arapça (k-z-b) yalan kökünden gelmekte olup ‘yalancı’ kelimesinin mübalağa (pekiştirme) çekimidir. çok yalan söyleyen, yalancılık sıfatı kendisinde yer etmiş kişilere ‘kezban’ denir. Bu hem erkekler hem de kadınlar için kullanılır. Enteresan olan bu kelimenin Türkçeye bir kız ismi olarak girmesidir.
mütemadiyen gelin, gelin adayı, görümce, kuzen ve gıybet adındaki whatsapp grubunun yöneticisidir. magazin dünyasını daha paparazi kelimesi dağarcığımıza girmediği kadim zamanlardan beri takip etmiş, kadın erkek ilişkileri özelinde klişeleşmiş tüm çıkarımların expertidir. bazen devlet dairesindeki veznedir bazen bir giyim mağazasında tezgahtar. hayatın her yerinde her köşesindedir ama asla annemiz, ablamız veya sevdiğimiz değildir.
ekşi sözlükte author nickiyle yazan bir yazar tarafından çomar literatürüne eklenmiş bir kelimedir. kapsamı neredeyse yeryüzündeki bütün kadınları kapsayacak kadar geniş ve hatta daha da esnemeye müsaittir. eğer ki mizojininin kitabı yazılacak olsaydı ilk kelime bu olurdu.
mümkün mertebe kaçınılmasını salık veririm. insan türünün bir yarısını silip atmak geride kalanlara bir şey kazandırmaz.
ilki 1963'te alşavir alyanak uyarlaması olsa da asıl bilineni orhan aksoy'un yönettiği, başrollerde hülya koçyiğit ve izzet günay'ın yer aldığın filmdir.
90lı yılların sonunda, 2000li yılların başında anlam kayması yaşayan lakap. önceleri lubunca olarak bilinen lgbt jargonunda deneyimsiz ve bununla beraber çokça saf, tam da bu yüzden başına türlü saçmalıklar gelen genç, ya da ortama yeni düşmüş eşcinsel erkekleri tanımlamak için kullanılırdı. aşağılamadan ziyade, kullanılan kişiye karşı acıma hissi doğurması daha muhtemeldi.
maalesef eril kültür bu sözcüğü elimizden aldı, evirdi-çevirdi ve kadınları aşağılamak, küçük görmek adına kullanılır oldu. ne yazık ki 35 yaşından genç lgbt bile pek hakim değil bu terime artık. hakim olmadığı gibi, erkek egemen tayfanın ağzından kadınları aşağılamak adına kullanlara bile rastlanıyor. katilinin yanında saf tutmuş gibi.