla o tür erkek seven kadınların her an üzerine tırmanmamak için kendini zor zaptedeceği, tam bir alfa erkeği. eşcinsel olmadığım için beni cezbeden bir yanı yok, fakat eşcinsel oyuncular eminim bunun da sadece hetero olmasına üzülmüşlerdir.
    * : keanu reeves'in canlandırdığı karakterinin solistliğini yaptığı grubunun en tepedeki ikinci ismi ve yarı-karizmatik, biraz şımarık, pençesinde kıvrandığı derin depresyondan sıyrılmak için bazen sapıtan, öte yandan tipik rockstar karakteristiklerini bünyesinde barındıran bir isim ve ne yazık ki eşcinsel erkek oyunculara layık gördükleri tek seçenek.

    bu tabloda şöyle bir vaziyet ortaya çıkıyor: biseksüel olmadığınız sürece tek bir partner seçeneğiniz var ve cinsel tercihinize bağlı olarak gözünüzün diğer seçeneklerden birinde kalması olası. neyse ki yakın zamanda bunun için de bir mod yapıldı ve karakterinizin cinsiyetinden dolayı yakınlaşamadığınız karakterlerin kilidini doğru anda açıp, kendi karakterinizi o karakter ile haz denizinde yüzdürebiliyorsunuz.


    hikaye / yan görevler:

    ana hikaye gayet güzel olsa da, o konuda halen cd projekt'e biraz kırgınım açıkçası. cyberpunk'ın çıkışına az bir zaman kala, 'ün istatistiklerini incelemişler ve görmüşler ki ana hikayesini bitiren kişi yüzdesi epey az. bundan dolayı cyberpunk'ta hikayeyi biraz daha kısa tutacaklarını açıklamışlar ve o dönem beni epey kızdırmışlardı. witcher 3'e ben de neredeyse hiç başlayamadım; çünkü yukarıda da bahsettiğim üzere o atlı, kılıçlı, cadılı atmosferi ilgi çekici bulmuyorum. ama cyberpunk'ın atmosferinde başka hiç bir şeyle ilgilenmeden sadece ana hikayeyi bitirmek 100 saat sürüyor olsa, ben bir 200 saat de yan görevleri yaparak paralel bir ilerleme benimseyip, üstüne bir 100 saat de sırf etrafı keşfetmeye devam etmek için oynardım. bu konuda yalnız olmadığımı da biliyorum, ama burada konu tabii ki stratejik bir karardan ziyade, aslında oyunu yetiştirememeleri olduğu için artık kızgın değilim ve elimde olana bakıyorum.

    öte yandan yan görevlerin bolluğu ve çeşitliliği sağ olsun, toplam oynayış süresi olarak beni yeterince tatmin etti. yan görevlerin bir kısmı, aslında ana hikayede karşılaşılan kişilerin talep ettiği görevler. bunları yapmayan çok ciddi söylüyorum ahmaktır; her birinin dolaylı yoldan hem ana hikayeye, hem de karakter gelişimini desteklemesi bakımından genel oynanışa epey katkısı var. bir yan karakterin tüm ek görevlerini bitirdiğinizde aldığınız ödüller de cabası.

    ana hikayeyle doğrudan bağlantısı olmayan yan görevlerde ise yanlış saymadıysam toplam 6 farklı kategori var, fakat her bir görev kendi içindeki öğelerle diğerlerinden farklı oluyor ve sürekli aynı kategoriyi arka arkaya oynamadıkça tekrara düşüyormuş gibi hissettirmiyor. dahası, yolda rastgele karşılaşılan insanlar ile başlayan bazı görevler de var ki oyundaki hiç bir şeye benzemeyen, tamamen özgün senaryolar.

    öte yandan, hem ana hem de yan görevlerde pek çok kırılma noktası var. bu noktalarda çoğu zaman kader yoldaşımız yol gösterici şeyler söylüyor, bazen güvenilmez biri gibi dursa da suyuna gittiğinizde pişman olmuyorsunuz. bununla beraber bazen de öyle bir tercih yapmanız gerekiyor ki; gerçekten doğru bir karar yok, her halukarda tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor. ben oyun boyunca bazen kendi iç sesimi dinleyerek, bazen de çeşitli kaynaklardaki yol göstericilere bakarak yolumu çizdim. oyunda ulaşılabilecek 5 farklı sondan 3 tanesini yaşadım, bunlardan 2 tanesini yaşamak için yaklaşık 20 saatlik bir oynanışı geri alıp o kısımları daha doğru kararlarla tekrar geçtim ve en sonunda gördüm ki bu oyunun her şeyin doğru yapıldığı bir versiyonu yok. bu noktada gerçek hayat ile de epey benzeşiyor aslında...


    karakter gelişimi ve item'lar:

    rpg türüne daha önce pek sarmamıştım; sebebi de bu oyunların çoğunun ortaçağ fantezi dünyasında geçmesi ve şimdiye kadar 2 defa bahsetmiş olduğum üzere o tür atmosferlerden hazzetmememdi. yine de crafting, looting gibi kavramlara o oyunları oynayanların anlattıklarından aşinaydım, sadece bizzat içli dışlı olmamıştım. 5 yıla yayılan 1500 saatlik gta maceramda işler çok basitti: görevler yap > para kazan > silah/ekipman al > yeni görevler yap. cyberpunk'ta ise loot allah loot; hem de öyle böyle değil. ruh hastası gibi her şeyi loot'luyorum, yolda yürürken en ufak bir loot edilebilir item görsem koşarak o tarafa gidiyorum, hangi görevi yapsam asıl çatışmaya harcadığım zamanın 2 katını bütün alanı tarayıp her şeyi loot etmekle harcıyorum. başlarda loot ettiğim çoğu şeyi satıp paraya çeviriyordum; bir noktadan sonra hepsini parçalayıp crafting'de kullanmaya başladım. bir yandan da internetten araştırıyorum; falanca bölgede filanca köprünün altındaki çete üyesini öldürünce cesedinden şu item çıkıyor diyorlar, hop işi gücü bırakıp oraya gidiyorum. gecenin bir körü, uyumadan önce telefonu kurcalarken bir tüyo bulup, hiç üşenmeden yataktan kalkıp, oyunu açıp, o şeyi aldıktan sonra tekrar yatmaya gittiğim de çok oldu.

    ben cyberpunk'ta böyle takılıp kendimi manyak zannederken, sonradan öğrendim ki serisi ve başka oyunlarda çok daha fazla çeşitlilik varmış ve rpg elementleri de aynı şekilde hikayeyi epey dallandırıp budaklandırıyormuş. o oyunları oynamış insanlara cyberpunk çok sade ve basit gelmiş, hayal kırıklığı yaşamışlar. allah gelecekte o insanlara da hem cyberpunk'tan daha aksiyonlu ve güzel grafikli, hem de fallout'tan daha bol çeşitliliğe sahip bir oyun nasip etsin ne diyeyim, bana bu kadarı bile yetti de arttı şahsen.

    tüm bunlar bir yana, oyunda seviye atladıkça harcanabilen puanlar da apayrı bir olay. bir kere oyunun sonuna kadar toplayabileceğiniz seviye puanlarıyla bütün skill'leri sonuna kadar geliştirmek mümkün değil, ki sonradan öğrendiğime göre bu da rpg dünyasında olağan bir durummuş. o yüzden puanlarınızı harcarken çok net tercihler yapmalı ve bunlara bağlı kalmalısınız. tercih ettiğiniz çatışma yöntemleri ve oynayış tarzınıza göre bazı skill'leri tamamen boş bırakıp, bazılarına da elinizdeki bütün puanları basmak zorundasınız. diğer yandan karakterinizi geliştiren tek şey bu puanlar değil, ripperdoc diye geçen doktorlardan satın alıp vücudunuza taktırabileceğiniz implantlar da bazı kabiliyetlerinizi epey geliştirebiliyor. o yüzden belli bir kabiliyeti puanlarla, diğerini de implantlarla üst düzeyde geliştirme şansınız var. bunların hepsini biraz araştırarak ve kafa yorarak çözüp, hangilerine yatırım yapacağınıza karar vermeniz gerekiyor.

    işte bütün bunları ve daha fazlasını kapsayan bir beyin fırtınası, geride bırakmış olduğum 1 ay boyunca oyunu oynamadığım zamanlarda bile beni etkisi altına alarak muazzam bir zihin egzersizi imkanı sundu. bundan sonraki süreçte oyunu hayatımın içinde belil bir dozda tutup, oyun sayesinde silkelenip kendine gelmiş zihinsel kapasitemi daha faydalı işler için harcamayı planlıyorum. sanıyorum oyunun hayatıma en büyük katkısı da bu oldu.


    performans:

    oyunu pc üzerinde, daha doğrusu gtx 1050 ekran kartlı ve i5 işlemcili bir gaming laptop üzerinde oynuyorum ve fps değeri 20-25 civarlarında geziyor. hanımın ryzen 7 işlemcili, ekran kartı olmayan (işlemci içerisindeki gpu çekirdekleri o işi üstleniyor) laptop'ında ise 10-15 fps arasında gezinmesi ve bu haliyle bile oynanabilir olması ise ayrıca enteresan bir mevzu. her iki donanımda da çözünürlüğü bir tık düşürünce fps artıyor ama niyeyse oyun tam ekran olmuyor, o yüzden mecburen full hd çözünürlükte oynuyoruz. şöyle ağzımızın tadıyla bir masaüstü toplayıp da ray tracing'li ekran kartıyla, overclock edilmiş işlemciyle, bir de tv'ye ve 5.1 ses sistemine bağlayıp stabil 60 fps ile oynamak bambaşka bir deneyim olurdu tabii ki; ama elektronik piyasasının durumu ortadayken buna da şükür.

    şimdiye kadar yayınlanmış irili ufaklı update'lerin sonucunda, şahsen performans konusunda henüz bir düzelmeye rastlamadım. şu an muhtemelen bug'ları gidermeye odaklandılar, bunların hepsini halledince biraz da optimizasyona yoğunlaşacaklar. fakat hiç düzelme olmasa dahi, oyun şu an en azından pc için çok çeşitli platformlarda oynanabilir düzeyde (tabi 20-25 fps'yi görünce gözleriniz kararmıyorsa).


    fotoğraf modu:

    bu kadar detaya girmişken, bu özellikten de bahsetmemek olmazdı. oyunda belki de en güzel yapılmış kısımlardan birisi, ekran görüntüsü çekmenin de ötesine geçmenizi sağlayan fotoğraf modu. oyunu oynarken herhangi bir anda tek tuşla bu moda geçebiliyor ve karakterinizin verdiği pozu, bulunduğu noktayı, baktığı yönü, yüz ifadesini, ve pek çok detayı epey geniş seçenekler arasından seçebiliyorsunuz. dahası; çeşitli görsel filtrelerle önünüzdeki görüntüyü bir adım ileriye taşıma imkanınız var. reddit gibi platformlarda, çeşitli yaratıcı yöntemlerle şahane görüntüler elde eden ve bunları nasıl yaptığını videolu olarak açıklayan kullanıcılar da mevcut. tam oyundan biraz olsun sıkılmaya başlanıldığı bir anda, bütün şehri fotoğraf çekme tutkusuyla tekrar dolaşmaya başlamak apayrı bir keyif veriyor.


    modlar:

    her popüler oyunda ayrı bir dünya yaratan mod geliştiricileri, tabii ki bu oyunda da boş durmadı ve en başta oyundaki kusurları gidermeye yönelik yapımlarla işe giriştiler. yukarıdaki satırlarda bahsettiğim modlar şimdiye kadar çıkmış olanlar arasında en popüler olanlarıydı ve doğrudan oyun deneyimini geliştirmeye yönelikti; fakat aradan zaman geçtikçe daha enteresan özelliklere sahip olanlar da sahneye çıkmaya başladı. mesela bir tanesi, karakterimizin bütün kıyafetlerini çıkardığımızda açık dünyada hala üzerinde bir don ile görünmesine tepki olarak onu da çıkartıp tamamen anadan üryan hale getirmenizi sağlıyor. oyuna bir komut konsolu ekleyip, pek çok şeyi anlık olarak değiştirmenize yarayan başka bir mod daha var ki sunduğu seçenekler neredeyse sınırsız.

    öte yandan daha birkaç gün önce, oyunun yapımcısı cd projekt de resmi mod araçlarını kullanıcılara sundu ve böylece mod yapımcıları artık daha fazla seçeneğe sahip oldular. artık ana karaktere de etrafta görülen npc'lerdeki gibi robot kollar eklenebiliyor, derisi komple kromaj ile kaplanabiliyor, ya da maelstrom çetesindeki gibi kırmızı sensörlerle dolu bir surata sahip olunabiliyor. bu mod araçları çıkalı henüz 1-2 gün olmuşken, bir kullanıcının yukarıda bahsettiğim jinjin street'teki fahişenin yüzünü keanu reeves'inkiyle değiştirmesi ise küçük çaplı bir infial yarattı ve cd projekt bu modu hemen yayından kaldırtarak, "lütfen oyunumuzda rol almış değerli aktörleri kirli emellerinize alet etmeyiniz" gibisinden bir açıklamada bulundu. önümüzdeki haftalarda başka ne tür modlar yapılacağı ise merak konusu.

    resmi araçlarla yapılabilen modlar bunlarla sınırlı değil tabii ki; yanlış anlamadıysam yeni görevler ve bölgeler oluşturmak da artık mümkün oldu, fakat o tür emek isteyen modları görmek için biraz beklememiz gerekecek.


    netice:

    bu oyun henüz daha yolun çok başında. hem yapımcılarının şu an içinde bulunduğu geliştirme süreci, hem mod yapımcılarının buna paralel emekleri, hem de oyuncuların henüz keşfetmemiş olduğu detaylar ile ilgili merak belli ki daha uzun bir süre oyun dünyasının gündemini meşgul etmeye devam edecek.

    bu esnada tabii ki reddit'te yaşanan tartışmalar da uzun bir süre dinecek gibi görünmüyor...
    örneğin şu listenin gelecekte nasıl bir hale geleceği, buradaki maddelerin kaçının sonradan silineceği büyük merak konusu.
    başka bir konu ise, cyberpunk 2077 subreddit'inin moderatörlerinin çektiği çile. şu makalede insanların öfkesi ve yazdıkları toksik post'lara karşı oyunun iyi yanlarını görünür tutmak ve tüm bunlara rağmen oyundan hala benim gibi keyif alabilen insanların etkilenmemesi için nasıl mücadele verdikleri anlatılıyor. hatta bir noktadan sonra bazı kullanıcılar ayrı bir subreddit açıp, "buraya toksik insanlar giremez, sadece olumlu şeyler yayınlanacaktır" demişler.
    son olarak cd projekt'in kurucu ortaklarından marcin iwinski'nin bizzat kamera karşısına geçerek oyunculardan özür dilediği, yaşanan kaosun sebeplerini kendi gözünden açıkladığı ve yakın gelecekte neler yapacaklarını anlattığı, samimi gibi görünen ama bazı çelişkiler de barındıran açıklamasını da şöyle bırakıyor, bu girdiyi burada sonlandırıyorum.
    #241208 jny | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    4video oyunu 
  20. dediler ki 1.5 güncellemesi geldi, oyun optimizasyonu arttı, buglar gitti oynanabilecek kıvama geldi. kafam girsin bunu diyenlere diyeceğim ama olmayacak. oyunu normal şartlar altında ultra ayarlarda 20, üst ayarlarda 30, orta ayarlarda 50 fps ile oynayacak bir sisteme sahibim, peki orta ayarlarda uhd kaç fps aldım dersiniz? 25-30. lan arkadaş assassin's creed unity'den daha kötü optimizasyonu olan oyun yapmayı nasıl başardınız siz? bir de bu eli ayağı düzeltilmiş şekli, önceki halini hayal dahi edemiyorum. yine oldukça fazla bug var.

    bütün bunlara takılmadan oyunu 40 saat gibi bir sürede bitirdim. ana hikaye 20 saat falan sürüyor, bu büyüklükteki bir oyun için çok kısa. ancak hikayede benim canımı sıkan kısalığı değil. hikaye çok güzel bir şekilde başlıyor, merak uyandıra uyandıra ilerliyor finale gelince tırt. oyunun final hikayesi, lostun final sezonu ile kapışır! hatta öyleki oyunun bittiğini anlamam için credits akması bile yeterli olmadı, hikaye böyle saçma bir şekilde bitemezdi bir yarım kalmışlık vardı, ne zaman en sonda ana hikaye bitti teşekkür ederiz yazdı öyle anladım. hemen ardından alt+f4 çekip oyunu sildim.

    oyunda çatışmaya girdiğimiz yapay zekalar haricinde geri kalan ne kadar yapay zeka varsa hepsi gerizekalı. ciddiyim bak. bir örnek vermek gerekirse; araç kontrolü zaten rezalet, büyük bir beceri gösterip yolda dümdüz gitmeyi başarırsanız önünüze yaya atlıyor, haliyle ölüyor, sonra suç ihbarı yapılıyor polislerle çatışmaya giriyorsun haliyle ya ölürsün ya öldürürsün orasını bilemem, lan ben yolda dümdüz gidiyordum adam önüme atladı birden niye onun ceremesini ben çekiyorum?

    sinirime dokunan noktalardan bir diğeri ise karakter yaratımı. yahu, cinsel organın büyüklüğüne, kılının rengine kadar detaylı bir şekilde özelleştirebildiğimiz karakterimizi 3. şahıs olarak göremiyoruz, her şey 1. şahıs, olabilir mi böyle bir şey? lan madem ben o kadar özelleştirmeyi sadece ayna karşısında görebilecektim niye yaptınız bunu? bana neden başlagıçta karakter yaratmak için o kadar dakikayı neden harcattınız, bre ibneler! (bbs derdini sikeyim dediğinizi duyar gibiyim)


    peki oyunda iyi olan hiçbir şey yok mu? yaratılan dünya, atmosfer harika. tam içinde kaybolmalık. başka bir numarası yok ama.

    sonuca gelirsek bu oyun prematüre doğmuş bir bebekten farksız. oyun başta hikaye olmak üzere çok eksik. yan karakterlere fazla kafa yorulmamış, yan hikayeler yine öyle. adım başı irili ufaklı bug ve drop sorunları var....
    ... bu saatten sonra bu oyunu ancak witcher 3'ün blood and vine dlc'si gibi bir büyük hatta başlı başına oyun olmayı hak eden bir dlc kurtarır gibi geliyor.
    eğer rtx serisi bir ekran kartınız yoksa uzak durun oyundan, çünkü oyunanış yüzünden oyundan zevk alamayacaksınız.
    #274343 biri beni silksin | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0video oyunu